Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.

Grup / müzisyen

Filtre

Dil
Tip
 

Pink Floyd - Wall (tüm Albüm) (the) şarkı sözleri

Ekleyen: psychedelian
Diğer Pink Floyd parçaları
İn the flesh

demek sen
hoşlanabileceğini düşündün
gösteriye katılmaktan
hissetmek için karmaşanın
ılık heyecanın
o uzay çocuğunun parladığı
söyle bana
senden kaçan
bir şey mi var güneş ışığı
bu değil miydi
görmeyi umduğun
eğer öğrenmek istersen
ne var bu soğuk gözlerin ardında
tek yapman gereken
tırnaklarınla açmaktır
kendi yolunu

the thin ice

annen bebeğini seviyor
ve baban da
ve deniz sana
ılık gelebilir bebek
ve gökyüzü masmavi
ooh, ooh,ooh ,ooh,bebek
ooh, ooh, ooh
bebek mavi
ooh, ooh, ooh
ooh, ooh, bebeğim
eğer paten kaymaya gitmen gerekirse
modern yaşamın ince buzu üstünde
sürüklenirsin ardından
sessiz kızgınlığı
gözyaşlarıyla kirletmiş
milyonlarca gözün
sakın şaşma
ayaklarının altındaki
buz kırıldığında !
ardından uğuldayarak gelen korkuyla
buzu tırmalarken
aklını kaybedersin ,
derinliklerinden haykırıp uyandığında

another brick in the wall part 1

babam, okyanus ötesine geçtiğinde
yalnızca bir anı bırakıp geride
şipşak bir fotoğraf, aile albümünde !
baba, başka ne bıraktın geride benim için ?
baba, ardında benim için ne bıraktın !!!
hepsi sadece
duvardaki bir tuğlaydı !
tüm hepsi , hepsi sadece
duvardaki tuğlalardı !

goodbye blue sky

uuuuuuuu uuuuuuuuuu
korkmuş insanları gördün mü hiç ?
düşen bombaları duydun mu hiç ?
cesur yeni dünyanın verdiği sözleri ?
yelken açmışken, hiç merak ettin mi
neden kaçıyoruz sığınaklara,
açık mavi gökyüzünün altında ?
korkmuş insanları gördün mü ?
düşen bombaları hiç duydun mu?
alevler çoktan söndü
ama acı hala orada !
elveda...
mavi gökyüzü!
elveda, mavi gökyüzü!
elveda!
elveda!

the happiest days of our lives

büyüyüp, okula gittiğimizde ,
bazı öğretmenler vardı ,
çocukları her fırsatta kıran ,
yaptığımız her şeyle dalga geçen!
özenle gizlediğimiz her zayıflığımızı
açığa çıkarıp , alay eden!
ama şehirde herkes bilirdi ki
akşam eve gittiklerinde ,
şişman ve psikopat karıları
yaşamlarının her anını karartırlardı

another brick in the wall part ii
we dont need no kısmı grammer olarak yanlış çeviremedim

mother

anne, ne düşünüyorsun bomba atacaklar mı ?
anne, ne düşünüyorsun şarkıyı sevecekler mi ?
anne, ne düşünüyorsun hayalarıma vurmayı deneyecekler mi ?
uuuoooaahhhh
anne, duvarı örmeli miyim ?
anne, başkanlık için yarışmalı mıyım ?
anne, devlete güvenmeli miyim ?
anne, beni cepheye gönderirler mi?
uuuoooaahhhh
anne, ben gerçekten ölüyor muyum ?

