Geçtiğimiz haftalarda Kadıköy’de yine birçok değerli müzisyen ve grupları izleme fırsatı yakaladım. Sevgili
KadıköySahne ekibi bıkmadan, usanmadan bizi ağırlamaya devam ediyor. :) Kendilerine tekrardan çok teşekkür etmek istiyorum. Geceler boyunca işleri aksatmadan yürütmeye çalışan ekibini tebrik etmek lazım. Müzisyeninden, konuklarına, mekana gelen tüm kişilerle özenle ilgilenmeleri, gözden kaçmayacak güzellikler. Onun dışında farklı tarzlardaki sanatçılardan oluşan program düzenlemeleri de, her gece bambaşka kitleleri ağırlamalarına sebep oluyor. Ben de farklı tarzlardaki müzisyenleri dinleme fırsatı yakalıyorum.
Mesela 18 Ekim gecesi sahnenin konuğu
Marsis idi. Gecede horonlar tepildi. Hatta ve hatta “Psycho Killer” ve “Smoke On The Water” şarkılarında bile horon tepildi. O kadar çılgın bir geceydi. Kasım ayında tekrar sahnede olacaklar. “Psyhco Killer”da nasıl horon tepilir, tecrübe etmek isteyenler için Marsis konserini kaçırmamanızı tavsiye ederim. :)
Geçtiğimiz haftasonu ise iki önemli isim sahnede yer aldı:
Mabel Matiz ve
Hayko Cepkin. Mabel Matiz konserine ilgi çok yoğundu. Zaten biletlerin büyük bir kısmı haftalar öncesinden satılmıştı. Yaklaşık 600 kişi Mabel Matiz’i izlemek için bir araya geldi. Çok uzaklardan gelenler mi dersiniz, uzaktan gelip de 18 yaş sınırı yüzünden kapıda kalanlar mı dersiniz… Neler neler. Fakat gecede beni hayal kırıklığına uğratan bir şey vardı. Sosyal medyada da Mabel Matiz’in sesinin birçok kez tartışma konusu olduğuna rastladım. Gördüm ki tartışmalar yersiz değilmiş. Teknik açıdan seste hiçbir sorun olmamasına rağmen tartışmaların yersiz olmadığını görmek beni şaşırttı. Yine de konsere gelen hayranlarının çok eğlendiğini söylemeden geçmek olmaz.
Ertesi gece ise muhteşem sahne performansıyla Hayko Cepkin’i izledik. Geceye özel ekstra ışıklarla desteklenen sahne, karşıdan çok güzel görünüyordu. Ayrıca inanılmaz disiplinli bir ekiple çalıştığını fark ettim. Bu kadar başarılı olmak tek başına kolayca halledilecek bir şey değil. Dolayısıyla iyi bir ekiple çalıştığını görmek beni şaşırtmadı. Mekan yine çok kalabalıktı. Hayko Cepkin ise tam anlamıyla tatmin edici bir performansla geceyi tamamladı. Umuyorum tekrar kendisini bu yakada ağırlarız.
Hayko Cepkin’den sonra her Cumartesi gecesi sahne alan
Ödül&Funk Alaturka sahnedeydi. Grup, iki hafta önce Antalya konserinden dönerken bir trafik kazası geçirmişti. Kendilerine buradan geçmiş olsun diyoruz. Bir hafta aradan sonra grubu tekrar sahnede müzik yaparken görmek çok sevindiriciydi.
28 Ekim Pazartesi gecesi ise çok sevdiğim, beğendiğim, yaratıcılığına hayran kaldığım bir kadın müzisyeni izledim:
Yasemin Mori. Konsere “Deli Bando” şarkısıyla başladıkları anda herkesin pür dikkat sahneyi izlediğini gördüm. Ses masasında oturan Berk Kula’nın sayesinde çok net sesler duyduk konser boyunca. Gecenin sürprizi, Yasemin Mori’nin Boğaziçi Caz Korosu ile birlikte sahnede olmasıydı. Daha önce de birlikte düzenledikleri Mori şarkılarını seslendirdiler.
Kadıköy’de konser geceleri böyle geçmekte. Siz de konserleri takip etmek istiyorsanız tüm ayrıntılar GaRaJanda’da!
Aslı Serindağ :: Twitter
@asliserindag
