Bir dönemin efsane pop müzik sanatçısı Michael Jackson 50 yaşında yaşama gözlerini yumdu.
Bir döneme damgasını vuran pop yıldızı Michael Jackson hayatını kaybetti.
Gün içinde oyuncu Farah Fawcett'in ölümü nedeniyle gözlerin çevrildiği ABD'den, yerel saatle 14.30 sularında bu kez Michael Jackson'ın hastaneye kaldırıldığı haberi geldi. Birkaç saatlik belirsizliğin ardından, ünlü şarkıcının hayatını kaybettiği Los Angeles'taki hastane kaynaklarından da doğrulandı.
Yakını Buldu
Michael Jackson, bir yakını tarafından evinde yerde yatarken bulundu. Hemen istenen yardımın ardından sağlık görevlileri ilk müdahaleyi evde yaptı. Bu aşamada ilk sıcak bilgi de, Jackson'un 'nefes almadığı' yönünde oldu.
Komaya giren Jackson, Los Angeles'ın en modern ve büyük sağlık merkezlerinden birine kaldırıldı. Görgü tanıklarından, hastaneye geldiğinde koma durumu devam eden sarkıcının hayatını kaybettiği bilgileri gelirken, Jackson'ın hayranları da hastane çevresine doluşmaya başladı.
Belirsizliği yaşandığı saatlerde, önce magazin internet sitesi TMZ.com'dan, ünlü yıldızın nabzının atmadığı ve bütün çabalara rağmen hayata döndürülemediği haberi geldi.
"Görevliler eve ulaştığında Jackson'ın öldüğü belirtilirken", hastanede de ünlü yıldızın hayata döndürülmeye çalışıldığı, ancak bütün çabalara rağmen tepki vermediği belirtildi.
Daha sonra Fransız haber ajansı AFP, siteyi kaynak göstererek, Michael Jackson'ın ölüm haberini dünyaya servis etti. Amerikan medyası da, bu haberden kısa süre önce, starın acil olarak Los Angeles'da hastaneye kaldırıldığını duyurdu.
Babası Açıklama Yaptı
Oğlunun sağlık durumu ile ilgili bilgi vermemekle beraber, Jackson'ın babası da, "Las Vegas'tayım. Ama Los Angeles'daki kişiler beni aradılar ve Michael'in hastaneye götürüldüğünü söylediler. Annesi hastaneye gidiyor" açıklamasında bulundu.
En güvenilir bilgi ise kısa süre sonra Los Angeles Times gazetesinden geldi. Gazete, yerel yetkililer ve polise dayanarak, ünlü pop yıldızının hayatını kaybettiğini bildirdi.
Hayranları yetkillilerden gelecek açıklamaya kilitlenirken, üzücü bilgi hastane kaynaklarından geldi: 1958 doğumlu Michael Jackson hayatını kaybetti.
Neden bu çaba? Şurada müzikle uğraşmış olmalarını yeterli gören ve egolarını tatmin eden birkaç halk yamasının yanıtlarına neden cevap veriyorsunuz sayın arkadaşlar..
Neden Michael Jackson'ı tanıtmakla, gerçekliğini kanıtlamakla seferber oluyorsunuz. Bakın Michael hayatı boyunca hiç bunu yapmadı. İnsanların ne söylediği çok da umurunda olmamıştır. Ne de olsa o ne yaptığını ve ne yaptığını gören "insanların" olduğunu biliyordu değil mi? Ve ne gariptir ki sanatı da kişiliği de hiç düşmedi. Tanıdık geliyor mu bu sonuç size?
Biraz geç bir cevap; ama emin olun 2 hafta sonra çok ekren yazılmış bir cevap olacak benimkisi.
Onlar burada üç kuruşun ahlakını tartarken görmediğiniz tarafta sürgün giyecek farzı gerçekleştirirler. Boşverin, sakın açıklamaya kalkmayın Michael Jackson'ı.
