Maggio Musicale Fiorentino Orkestrası Zubin Mehta Zaman: 3 Eylül 2008 Çarşamba -">
Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.
Müzik Haberler Blog

Maggio Musicale Fiorentino Orkestrası Şef:Zubin Mehta @ Cemal Reşit Rey Konser Salonu - Harbiye - İstanbul

30 Ağustos 2008 00:00
Sahnede:
Maggio Musicale Fiorentino Orkestrası
Zubin Mehta
Zaman: 3 Eylül 2008 Çarşamba - 21:30
Mekan: Cemal Reşit Rey Konser Salonu - Harbiye - İstanbul
Fiyat: 1.Kategori: Tam: 30,00 YTL Öğr: 15,00 YTL
2.Kategori: Tam: 15,00 YTL Öğr: 7,50 YTL
Bilet: biletix.com

28 Ağustos - 27 Eylül
Sanat İstanbul’da

Temelleri M.Ö. 7. yüzyılda atılan İstanbul, o dönemden bu yana çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptı. Farklı kültürlerin bir arada ve büyük bir ahenk içinde yaşadığı örnek coğrafyalardan biri olan kent, dünyanın sayılı kültür başkentlerinden biri olarak kabul edildi.

İstanbul, bir köprüyle iki kıtayı birbirine bağlamaktan çok daha fazlasını yaptı. Sadece Asya ve Avrupa'yı değil, aynı zamanda çağları, medeniyetleri ve insanları da birbirine bağladığı için, üzerindeki ilgiyi her zaman canlı tuttu.

Roma İmparatorluğu'nun en önemli şehirleri arasında yer alan İstanbul, Bizans İmparatorluğu'na ve Osmanlı İmparatorluğu'na da başkentlik yaptı. Bizans döneminde Hıristiyanlığın merkezlerinden biriyken, 1453 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarına dahil olduktan sonra Müslümanlık için de büyük bir önem kazandı. Bu yönüyle İstanbul, farklı dinleri buluşturan ve bu dinlerin mensuplarını bir araya getiren bir merkez oldu.

Farklılıkların güzelliğini, bir aradalığın lezzetini vurgulayan dokusuyla her zaman dikkat çekici olan İstanbul, çağlar boyunca misafirlerinin kendisine sunduklarını, kıymeti bilinmiş hediyeler gibi sakladı, biriktirdi. İstanbul, tarihine ve ona “evim” diyenlere hiç ihanet etmedi ve en zor zamanlarda dahi pırıltısını korudu. Bu topraklara adım atanlar, geçerken kendilerine ait en güzel izleri arkalarında gururla bıraktılar. Binlerce yılın birikimi, Şehr-i İstanbul'u her haliyle, yaşayan, duyan ve hatta duyabilene konuşan bilge bir kent haline getirdi.

Geçmişten günümüze bize miras kalan sayısız tarihi eser, bugün kentin çehresine zenginlik katmaya devam ediyor. İstanbul, Topkapı Sarayı, Yıldız Sarayı, Süleymaniye Camii, Ayasofya, Galata Kulesi ve daha birçok tarihi güzelliğiyle UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor.

Çağlar boyu nice medeniyetlere, farklı kültürlere ev sahipliği yapmış olan İstanbul, biriktirdiklerini dünya ile paylaşıyor! 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilen kentimiz, tarihi ve kültürel zenginliklerini sanatla buluşturmaya hazırlanıyor.

1985 yılından 2000 yılına kadar sadece Avrupa Birliği üyesi ülkelerin alabildiği bu unvanın, yeni bin yılın gelişi ile birlikte AB adayı olan ülkelere de verilmeye başlanmasıyla birlikte en güçlü adaylardan biri olan İstanbul, böylece Avrupa'nın kültür başkentleri arasına girdi.

Hiç kuşku yok ki 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti olmak, kentimize çok şey kazandıracak. Dünya kültür-sanat gündeminin merkezine oturan İstanbul, özellikle sanatsal etkinlikler bakımından oldukça şanslı bir döneme girecek. İstanbul, asırlardır yapmaya alışkın olduğu gibi, hayran bırakmaya, büyülemeye devam edecek.

Bu doğrultuda, kentimizi binlerce yıldır hak ettiği şekilde yüceltmek ve sanatı gezinmeye alışkın olduğu bir coğrafyaya taşımak için, bu yıl 28 Ağustos - 27 Eylül tarihleri arasında “Avrupa Kültür Başkenti Uluslararası Boğaziçi Festivali” ni gerçekleştiriyoruz.

Şimdi kentin kokusunu içimize çekmenin tam zamanı! Sanat, İstanbul'da olacak. Dünyanın farklı coğrafyalarından yola çıkan ezgiler ve danslar, İstanbul'un büyülü kavşağında buluşacak. Bu büyük buluşmaya hazır mısınız?