şimdi sus bebeğim!
sakın ağlama!

annen , bütün korkularının gerçek olmasına neden olacak
annen , tüm korkularını sana da aktaracak .
annen , seni tam burada , kanatlarının altında tutacak
uçmana izin vermeyecek ama ötmene laf etmeyecek
annen , bebeğini rahat ve sıcak tutacak
ooooh , bebeğim
ooooh , bebeğim
ooh, bebeğim!
elbette ki annen , duvarı örmene yardım edecek

anne, sence yeterince iyi mi , benim için ?
anne, sence tehlikeli mi bana ?
anne, küçük oğlunu parçalar mı ?
ooooh, anne !
anne, sence kalbimi kırar mı ?

sus bebeğim, bebeğim !
sakın ağlama!

annen, senin ,için bütün kız arkadaşlarını kontrol edecek.
annen , kimsenin seni kirletmesine izin vermeyecek.
sen bekleyecek , sen içeri girene kadar
annen her zaman bilecek , nerede olduğunu
annen, bebesini sağlıklı ve temiz tutacak .
uuooh, bebeğim
uuooh, bebeğim
uoh, bebeğim
her zaman bebek kalacaksın benim için
anne, ihtiyacım kadar yüksek miydi bu duvar .

empty spaces

ne kullanalım boşlukları doldurmak için ?
açlık dalgalarının haykırdığı
bu yüzlerin denizinde
yelken açarak daha da fazla alkış mı arayalım ?
yeni bir gitar mı alalım ?
daha güçlü bir araba mı sürelim ?
bütün gece boyu mu çalışalım ?
dövüşlere mi katılalım ?
işıkları mı açık bırakalım
bombalar mı ataşım
doğuya mı gidelim ,
hastalıklara mı yakalanalım
kemikleri mi gömelim ,
yuvaları mı dağıtalım
telefonla çiçek gönderelim
numara yapalım,
psikologlara gidelim
et yemeyi bırakalım
nadiren uyuyalım
evde insan besleyelim
köpekleri eğitime gönderelim
sıçanları yarıştıralım
çatı katını nakitle dolduralım
hazine gömelim, tembellik yapalım
ama yine de hiç rahatlamayalım
sırtımız duvara yaslayalım

young lust

ben yeniyim buralarda
yabancıyım bu şehirde
nerde iyi vakit geçirilir
kim gösterecek bu yabancıya etrafı
ooooooooh kirli bir kadına ihtiyacım var
ooooooooh kötü bir kıza ihtiyacım var
çöle dönmüş bu yerde
kendimi gerçek bir erkek gibi hissetmemi sağlıyacak
bu rock'n roll ucubesini
oooh , bebek özgürleştir beni
ooooooooh kötü bir kadına ihtiyacım var
ooooooooh kirli bir kıza ihtiyacım var

one of my turns

günden güne aşk küle dönüşüyor
ölmekte olan bir adamın teni gibi
geceden geceye davranıyoruz
sanki her şey yolundaymış gibi
ama ben gittikçe yaşlandım
ve sen de gitgide soğuklaştın
ve artık hiçbir şey çok eğlenceli değil
ve hissedebiliyorum krizleriminden birinin geldiğini
kendimi bir jilet kadar soğuk hissediyorum
ve de bir sargı bezi kadar sıkı
bir cenaze davulu kadar kuru
olduğumu hissediyorum
yatak odama gel
soldaki bavulun içinde
en sevdiğim baltamı bulacaksın
o kadar korkmuş görünme
bu sadece geçici bir dönem
kötü günlerimden biri yalnızca
tv izlemek ister misin ?
ya da çarşafların arasına mı girmeyi ?
yoksa otoyolu izlemeyi mi ?
bir şeyler yemek ister misin ?
ya uçmayı öğrenmeyi ?
ister misin , ister misin denemeye çalıştığımı görmeyi ?
polisleri çağırmak ister misin ?
ne düşünüyorsun durmanın vakti geldi mi ?
neden kaçıyorsun ?

