Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.

Grup / müzisyen

Filtre

Dil
Tip
 

Evanescence - Open The Door Albüm (Türkçe Çeviri) şarkı sözleri

Ekleyen: matrock_deli
Diğer Evanescence parçaları
All that I'm dying for
Öldüğüm her şey için

All that I can't ignore alone at night
Tüm bu yalnız gecelere aldıramıyorum

I can feel the night beginning
Gecenin başladığını hissedebiliyorum

Separate me from the living
Beni yaşamdan ayırıyor

Understanding me
Beni anlıyor

After all I've seen
Gördüğüm her şeyden sonra

Piecing every thought together
Her parça birleşiyor

Find the words to make me better
Beni daha iyi yapacak sözcükleri bul

If I only knew how to pull myself apart
Eğer kendimi nasıl ayrı parçalara çektiğimi bilseydim

All that I'm living for
Yaşadığım her şey için

All that I'm dying for
Öldüğüm her şey için

All that I can't ignore alone at night
Tüm bu yalnız gecelere aldıramıyorum

All that I'm wanted for
İstediğim her şey için

Although I wanted more
Daha çok istediğim halde

Lock the last open door- my ghosts are gaining on me
Açık olan son kapıyı kitle-hayaletlerim bana katılıyor

I believe that dreams are sacred
Rüyaların kutsal olduğuna inanırım

Take my darkest fears and play them
En karanlık korkularımı al ve oyna onlarla

Like a lullaby
Tıpkı bir ninni gibi

Like a reason why
Tıpkı nedeni olan bir sebep gibi

Like a play of my obsessions
Tıpkı saplantılarımın bir oyunu gibi

Make me understand the lesson
Dersi anlamamı sağla bana

So I'll find myself
Bu şekilde kendimi bulacağım

So I wont be lost again
Bu şekilde yine kaybolmayacağım

Guess I thought I'd have to change the world
Sanırım dünyayı değiştirmem gerekiyor

To make you see me
Beni görmeni sağlamak için

To be the one
Tek olmayı

I could have run forever
Sonsuza kadar koşabilirdim

But how for would I have come
Ama nasıl gelebilirdim ki

Without mourning your love?
Senin aşkına yas tutmadan

All that I'm living for
Yaşadığım her şey için

All that I'm dying for
Öldüğüm her şey için

All that I can't ignore alone at night
Tüm bu yalnız gecelere aldıramıyorum

All that I'm wanted for
İstediğim her şey için

Although I wanted more
Daha çok istediğim halde

Lock the last open door- my ghosts are gaining on me
Açık olan son kapıyı kitle-hayaletlerim bana katılıyor

Should it hurt to love you?
Sana aşık olmak incitir mi?

Should I feel like I do?
Yapmış gibi hissetmeli miyim?

Should I lock the last open door
Açık olan son kapıyı kilitlemeli miyim?

My ghosts are gaining on me
Hayaletlerim bana katılıyor



Good Enough (Türkçe Çeviri)

Under your spell again
Yine senin büyünün altında

I can't say no to you
Sana bir şey söyleyemiyorum

crave my heart and its bleeding in your hand
Ellerini kanatmama kalbim can atıyor

I can't say no to you
Sana bir şey söyleyemem

Shouldn't have let you torture me so sweetly
Bana tatlıca işkence etmemeliydin

now I can't let go of this dream
Artık bu rüyaların devam etmesine izin veremem

I can't breathe but I feel
Nefes alamıyorum ama hissediyorum

Good enough
Yeterice iyi

I feel good enough for you
Senin için yeterince iyi hissediyorum

Drink up sweet decadence
İç bu tatlı düşkünlüğü

I can't say no to you
Sana bir şey söyleyemiyorum

and I've completely lost myself and I don't mind
Ve tamamen kendimi kaybediyorum,beynimde olmuyor