Sanat, İstanbul'da

Bu yıl 28 Ağustos - 27 Eylül tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz “Avrupa Kültür Başkenti Uluslararası Boğaziçi Festivali” , Türkiye'de bugüne kadar yapılan en kapsamlı sanat organizasyonlarından biri olarak büyük bir önem taşıyor. Tarihin, kültürün ve sanatın harmanlanacağı bu organizasyonun, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'a yakışır bir etkinlik olması için elimizden geleni yaptık.

Dünyanın farklı köşelerinden yola çıkan sanatçıları İstanbul'da, bu eşsiz topraklarda buluşturacak olan festival, sanatı hiç de yabancısı olmadığı topraklarda ağırlarken, tarihi ve kültürel zenginliklere sahip, modern ve kozmopolit bir şehir olan İstanbul'un güzelliklerini tüm dünyaya tanıtmayı hedefliyor.

Dünyaca ünlü sanatçıların, konserlerin, müzikallerin, dans performanslarının, dünya müziklerinin ve klasik müziğin İstanbullularla buluşacağı bu dev organizasyon, sanatı İstanbul'a, İstanbul'u dünyaya taşıyor.


MAGGIO MUSICALE FIORENTINO ORKESTRASI
Şef: Zubin Mehta

3 Eylül 2008 - 21:30
Aya İrini Müzesi

1928'de Vittorio Gui tarafından 'Stabile Orchestrale Fiorentina' adıyla kurulan orkestra, 1933'te 'Maggio Musicale Fiorentino' adını aldı. 1969-1981 yılları arasında Riccardo Muti'nin ve 1985'ten günümüze kadar da Zubin Mehta'nın daimi şefliğini üstlendiği topluluk, dünyanın sayılı orkestralarından biri haline geldi. Myung-Whun Chung ve Semyon Bychkov'un konuk daimi şeflikleri de orkestraya renk ve güç kattı.

Kurulduğu günden bu yana müzik çevrelerindeki etkisini sürdüren Maggio Musicale Fiorentino Orkestrası, klasik müziğin starlarını, solist ve orkestra şefi olarak bünyesinde barındırmasıyla da tanınıyor. Gavazzeni, Serafin, Furtwaengler, Kleiber, Mitropoulos, Karajan, Bernstein, Solti, Abbado, Maazel, Giulini, Chailly, Sinopoli ve Ozawa gibi çağımızın önde gelen hemen tüm şefleri ile çalışmış olan orkestra, ayrıca Richard Strauss, Mascagni, Hindemith, Stravinski, Penderecki gibi bestecilerin de eserlerinin ilk seslendirilişlerini yine bestecilerin yönetiminde yaptı.

Önemli kayıtlara, radyo ve televizyon performanslarına imza atan ve bunun sonucunda Grammy alan orkestra, görkemli performanslarını onursal şefi Zubin Mehta ile sürdürüyor. Bu dünya çapındaki orkestra ve ünlü şef, “Avrupa Kültür Başkenti Uluslararası Boğaziçi Festivali” aracılığıyla ilk kez Türkiye'ye geliyor.


Zubin Mehta

Çağımızın en büyük orkestra şeflerinin başında gelen, 1936 Bombay doğumlu Zubin Mehta, ilk müzik eğitimini Bombay Senfoni'nin kurucusu olan babasından aldı. Daha sonra Viyana'ya giderek Hans Swarowsky ile çalışan Zubin Mehta, şeflik alanında kısa sürede büyük başarılara imza attı. Mehta, daha 25 yaşına gelmeden Viyana ve Berlin Filarmoni Orkestraları’nı ve daha sonra ömür boyu şefliğine getirileceği İsrail Filarmoni Orkestrası'nı yönetti. Montreal Senfoni, Los Angeles Filarmoni, New York Filarmoni (13 yıl sanat yönetmenliği) ve 1985'ten bu yana daimi şefliğini yaptığı Maggio Musicale Fiorentino Orkestrası, sanatçının uzun dönemli görev yaptığı orkestraların başında gelmektedir.

1964'te, Montreal'de, Tosca Operası ile başladığı opera şefliği kariyeri ise, New York Metropolitan, Viyana Devlet, La Scala Milano, Londra Kraliyet ile Chicago ve Floransa Operaları’nın yanı sıra, Salzburg Festivali'nde yönettiği operalarla en üst seviyede gelişti. Zubin Mehta, Bavyera Devlet Operası'nda 8 yılda 400 temsil yöneterek büyük başarılara imza attı.

Sanatçı, Karl Böhm tarafından verilen “Nikisch-Ring” ödülü, Floransa ve Tel Aviv kentleri “Onur Vatandaşlığı”, Birleşmiş Milletler “Ömür Boyu Barış ve Tolerans Ödülü”, Viyana Filarmoni, Münih Filarmoni, Los Angeles Filarmoni, Teatro del Maggio Musicale Fiorentina Orkestraları’nın ve Bavyera Devlet Operası ve Orkestrası'nın Onur Şefliği ile, New York Kennedy Center tarafından verilen pek çok onur ödülünün sahibidir.

Yorumlar

Taze haberler