dont leave me now

ooooh bebeğim
şimdi terk etme beni
nasıl gidebilirsin
sana nasıl ihtiyacım olduğunu bildiğin zaman da bile ?
ihtiyacım var sana , ihtiyacım var sana ,
ihtiyacım var sana , ihtiyacım var sana
böylesine iğrenç bir cumartesi gecesinde
ooooh bebeğim
şimdi terk etme beni
beni nasıl böyle kandırabilirsin , kaçarak ?
oooh bebeğim , neden benden kaçıyorsun ?
oooooooh bebek , oooooooooooooh bebek
ooooooooooooooohhhh ,ooooohh

another brick in the wall part iii

ihtiyacım yok, beni saracak kollara !
ihtiyacım yok, beni sersemletecek uyuşturuculara !
duvardaki yazıları görmüştüm ben
bütün bu şeylere ihtiyacım olduğunu düşünme !
hayır ! bütün bu şeylere ihtiyacım olacağını düşünme !
hepsi , hepsi sadece duvardaki tuğlaydı
hepsi , hepsi duvardaki tuğlaydınız siz !

good bye cruel world

elveda zalim dünya
bugün seni terk ediyorum
elveda
elveda
elveda
elveda , hepinize
kalmadı söyleyecek bir şeyiniz
fikrimi değiştirecek
elveda

hey you

hey sen!
soğuk havada
dışarıda bekleyen
yalnız başına ve yıkılmış olan
hissedebiliyor musun beni ?
hey sen!
geçittin ayakta duran
kaşınan ayakların ve solmuş gülümsemenle
beni hissedebiliyor musun?
hey sen!
yardım etme onlara
ışığı yakmaları için
savaşmadan bırakma
hey sen
yalnız başına bekleyen
telefon yanında çıplak olan
bana dokunabilir misin?
hey sen
kulağını duvara dayamış olan
çağıracak birini bekleyen
bana dokunabilir misin?
hey sen
taşı, taşımama yardım eder misin
yüreğini aç ,
eve geliyorum.
ama bu sadece bir hayaldi
gördüğün gibi
duvar çok yüksekti .
nasıl denediğin önemli değil ,
o da kurtulamadı
ve solucanlar beynini yemiş
hey sen
yolda duran ,
hep söyleneni yapan
bana yardım edebilir misin?
hey sen
duvarın yanındaki
holde şişeleri kırıyorken
bana yardım edebilir misin?
hey sen
bana , umudun olmadığını asla söyleme
birlikte dururuz
bölündüğümüzde yıkılırız …

is there anybody out there ?

dışarıda birisi var mı ?
dışarıda birisi var mı ?
dışarıda birisi var mı ?

nobody home

küçük siyah bir defterim var , içinde şiirlerimin olduğu
bir çantam var , içinde diş fırçam ve tarağımın olduğu
bazen önüme kemik atarlar , iyi bir köpek olduğumda
lastik bantlarım var , ayakkabılarımı bağladığımda
blues yapmış nasırlı ellerimde (çn : kumandasını kast ediyor ) ` :yazarın notu : hep bunu yapmak istemişimdir :)`
seçebileceğim onüç tane boktan tv kanalı var .
elektrik ışığım var ,
ve altıncı hissim ...
inanılmaz gözlem güçlerim var ,
ve bu sayede biliyorum
telefonla seni aradığımda
kimsenin evde olmayacağını.
hendrixvari permam oldu (zorunluluktan)
yanık küçük delikler ,
ve sevdiğim saten gömleğimin üstünde .
nikotin lekeleri parmaklarımda .
gümüş bir kaşık var zincirimde
cenaze marşımı çalacak büyük piyanom var
vahşi bakışlı gözlerim var
güçlü bir uçma isteğim var
ama yok uçabilecek bir yerim
oooh bebek , telefonu aldığımda
hala evde kimse yok
ve benim adi gohill marka botlarım ,
çürüyen köklerim var

vera

vera lynn 'ni hatırlayan biri
var mı buralarda ,
onun nasıl söylediğini hatırlayan ?
" yeniden karşılaşacağız belki de,
güneşli bir günde " .
vera , vera
ne oldu sana ?
başka biri daha var mı ,
benim gibi hisseden ?

