Amplifikasyon alternatifleri ve özellikleri
Elektrik gitar amplifikasyonunu oluşturan üç temel öğeden söz edebiliriz: Preampli, power ampli ve hoparlör/kabin. Preampli tonu işleyip şekillendirir, power ampli tona güç vererek onu ses haline dönüştürür, hoparlör ise sesi yayar.
Ampli dendiğinde çoğumuzun ilk aklına gelen aşağı yukarı bir televizyon boyutlarında genellikle bir hoparlörü, ton, gain, volume düğmeleri, jack giriş çıkışları vs bulunan "combo"lar gelir. Bir combo yukarıda saydığımız pre ve power ampli katlarıyla hoparlör gibi elemanları aynı kasa içinde barındırır.
Bir "Stack" ise; bir kafa (head), bir ya da birkaç kabinden oluşur. "Kafa", 15-20 yıl once anne ve babalarımızın televizyon yokken Arkası Yarın'ları dinledikleri eski radyolara yakın büyüklüktedir. Kabinden ayrı olarak taşınabilir. İçinde preampli ve powerampliyi barındırır. Combodaki gibi volume, ton potları, jack giriş-çıkışları da kafanın üzerinde yer alır. Kabin ise kafaya bağlı olarak çalışan, fonksiyonu kafada işlenip oluşmuş, canlanmış sesi yaymak olan içinde bir, iki veya dört tane hoparlör olan tahta bir kasadan ibarettir. Kabinleri müzik setlerimizin ayrılabilen kolonlarına benzetebiliriz. Stacklerin ortaya çıkış sebebi sanırım taşımayla ilgili sorunlardır. 8 adet 12 inçlik çapa sahip hoparlörü, pre ve power katlarını da içeren dev bir buzdolabı büyüklüğündeki gitar amplisini taşıyabilir miydiniz? Böyle bir sistemi üçe ayırmışlar. Kafa ve iki adet 4x12" kabin (full stack). Herbiri ayrı ayrı taşınabilir ve gerektiğinde üst üste koyarak etkili ve kullanışlı dizaynı elde edebilirsiniz. Birçok baba gitarist iyi bir ton elde edebilmenin amplifikasyon açısından temel koşulunun en az bir full stack kullanmak olduğunu belirtiyor. Stadyum konserlerinde adeta amplilerden oluşan duvarlar görüyoruz. O koca sahnede ton elde etmek ve duyabilmek için bu babalar aynı anda 5-10 arası full-stack kullanıyorlar.
Bir grupta iki gitarist, bir basçı olduğunu düşünün ve bunu da üç ile çarpın. Aynı sahnede çalışır durumda 150-200 tane 12" lik hoparlör eder. Etkileyici değil mi?
"Rack" sistemlerde ise preampli, powerampli ve hoparlör unsurlarının üçü de ayrılmış, birbirinden bağımsız çalışabilen ve belki de farklı markalarda bir elektrik gitar preamplisi (Marshall JMP-1, ADA MP-1, MP-2 vs) ve özellikle elektrik gitar için dizayn edilmiş bir powerampli (Marshall 9100, 9200, VHT 2150 vs) ve istenirse çeşitli efektler ya da processorler rack adı verilen yaylı bir kasanın içine yerleştirilerek birlikte kullanılabilir. Böyle bir system için yine daha önce sözü geçen kabinler kullanılacaktır.
-
gayet yararlı bi yazı olmuş ancak biraz daha detaylı olsa daha iyi olur çok teşekkürler...
-
keşke garajda abuk subuk anketler, müzik haberleri yerine böyle "bilgi" içerikli başlıkların altında muhabbetler dönse, tartışmalar olsa. örneğin bu makalelere elektro gitarlarda kullandığımız efektlerin mantığı, bilgisayarda müzik, manyetikler, ayrıntılı gitar yapımı v.s. gibi makaleler eklense ne kadar güzel olur. bahsini ettiğim makaleleri de illa bora uslusoy gibi bir yerlere gelmiş -iyi manada- insanlar değil, amatör müzisyenler de yazabilir; burada tartışılır, beraber şekil verilir. internet çağında yaşıyoruz.
-
Bence garajın en güzel şeylerinden biriside bu faydalı yazılarında yer alması. Ama daha sık okumak ve bu tarz bilgilere ulaşmak isteriz. Emeği geçen herkese teşekkürler.Ellerine sağlık...
-
genel bilgiler içeren bir makale olmuş.Aslında bir çok ingiliz ve amerikan rock grubunun kullandığı gitarlar-analog pedallar grup isimleri ve kendi set up ları ile ilgili bir karşılaştırma ve bilgilendirme olsa bir gitarist için ton ve tonun önemi daha iyi anlaşılırdı diye düşünüyorum.