I can't say no to you
Sana bir şey söyleyemem

Shouldn't have let you conquer me completely
Beni tamamen fethetmene izin veremem

now I can't let go of this dream
Artık bu rüyaların devam etmesine de izin veremem

can't believe that I feel
Hissettiğime inanamıyorum

Good enough
Yeterince iyi

I feel good enough
Yeterince iyi hissediyorum

its been such a long time coming, but I feel good
Bayağı uzun bir zamanda geldi,ama iyi hissediyorum

and I'm still waiting for the rain to fall
Ve hala yağmurun düşmesini bekliyorum

pour real life down on me
Gerçek hayatı üzerime dök

cause I can't hold on to anything this good enough
Çünkü yeterince iyi olmayan hiçbir şeye dayanamıyorum

am I good enough
Yeterince iyi değil miyim?

for you to love me too?
Kendin için sev beni

so take care what you ask of me
Bu yüzden sorduklarımı umursa

cause I can't say no
Çünkü bir şey söyleyemiyorum

Call Me When You’re Sober (Türkçe Çeviri)

Nakarat:

Don't cry to me
Bana gelip ağlama

If you loved me,
Beni sevseydin

You would be here with me.
Burada benimle birlikte olurdun

You want me,
Beni istiyorsan

Come find me.
Gel bul beni

Make up your mind.
Kararını ver

Should I let you fall?
Düşmene izin vermeli miyim?

Lose it all?
Her şeyi kaybetmene?

So maybe you can remember yourself.
Böylece belki kendini hatırlayabilirsin

Can't keep believing,
İnanmayı sürdüremem

We're only deceiving ourselves .
Sadece kendimizi kandırıyoruz

And I'm sick of the lie,
Ve ben yalandan bıktım

And you're too late.
Ve sen çok geç kaldın

Nakarat

Couldn't take the blame
Suçu üstlenemiyorsun

Sick with shame.
Utancından hasta oldun

Must be exhausting to lose your own game.
Kendi oyununu kaybetmek yorucu olmalı

Selfishly hated
Bencilce nefret ettin

No wonder you're jaded.
Şüphesiz bitkinsin

You can't play the victim this time,
Bu kez kurbanı oynayamazsın

And you're too late.
Ve sen çok geç kaldın

Nakarat

You never call me when you're sober.
Beni hiç ayıkken aramıyorsun

You only want it cause it's over,
Bunu sadece bitmiş olduğu için istiyorsun

It's over.
Artık bitti

How could I have burned paradise?
Cenneti nasıl yakmış olabilirim?

How could I - you were never mine.
Nasıl? sen asla benim olmadın


Cloud Nine (Türkçe Çeviri)

If you want to live, let live
Eğer yaşamak istiyorsan,hadi yaşa

if you want to go, let go
Eğer gitmek istiyorsan,hadi git

I'm not afraid to dream- to sleep, sleep forever
Uyuyup rüya görmekten korkmuyorum-uyumaktan,uyumaktan sonsuza kadar

I don't need to touch the sky
Gökyüzüne dokunmaya ihtiyacım yok

I just want to feel that high
Sadece yükseği hissetmek istiyorum

and you refuse to lift me
Ve sen benim ayaklarımın yerden kesilmesini istemiyorsun

guess it wasn't real after all
Sanrırm tüm olanlardan sonra gerçek değildi

guess it wasn't real all along
Sanırım tüm bunlar boyunca gerçek değildi

If I fall and all is lost
Eğer düşer ve tamamen kaybolursam

its where I belong
Ait olduğum yerdeyim

If you want to live, let live
Eğer yaşamak istiyorsan,hadi yaşa

if you want to go, let go
Eğer gitmek istiyorsan,hadi git

I'm never gonna be your sweet, sweet surrender
Asla senin tatlın olmadım,tatlın teslim oldu

guess it wasn't real after all
Sanırım tüm olanlardan sonra gerçek değildi

guess it wasn't real all along
Sanırım tüm bunlar boyunca gerçek değildi

If I fall and all is lost
Eğer düşer ve tamamen kaybolursam

no light to lead the way
Yola önderlik edecek bir ışık yok

remember that all alone is where I belong
Ait olduğum yerde tamamen yalnız olduğumu hatırla