Ölseler de dirilseler de Michael şöyle böyle deseler de artık tarih onun müziğin en büyük ismi olduğunu biliyor. Bir şeyleri oturduğu yerden havalı bir eda ile söyleyen insanlar elbet herkes gibi bir gün ölüp gidecektir; fakat onlar için ne üzücü ki Michael Jackson'ın sanatı ve kişiliği onların üreyen soylarına kadar var olacaktır.
Sizin gibi insanlar yalnızca kötüyü hatırlarlar. Bu da tarzınızın ve örnek aldıklarınızın verdiği terbiye ile ahlakı paralel kılar. Bakın bakalım bu gün dünyanın yüzde kaçı Michael Jackson'ın sübyancılık söylemini, yüz de kaçı da Michael Jackson'ı hatırlıyor. Bugün ki sonuç kimin gücü : )
Öyle ya da böyle..
Sorarım size:
Sizi yüzyıllar sonra kim hatırlayacak?
Hangi kitaplar zirvede adınızı damgalayacak.
Boşverin..
Bunu tartmak sizin çapınıza düşemiyor.
Ne size ne bize.
Eğer yukarıdaki sorunun cevabına yetemiyorsan düşmanın dahi olsa çeneni tut, emin ol aksi taktirde hükmü sen giyersin.
Ne demiş İmam Gazali: Cevizin kabuğunu kırıp özüne inemeyen cevizin hepsini kabuk zanneder..
Herkesin aklı var çok şükür. Bırakalım da onlar da bir gün akıllarını kullanmayı denesinler, sizler - bizler niye yoruluyoruz. : )
Yine muhabbet akmış, gitmiş.
Okuma gereği duymadım, az çok tahmin ediyorum ne yazıldığını.
Seviyordum çalışmalarını.
Çalışkanlığını takdir ediyordum...
Gerisi umrumda değil, beni ve hatta bizi ilgilendirmez...
Ölmesine ise üzüldüm, gerçekten çok üzüldüm...
ahlakıyla ilgilenen insanların da kilise yakmış vahşi yaratıkları savunması da ayrı bir ironi.
Ahlak öznel bir kavramdır :) Bana göre Varg'ın yaptığı ahlaki ama Micheal'ki değil. Varg'ın yaptığı kanlı kilise tarihinden öc almaya çalışmaktır. Ve tarih asla bitmez. Bkz: Türk/Ermeni soykırımı. Tarih kitaplarında ama hala davası sürüyor :)
buradan laf atan pis metalciler daha siz anne bitti diye bağırırken michael jackson çatır çatır müzik yapardı.o sizin dinlediğiniz bilek metal gruplarına sınıf açıp müzik dersi verebilecek bir insandır :DDD sevmeseniz bile bir yerde saygı duymanız gerekir.ahlakıyla ilgilenen insanların da kilise yakmış vahşi yaratıkları savunması da ayrı bir ironi.hepsini geçtim siz bu yaşta internet sitelerinde atıp tutarken,yeteneğini daha küçük yaşta göstermiş bir insandır.(tokio hotel,küçük emrah benzetmeleriyle de gelmeyin bana)
günlerdir hiç durmadan ağlıyorum.ölmediğine dair ortaya atılan saçma sapan teorilere inanmak istiyorum bazen.yarım asırlık bir efsane bitti dünyada bir çağ kapandı hala inanamıyorum.öyle üzgünüm ki ....
Üye
ruhi hadi gül
Tarih
28 Haziran 2009 00:00
Orada dokunduğun bardaktan alınan parmak izinle annenin kızlık soy ismini söylerler sana.
Üçüncü ve son şey bu adamın dansını izleyip sesini dinleyip de müziğindeki hayatı coşkuyu içinde hissetmeyen adam michael jackson'dan daha ölü bir adamdır.
Leviathan'a katılıyorum.
O starında ötesindeydi benim gözümde.Çünkü ben gerçekten onla büyüdüm,onun parçalarıyla.Moonwalk hareketiyle.
