Giriş 15 TL
"Samimi, hisli ve muhalif…" Bu sözler Ercan Bingöl'ün kendi penceresinden gördükleri. Ne var ki, kitleye sunulduktan sonra artık eserler onları ortaya çıkaran kişinin hanesinden çıkıp dinleyicinin evine misafir oluyor. Ve artık sıra, dinleyicinin kendi penceresinden gördüklerinde…
Ercan Bingöl, blues (slow blues) müziği ilk kez Kürtçe ile kullanan bir albüme imza attı. Ses Plak etiketiyle yayınlanan albümde aynı zamanda blues-rock ve country şarkılar da yer almakta. Albümün prodüktörlüğünü kendisi yapan Ercan Bingöl, aranjeleri Gökhan Bulut ile birlikte yaptı. Memê Mala Hine'ye ait bir şiir ve sözleri anonim olan bir şarkı dışında albümdeki bütün söz ve müzikler Ercan Bingöl'e ait. Stüdyo kayıtları 2010 yılında Ankara'da başladı ve bu kayıtlarda davulda Cem Aksel olmak üzere her biri kendi enstrümanının çok iyi birer icracısı olan müzisyenler çaldı.
Ercan Bingöl'ün Türkiye'de yaşayan bir Kürt olarak kendisini içinde bulduğu parçalı yaşamı, albüme berrak, saydam, akışkan, seyreltilmiş… anlamlarına gelen "RON" adını verdi. Bu parçalı yaşam, kendisini akışkan olmaya zorladı ve böylesi yaşamlarda yer edinmeye mecbur kıldı. Ercan Bingöl'e göre bu parçalı dünyasının en zor tarafı her zaman için, kent yaşamının olanca acımasızlığıyla ama en önemlisi kendi rızalarıyla yabancılaşmış insanlar ve hoşgörüsüzlük oldu. O yaşamları yurt edinmek kolay değildi ve çok uzaktı. Bu yüzdendir ki şarkılarında hep uzağı, ulaşılması güç olanı ve mutlu olmaya duyulan özlemi anlattı. Ve tabi blues'un kelime anlamı olan hüznü… Uzak onun için hüznün ta kendisiydi ve hüzne duyduğu saygı, kendisini bu albümü büyük bir titizlikle dokumaya mecbur etti.
Albümün dikkat çekici yanlarından birisi de modern bir sound ile Kürtçenin folklorik öğelerini ve köy yaşamından kesitleri barındırıyor olması.
Ercan Bingöl, müziğinin dinleyicilerle buluştuğu zaman anlamlanacağını düşünüyor