In a dream
Rüyada

will you give your love to me
Bana aşkını verecek misin?

beg my broken heart to beat
Kırık kalbimin yürek atışını dile

save my life
Koru hayatımı

change my mind
Değiştir kararımı

If I fall and all is lost
Eğer düşer ve tamamen kaybolursam

no light to lead the way
Yola önderlik edecek bir ışık yok

remember that all alone is where I belong
Ait olduğum yerde tamamen yalnız olduğumu hatırla

Like You (Türkçe Çeviri)

Stay low
Alçakta kal

Soft, dark, and dreamless,
Yumuşak,karanlık ve rüyasal

Far beneath my nightmares and loneliness
Kabuslarımın ve yalnızlığımın çok altında

I hate me,
Kendimden nefret ediyorum

For breathing without you.
Sensiz nefes aldığım için

I don't want to feel anymore for you.
Senin için hissetmeyi istemiyorum hiç

Grieving for you,
Senin için üzülüyorum

I'm not grieving for you.
Senin için üzülmüyorum

Nothing real love can't undo,
Gerçek aşkı hiçbir şey çözemez

And though I may have lost my way
Ve kendi yolumu kaybetmiş olsam bile

All paths lead straight to you.
Tüm yollar doğrudan seni veriyor

I long to be like you,
Uzun bir süre senin gibi oldum

Lie cold in the ground like you.
Yerin altında senin gibi yalan söyleyebilirdim

Halo,
Işık halkası

Blinding wall between us.
İkimizin arasındaki duvarı körleştiriyor

Melt away and leave us alone again.
Eritiyor ve bizi tek başımıza bırakıp gidiyor yine

Humming, haunted somewhere out there.
Mırıldan,aklından çıkarma oradakini

I believe our love can see us through in death.
Aşkımızın bizi ölümün içinden görebileceğine inanıyorum

I long to be like you,
Uzun bir süre senin gibi oldum

Lie cold in the ground like you.
Yerin altında senin gibi yalan söyleyebilirdim

There's room inside for two and I'm not grieving for you
İçinde iki oda var ve ben senin için üzülmüyorum

I'm coming for you
Senin için geliyorum

You're not alone,
Yalnız değilsin

No matter what they told you, you're not alone.
Onların sana ne söylediklerinin bir önemi yok,yalnız değilsin

I'll be right beside you forevermore.
Sonsuza kadar senin yanında olacağım

I long to be like you, sis,
Uzun bir süre senin gibi oldum

Lie cold in the ground like you did.
Yerin altında senin yapmış olduğun gibi yalan söyeleyebilirdim

There's room inside for two and I'm not grieving for you.
İçinde iki oda var ve ben senin için üzülmüyorum

And as we lay in silent bliss,
Ve biz mutlu bir sessizlikte kalırken

I know you remember me.
Beni tanıdığını biliyorum


Lithium (Türkçe Çeviri)

Lithium, don't want to lock me up inside.
Lityum,beni içine kilitlemeni istemiyorum

Lithium, don't want to forget how it feels without...
Lityum,yokken...nasıl hissettiğimi unutmak istemiyorum

Lithium, I want to stay in love with my sorrow.
Lityum,aşkın içinde kederimle birlikte kalmak istiyorum

Oh but God I want to let it go
Ama Allah’ım,gitmesine izin vermek istiyorum

Come to bed, don't make me sleep alone
Yatağa gel,beni yalnız unutma

Couldn't hide the emptiness, you let it show.
Boşluğa saklanamazdın,göstermesine izin ver

Never wanted it to be so cold.
Çok soğuk olmasını istemedim asla

Just didn't drink enough to say you love me.
Sadece beni sevdiğini söyleyecek kadar içmedin