Ve onu hep kendime yakın hissettim çünkü o büyümemiş bir çocuk gibiydi,hareketleri olsun.Gece haberi ilk duyunca sanki ailemden birisi ölmüş gibi üzüldüm.
O böyle bir dönemde,inzivaya çekilmiş halde,insanlardan kaçarken ölmeyi haketmedi bence.
Ama onun müziği sonsuza kadar yaşıyacak.Huzurla kal.
bu adamın icra ettiği sanat pop müzik değildi bence. sadece thriller albümünü dikaktlice dinleyin, nasıl bir funk alt yapısını olduğunu, ne kadar iyi müzisyenlerle çalıştığını farketmeniz fazla zaman almayacatır.
dansı hiç sevmeyen biri olan benim bile hayranlıkla seyrettiğim bir stili vardı bu adamın. bundan daha da öte adam canlı canlı kosnerlerinde hem ekibiyle uyum içinde inanılmaz koreografilerle dans ediyor, aynı anda da yine canlı canlı şarkı söyliyor.
önemli bir sanat adamıydı bence ve pop müzik demek çok basit kalır bence. şimdi justin timurlenk de pop müzik sanatçısı, michael jackson da?
Bu kadar mükemmel birşeyin muhakkak pis bir tarafı olacağına kendinizi inandırmak... O varsa ben neyim hacı? diye sormamak adına.Üzüldüm daha çok.
Tacizin olduğu iddia edilen eyaletlerin hepsinde sizin düşündüğünüzden daha farklı bir suçlu yakalama sistemi mevcut.Burdakilerle kıayslayıp gülümsetmeyin kendinize beni.
Orada dokunduğun bardaktan alınan parmak izinle annenin kızlık soy ismini söylerler sana.Hele ki çocuk tacizi kanunları burdaki gibi işlemez orada.Çocuğa bıraktım tacizi bizdeki gibi "ay eniştesi bi saçını okşasın" bile orda astırır adamı.Kaldıki orada böyle bir olayı kanıt yapmak için gazeteciler polisden bile fazla çalışmıştır.Bir kanıt uğruna neler yapmışlardır kimbilir.Düşünsenize bir resim bile olsa elinizde nasıl bir para kazanır o gazeteci ve(ya) kanal.
Kendinize gelin, biraz oturun düşünün,tartın biçin...
Hiç mi bu çocukların aileleri para için bunları o çocuklara yaptırmış olamaz?
Çocuk sübyancılığı ile atıp tutanlara söylüyorum.Bayılırız konuşmaya ahlaktan, kaçımız Kardelenlere yardım etti, kaçımız bi kaç sokak ötedeki evsiz çocuklar yurduna elinde çikolata ile gitti?Kaçımız sakat çocuk gördüğünde gülümseyip onunla vakit geçirmeyi denedi?
O yapmıştı...
Boşuna konuşuyorum gene her zamanki gibi, gözümde göz yaşım, kucağımda meleğim, elimizde biberon en azından ben birşey yaptım bugün, dinliyorum Man in the Mirror uyurken ve mırıldanıyorum.
Küçükken hiç mi birimiz boy aynasına bakarak moonwalk yapmaya kalkışmadı?..
Hayatım boyunca hiç denemedim.
"Çocuk sapığı" yerine konulma olayı ise tekrar gündeme gelmek için yaptığı bir "açılım"dı Michael Jackson'ın.Tabi "duyarlı" toplumun bu olayı adeta bir tabu haline getirmesiyle gene günah keçisi oldu Michael Jackson.
Bu kadar doğal karşılıyorsun yani. Sen de mi sübyancısın?
Üçüncü ve son şey bu adamın dansını izleyip sesini dinleyip de müziğindeki hayatı coşkuyu içinde hissetmeyen adam michael jackson'dan daha ölü bir adamdır
İlk şey; Kendisi vitiligo hastasıydı. Keyfiyetten beytazlamadı.
İkinci şey; tüm suçlamalardan beraat etmiştir.Suçsuz olduğu kanıtlanmış birini suçlu ilan edemeyiz.