bring the boys back home

çocukları evlerine geri getirin
çocukları evlerine geri getirin
tek başlarına bırakmayın çocukları
çocukları evlerine geri getirin
çocukları evlerine geri getirin
tek başlarına bırakmayın çocukları
çocukları evlerine geri getirin

comfortably numb

kendini kötü hissettiğini duydum
acını hafifletebilirim
ve seni tekrar ayağa kaldırabilirim .
gevşe gevşe sadece bilgiye ihtiyacım var
sadece temel şeyler
neren ağrıyor , göster bana ?
azalttığın hiçbir acı yok
uzak bir geminin dumanı
yükseliyor ufukta
sen sadece dalgaları yararak
geliyorsun bana
dudakların kıpırdıyor
ama ne dediğini duyamıyorum
ateşlenmiştim çocukken
ellerim iki balon gibiydiler
aynı hisse yeniden kapıldım şimdi
açıklayamam , anlayamazsın da
bu ben değilim
rahat bir uyuşukluktayım
rahat bir uyuşukluktayım
tamam tamam
sadece ufak bir iğne
daha fazla olmayacak "ahhhhh ! "
ama sen kendini biraz hasta hissedebilirsin
ayağa kalkabilecek misin ?
inanıyorum ki işe yaradı , iyi
bu seni gösteriye gidene dek tutar
hadi , gitme vakti
azalttığın hiçbir acı yok
uzak bir geminin dumanı
yükseliyor ufukta
sen sadece dalgaları yararak
geliyorsun bana
dudakların kıpırdıyor
ama ne dediğini duyamıyorum
çocukken birşey geçmişti ,
gözlerimin önünden.....,
dönüp bakmıştım ama gitmişti.
şimdi betimleyemiyorum onu
çocuk büyüdü
hayal gitti
ve rahat bir uyuşukluğa başladım ...

the show must go on

oooh anne oooh baba
gösteri devam etmeli mi ?
oooh baba beni eve götür .
ooooh anne hadi gidelim

bir hata olmalı
izin vermek istememiştim onlara
ruhumu alıp götürmeleri için
çok mu yaşlıyım, çok mu geç artık

oooh anne oooh baba
nereye gitti duygularım ?
oooh anne oooh baba
hatırlayacak mıyım şarkıları ?
gösteri devam etmeli

in the flesh

demek sen
gösteriye katılmaktan
hoşlanabileceğini düşündün
hissetmek için karmaşanın
ılık heyecanını
ve o uzay çocuğunun parladığı
günışığım , sana kötü haberlerim var
pink iyi değil otelinde kaldı
onlarda kendilerini temsil etmemiz
için bizi gönderdiler
ve siz hayranlarının yüzünü
ortaya çıkaracağız
eşcinsel var mı ,
bu gece bu tiyatroda ?
onları dizin duvarlara !
şu spot ışıkları altındaki de
iyi görünmedi gözüme !
onu da dizin duvarlara !
şuradaki yahudiye benziyor ,
ve şu da zenciye ,
kim izin verdi ,
bu ayak takımının içeri girmesine ?
orda sigara içen biri var ,
ve oradaki de sivilceli .
eğer yolunu bulsaydım ,
hepinizi kurşuna dizerdim !

run like hell

koş,koş,koş,koş ,koş,koş,koş,koş
koş,koş,koş,koş ,koş,koş,koş,koş,
iyi olur , maskelediğin yüzünle
ve perdelenmiş gözlerinle
ve kapattığın dudaklarınla
boş gülümsemenle ve aç kalbinle
boş gülüşün ve aç yüreğin ile
suçlu geçmişinden gelip
ağzına varan safrayı tat
deniz kabuğu kırıldığında
sinirlerin yıpransın
ve çekiçler kapını parçaladığında ,
en iyisi kaç !
koş,koş,koş,koş ,koş,koş,koş,koş
koş,koş,koş,koş ,koş,koş,koş,koş,
en iyisini yaparsın,
bütün gün kaçmakla .
en iyisini yaparsın,
tüm gece kaçmakla .
ve kirli duygularını ,
içinin derinliklerinde sakla
eğer dışarı çıkarırsan
kız arkadaşını bu gece .
iyiye işarettir ,
arabanı uzağa park etmen .
çünkü kızın saçlarına
yapışmışken yakalanırsan ,
arka koltukta .
seni annene geri postalarlar ,
koli paketinin içinde .
en iyisi koş .