I can't hold on to me
Kendime dayanamıyorum

Wonder what's wrong with me.
Benimle yanlış olan ne,merak ediyorum

-----nakarat------

Don't want to let it lay me down this time.
Beni şu an aşağı bırakmanı istemiyorum

Drown my will to fly.
Boğularak uçacağım

Here in the darkness I know myself
Burada karanlık çöktüğünde,kendimi tanıyorum

Can't break free until I let it go
Gitmeme izin verinceye kadar beni özgürce koparamazsın

Let me go
Gitmeme izin ver

Darling, I forgive you after all.
Sevgilim her şeyden sonra seni affediyorum

Anything is better than to be alone.
Hiçbir şey yalnız olmaktan daha kötü olamaz

And in the end I guess I had to fall.
Ve sanırım sonunda düşmüş olacağım

Always find my place among the ashes.
Daima yakılmış cesedin küllerinde bir yerde ara

I can't hold on to me,
Kendimi tanıyamıyorum

Wonder what's wrong with me.
Benimle yanlış olan ne,merak ediyorum

----nakarat------

Lose Control(Türkçe Çeviri)

I don't really care
umrumda değil

can we play the game on your way?
oyunu senin yolundan mı oynayalım?

can I really lose control?
gerçekten kontrolümü kaybetmiş olabilir miyim?

just once in my life
hayatımda bir defa

I think it'd be nice
iyi olabileceğini düşündüm.

just to lose control-just once
kontrolü kaybetmenin-bir kerelik

with all the pretty flowers in the dust
tozların içinde ki tüm o güzel çiçeklerle

Mary had a lamb
Mary kuzuyla

his eyes black as coals
kömür gibi siyah gözleriyle

if we play very quite,my lamb
sessizce oynarsak,benim kuzum

Mary never has to know
Mary hiç bir zaman bilmez

just once in my life
hayatımda bir defa

I think it'd be nice
iyi olabileceğini düşündüm.

just to lose control-just once
kontolü kaybetmenin-bir kerelik

with all the pretty flowers in the dust
tozların içinde ki tüm o güzel çiçeklerle

if you cut you down to a thing I can use
eğer kesebilirsen benim kullanabileceğim şekilde

I fear there will be nothing good left of you
senin için iyi bir şeyin kalmayacağı için korkarım


Weight Of The World (Türkçe Çeviri)

Feels like the weight of the world
Dünyanın ağırlığı gibi duygular

like God in heaven gave me a turn
Cennetteki tanrının verdiği gibi bir şans ver bana

don't cling to me, I swear I can't fix you
Sıkıca sarılma bana, Yemin ederim ki seni tamir edemem

still in the dark, can you fix me?
Hala karanlıkta, Beni tamir edebilirmisin?

freefall, freefall, all through life
Serbest düşüş, serbest düşüş, tümüyle hayata doğru

If you love me, then let go of me
Eğer beni seviyorsan, Gitmeme izin ver

I won't be held down by who I used to be
Eskiden olduğum kişi tarafından alıkonulmayacağım

she's nothing to me
O bir hiç bana göre

Feels like the weight of the world
Dünyanın ağırlığı gibi duygular

like all my screaming has gone unheard
Duyulmamış tüm çığlıklarım gibi

and ohm I know you don't believe in me
ve biliyorum ki bana inanmıyorsun

safe in the dark, how can you see?
karanlıkda güvende, nasıl görebilirsin?

freefall, freefall, all through life
Serbest düşüş, serbest düşüş, tümüyle hayata doğru

If you love me, then let go of me
Eğer beni seviyorsan, Gitmeme izin ver

I won't be held down by who I used to be
Eskiden olduğum kişi tarafından alıkonulmayacağım

If you love me, then let go of me
Eger beni seviyorsan, Gitmeme izin ver

I won't be held down by who I was
Eskiden olduğum kişi tarafından alıkonulmayacağım

If you love me, then let go of me
Eger beni seviyorsan, Gitmeme izin ver

I won't be held down by who I used to be
Eskiden olduğum kişi tarafından alıkonulmayacağım



alıntıdır