Üçüncü ve son şey bu adamın dansını izleyip sesini dinleyip de müziğindeki hayatı coşkuyu içinde hissetmeyen adam michael jackson'dan daha ölü bir adamdır.
çocuk sapığı açılımıymış, ahahah. chpnin çarşaf açılımı gibi bir şey herhalde :) toplum tabii ki böyle olaylara duyarlıdır. ve bu konuda michael jackson suçludur. çocuk sapıklığı normal bir olay değildir, normal karşılanamaz da. kör ölür badem gözlü olur misali adamın çocuk sapıklığını bile aklamaya çalışıyorsunuz. kendinize gelin.
Küçükken hiç mi birimiz boy aynasına bakarak moonwalk yapmaya kalkışmadı?..
Ah ah.. :(
Siyahi olma durumunu hazmedemeyip rengini açtırdı diye sövdüğümüz Michael Jackson,oysa gençliğinde vücudunun dört bir tarafında nükseden ten pigmenti hastalığından dolayı bu yola başvurmuştu.Ama bizler bu durumu kısa sürede unutup günah keçisi ilan ettik adamı.Oysa ki o hiç bir zaman siyahi olan Jackson beşlisini,kendisi gibi müzisyen olan kardeşlerini,anne ve babasını inkar etmedi ; onlarla her daim gurur duyduğunu dile getirdi.
"Çocuk sapığı" yerine konulma olayı ise tekrar gündeme gelmek için yaptığı bir "açılım"dı Michael Jackson'ın.Tabi "duyarlı" toplumun bu olayı adeta bir tabu haline getirmesiyle gene günah keçisi oldu Michael Jackson.
Şimdi bu pop ilahını karalamak adına varını yoğunu ortaya koyan "duyarlı" insanlar bu güzel gelişme karşısında moonwalk,kolbastı falan oynayıp bir yerlerine kına mı yakarlar..
Şans o ki bu haftaki Penguen dergisinin 2009/26 sayısının son sayfasında, Merkut Çörekçioğlu diye bir çizer şöyle çizmiş Pop'un Kralı'nı: "Mikail Jackson bu sene Ramazan ayı Ağustos'a geliyormuş" M.J."Bununla ta.ak geçmenin günahı büyükmüş olm!..Seni düşündüğüm için, yoksa alınmıyorum ben"... Müslüman oldu ama oruç tutamadan gitti. Toprağı bol olsun Pop'un Kralı'nın. Pop'u sevmem ama M.J. başkaydı...
Bir rock müziği dinleyicisi olarak onun yaptığı pop bambaşkaydı.. Sevmemek imkansızdı. Bugünkü pop müzikle karşılaştırıldığında değeri daha çok anlaşılıyor.
Küçükken hayranı olduğum bi insandı. Bende özel bir yeri var. Elvis Presley'den sonra dünyayı sarsan en büyük yıldız. umarım günahları affolur. Huzur içinde yatsın.
Forumda da yazdığım gibi ölen ölmüştür yapılacak bir şey yok. Ölünün arkasından üzülmek de bir işe yaramaz. Ama üzülenlere, sevenlerine, yakınlarına sabırlar dilerim.
müzik dünyasında adı sansasyonlarıyla birlikte anıldı çoğu zaman, çoğu zaman müziğine gerçekten değer veren insanların varlığın olduğunca 'yaşadı'. çoğu zaman şekilci zihniyetin 'görünüş' eleştirilerine etken, bir araç oldu.
ne olursa olsun o 'michael jackson'. zihnimizde, hatıralarımızda yeri olan adam.. müslüman olduğu söylentilerine inanmak istiyorum.. allah rahmet eylesin..
Kendini bu kadar tanınmaz hale getirip vücudunun kimyasını bozarsa olacağı budur, onun yaptığı danslarla biz de dans etmeyi öğrenmiştik, üzüldüm, pop müziğin tartışmasız en büyük ismiydi . Ama çok ta şaşırmadım zaten hastalıklı bir hali vardı.