waiting for the worms

ooooh şimdi ulaşamazsın bana
ooooh önemli değil nasıl denediğin
elveda zalim dünya ,
bitti , geçti .
bekliyoruz , ölü ağaçları kesmeyi
bekliyoruz , zayıfları zararlı otlar gibi temizlemeyi
bekliyoruz , camlarını kırıp , kapılarını tekmeleyi
bekliyoruz , zinciri güçlendirmek için son çareyi
bekliyoruz , solucanları izlemeyi
görmek ister miydin dostum ,
britanya'nın yeniden hüküm sürdüğünü ?
tek ihtiyacın olan şey ,
solucanları izlemektir .
çekiç!çekiç! çekiç!çekiç!
çekiç!çekiç! çekiç!çekiç!
çekiç!çekiç! çekiç!çekiç!
çekiç!çekiç! çekiç!çekiç!

stop

dur
eve gitmek istiyorum
bu üniformayı çıkarmak
ve şovdan ayrılmayı
ve bu hücrede bekliyorum
çünkü bilmeliyim
bunca zamandır suçluydum ?

the trial

günaydın saygıdeğer solucan,
dosya ortaya çıkaracaktır ki ;
karşınızda duran tutuklu ,
duygularını açığa vururken ,
suçüstü yakalanmıştır ,
kanlı elleriyle .
insan doğasının duygularını .
kendisinden utanmalı !
böyle olmayacak ,
okul müdürünü çağırın !
her zaman demişimdir ,
asla iyi yetişmeyecek diye .
sonlandırırken saygıdeğer efendim ;
eğer kendi yöntemime izin verseydiler ,
onu adam ederdim ben
lakin elim kolum bağlıydı.
kanayan yürekler ve artistler
cinayet işlemesini sağladılar
bırakın çekiçle vurayım ona bugün
çılgın, tavan arası oyuncakları ,çılgın
gerçekten balığa çıkmıştım
misketlerimi almış olmalılar ,
çılgın, tavan arası oyuncakları ,çılgın
seni küçük pislik , şimdi boka battın
umarım oraya kitler ve anahtarı atarlar
daha sık konuşmalıydın , benimle
ama hayır !
kendi bildiğini yapman gerekiyordu .
son zamanlarda yuva yıktın mı hiç ?
sadece beş dakika saygıdeğer solucan ,
o ve ben yalnız ...,
bebeğim , annene gel bebeğim
bırak kollarıma alayım
başının belaya girmesini hiç istemedim
neden benden neden ayrıldı ki ?
saygıdeğer efendim , bırakın onu eve götüreyim .
çılgınlık gökkuşağının üzerinde , çılgınım !
pencerelerde parmaklıklar ,
duvarda kapı olmalıydı ,
ben geldiğimde ...
çılgınlık gökkuşağının üzerinde , çılgın !
mahkemenin elindeki deliller , tartışılamaz
gerek yok jürinin ayrılmasına
karar vermek için .
yargılama yaptığım yıllar içinde ,
bundan daha fazla hak edeni duymamıştım
hukukun tüm cezalarını .
kibar karına ve annene
acı çektirme yolun
kusturuyor beni , midemi bulandırıyor
ancak dostum,
en derin korkunu gösterdin
seni gönderiyorum .
benzerlerinin önüne .
duvarı yıkman için ...
yık duvarı ,yık duvarı ,
yık duvarı ,yık duvarı ,
yık duvarı ,yık duvarı ,
yık duvarı ,yık duvarı ...

outside the wall

yapayalnız veya ikişer ikişer
seni gerçekten sevenler
duvarın dışına ya da
yukarsına ve aşağısına
bazıları elele
bazıları grupça birlikte
kanayan yürekler ve artistler
boy gösteriyorlar
ve herşeyleri verdiklerinde
hepsinden sonra
bazıları sendeler ve düşer
kolay değil tabii
yüreğinin çarpması
çılgın heriflerin duvarları dibinde