-
Teşekkürler...Gerçekten çok aydınlatıcı bir yazı olmuş.Genelde gitarcılarda yaygın olan tüp manyaklığının aslında nostajiden kurtulamamaktan başka bişe olmadığını iyice anladım. Ben sürekli dijital efekt ve procecor kullandım, aslında kalitesiz ve ucuz olanların tonları gerçekten çekilecek gibi değil ,fakat biraz paranız ve şansınız varsa vox tonelab serisini tümüyle tavsiye ederim. Gerçekten inanılmaz bi preamp ama maalesef türkiyede satılmıyo, ben istanbuldan nadir sahiplerinden birinden satın almayı başardım (tekrar sağol emrecim). Zaten bahsettiğim alette çok değişik bir lambalı preamp teknolojisi kullanıyo yarı analog yarı dijital gibi çalışıyo tonlar parlak ve kusursuz şiir gibi valla. Fakat tüm tüplü aletlerde olduğu gibi biraz tüpü ısındırıp öyle çalmak daha verimli oluyor. Ayrıca POD XT,GT8 gibi aletlerden uzak durmanızı şiddetle tavsiye ederim arkadaşlar. Bu gibi aletlerin efektlerine(chorus,delay,reverb,harmonizer,ac simulater,tone modifier...vb) diyecek bişey olmamasına rağmen preamp ve drive larının tümü gayet iğrenç ve kalitesiz programlanmış. Bende yıllardır gt8 kullanıyorum, tonelab edinene kadar baya iyi diyodum ama bence ayrıca setup ınıza ekleyebileceğiniz iyi bi preamp ya da analog overdrive, distortion pedalınız falan yoksa hiç bi halta yaramıyo ne GT8 ne POD XT...
-
Çok güzel ve egitici bi yazı olmus,garajın en faydalı özelliklerinden biride böylesi kaliteli yazılara ulasabilmemizi saglaması.Sagolasın garaj.
Üye
bleakTarih
8 Ağustos 2006 00:00
-
Gerçekten çok aydınlatıcı.Bunu bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ediyoruz..Müzikle kalın.
-
Okurken bitmesini hiç istemediğim bir yazı yazmışsınız.Ellerinize sağlık diyor ve teşekkürü bir borç biliyorum...
Üye
OnanTarih
19 Temmuz 2006 00:00
-
tebrikler bora hocam, eline sağlık güzel yazmışsın..
Üye
shnicxTarih
27 Mayıs 2006 00:00
-
harbiden helal olsun ama ama manyetikler hakkında daha geniş bilgi verseydi cok iyi olurdu
Üye
isom14Tarih
28 Kasım 2005 00:00
-
birkaç ekleme yapmak isterim. gitar tonunu etkileyen önemli faktörlerden biri de teller. stevie ray vaughan ın o benzersiz tonu, 0.13 lük tellerden çıkıyormuş. gerçi bence gitar tonunu etkileyen en önemli faktör teçhizatın teknik özellikleri değil, gitaristin stilidir. eddie van halen gibi eşsiz tarzları olan gitaristlerin ekipmanlarını değiştirmelerine rağmen, sololarda yine benzer bir tonda çaldıklarını görürüz. yani diyelim stilleri farklı olan üç gitariste (mesela marty friedman, jim matheos, jeff loomis) aynı ekipmanı verseniz de üçünü de birbirinden ayırd edebilirsiniz, tonları farklı olacaktır. teknik teçhizat açısından tonu etkileyen faktörleri güzelce açıklaması bakımından güzel bir makale, teşekkürler...
-
cidden cok iyi , keske manyetikler hakkinda daha genis bilgi yer alsaydi... ama yinede cok iyi..
-
bu tür, öğretici yazıların çoğalması gerekli bence..ayrıca da bora uslusoya içtenliğinden ötürü hayran kaldım..
Üye
YCGTarih
3 Haziran 2005 00:00
-
Yazı cok saglam olmus hakkaten..Bass için de cogu sey aynı ama bass gitar tonlaması için neler farkeder bunu da açıklıycak bir babayiğit varsa seviniriz :D
-
Hatırlatma: Bu yazı Soundmag dergisi 1996 yaz sayısında yayınlanmıştır.
-
Biraz eskiden gidiyor. Şu an piyasada physical modelling teknolojisi hakim olmaya başladı. VG-8, VG-88, POD XT, Variax modelling gitar vs. hergün bir yenisi çıkıyor. Bu konularda da bilgiler verilirse gitaristler için daha faydalı olabilir. (Örneğin VG-88 ve uyduruk bir gitarla enpahalı gitar ve anfilerin tonlarına %90-95 yaklaşılabiliyor.
Üye
kdakanTarih
1 Haziran 2003 00:00
-
Cok teknik olmus, hiç bi şey anlamadım.
-
Teşekkürler..çok faydalı bir yazı olmuş..gitarlar hakkında daha çok bilgi istesek abartmış olmayız umarım..örneğin gitar tekniklerini içeren bir makale olursa şahsen çok sevinirim..piyasadaki yarım yamalak bilgilerle karşımıza çıkan insanlardan ziyade işinin ehli insanlardan bir şeyler kapmak isteriz..teşekkürler..
-
Gerçekten faydalı bir yazı olmuş, ama yazarında dediği gibi gerçekten hepsinin ayrı bir yazı konusu olması gerek aslında. Buna da şükür diyorum, tebrik ediyorum, kendi adıma lambalı amfilerle ilgili biraz daha bilgi rica ediyorum, mesela lambaların bakımı, ne zaman yenilenmesi gerektiği, yada bunun gibi ek bilgiler verirseniz sevinirim.
Üye
siyahiTarih
7 Ekim 2002 00:00