Evanescence - Open The Door Albüm (Türkçe Çeviri) şarkı sözleri
Diğer Evanescence parçaları
All that I'm dying for
Öldüğüm her şey için
All that I can't ignore alone at night
Tüm bu yalnız gecelere aldıramıyorum
I can feel the night beginning
Gecenin başladığını hissedebiliyorum
Separate me from the living
Beni yaşamdan ayırıyor
Understanding me
Beni anlıyor
After all I've seen
Gördüğüm her şeyden sonra
Piecing every thought together
Her parça birleşiyor
Find the words to make me better
Beni daha iyi yapacak sözcükleri bul
If I only knew how to pull myself apart
Eğer kendimi nasıl ayrı parçalara çektiğimi bilseydim
All that I'm living for
Yaşadığım her şey için
All that I'm dying for
Öldüğüm her şey için
All that I can't ignore alone at night
Tüm bu yalnız gecelere aldıramıyorum
All that I'm wanted for
İstediğim her şey için
Although I wanted more
Daha çok istediğim halde
Lock the last open door- my ghosts are gaining on me
Açık olan son kapıyı kitle-hayaletlerim bana katılıyor
I believe that dreams are sacred
Rüyaların kutsal olduğuna inanırım
Take my darkest fears and play them
En karanlık korkularımı al ve oyna onlarla
Like a lullaby
Tıpkı bir ninni gibi
Like a reason why
Tıpkı nedeni olan bir sebep gibi
Like a play of my obsessions
Tıpkı saplantılarımın bir oyunu gibi
Make me understand the lesson
Dersi anlamamı sağla bana
So I'll find myself
Bu şekilde kendimi bulacağım
So I wont be lost again
Bu şekilde yine kaybolmayacağım
Guess I thought I'd have to change the world
Sanırım dünyayı değiştirmem gerekiyor
To make you see me
Beni görmeni sağlamak için
To be the one
Tek olmayı
I could have run forever
Sonsuza kadar koşabilirdim
But how for would I have come
Ama nasıl gelebilirdim ki
Without mourning your love?
Senin aşkına yas tutmadan
All that I'm living for
Yaşadığım her şey için
All that I'm dying for
Öldüğüm her şey için
All that I can't ignore alone at night
Tüm bu yalnız gecelere aldıramıyorum
All that I'm wanted for
İstediğim her şey için
Although I wanted more
Daha çok istediğim halde
Lock the last open door- my ghosts are gaining on me
Açık olan son kapıyı kitle-hayaletlerim bana katılıyor
Should it hurt to love you?
Sana aşık olmak incitir mi?
Should I feel like I do?
Yapmış gibi hissetmeli miyim?
Should I lock the last open door
Açık olan son kapıyı kilitlemeli miyim?
My ghosts are gaining on me
Hayaletlerim bana katılıyor
Good Enough (Türkçe Çeviri)
Under your spell again
Yine senin büyünün altında
I can't say no to you
Sana bir şey söyleyemiyorum
crave my heart and its bleeding in your hand
Ellerini kanatmama kalbim can atıyor
I can't say no to you
Sana bir şey söyleyemem
Shouldn't have let you torture me so sweetly
Bana tatlıca işkence etmemeliydin
now I can't let go of this dream
Artık bu rüyaların devam etmesine izin veremem
I can't breathe but I feel
Nefes alamıyorum ama hissediyorum
Good enough
Yeterice iyi
I feel good enough for you
Senin için yeterince iyi hissediyorum
Drink up sweet decadence
İç bu tatlı düşkünlüğü
I can't say no to you
Sana bir şey söyleyemiyorum
and I've completely lost myself and I don't mind
Ve tamamen kendimi kaybediyorum,beynimde olmuyor
I can't say no to you
Sana bir şey söyleyemem
Shouldn't have let you conquer me completely
Beni tamamen fethetmene izin veremem
now I can't let go of this dream
Artık bu rüyaların devam etmesine de izin veremem
can't believe that I feel
Hissettiğime inanamıyorum
Good enough
Yeterince iyi
I feel good enough
Yeterince iyi hissediyorum
its been such a long time coming, but I feel good
Bayağı uzun bir zamanda geldi,ama iyi hissediyorum
and I'm still waiting for the rain to fall
Ve hala yağmurun düşmesini bekliyorum
pour real life down on me
Gerçek hayatı üzerime dök
cause I can't hold on to anything this good enough
Çünkü yeterince iyi olmayan hiçbir şeye dayanamıyorum
am I good enough
Yeterince iyi değil miyim?
for you to love me too?
Kendin için sev beni
so take care what you ask of me
Bu yüzden sorduklarımı umursa
cause I can't say no
Çünkü bir şey söyleyemiyorum
Call Me When You’re Sober (Türkçe Çeviri)
Nakarat:
Don't cry to me
Bana gelip ağlama
If you loved me,
Beni sevseydin
You would be here with me.
Burada benimle birlikte olurdun
You want me,
Beni istiyorsan
Come find me.
Gel bul beni
Make up your mind.
Kararını ver
Should I let you fall?
Düşmene izin vermeli miyim?
Lose it all?
Her şeyi kaybetmene?
So maybe you can remember yourself.
Böylece belki kendini hatırlayabilirsin
Can't keep believing,
İnanmayı sürdüremem
We're only deceiving ourselves .
Sadece kendimizi kandırıyoruz
And I'm sick of the lie,
Ve ben yalandan bıktım
And you're too late.
Ve sen çok geç kaldın
Nakarat
Couldn't take the blame
Suçu üstlenemiyorsun
Sick with shame.
Utancından hasta oldun
Must be exhausting to lose your own game.
Kendi oyununu kaybetmek yorucu olmalı
Selfishly hated
Bencilce nefret ettin
No wonder you're jaded.
Şüphesiz bitkinsin
You can't play the victim this time,
Bu kez kurbanı oynayamazsın
And you're too late.
Ve sen çok geç kaldın
Nakarat
You never call me when you're sober.
Beni hiç ayıkken aramıyorsun
You only want it cause it's over,
Bunu sadece bitmiş olduğu için istiyorsun
It's over.
Artık bitti
How could I have burned paradise?
Cenneti nasıl yakmış olabilirim?
How could I - you were never mine.
Nasıl? sen asla benim olmadın
Cloud Nine (Türkçe Çeviri)
If you want to live, let live
Eğer yaşamak istiyorsan,hadi yaşa
if you want to go, let go
Eğer gitmek istiyorsan,hadi git
I'm not afraid to dream- to sleep, sleep forever
Uyuyup rüya görmekten korkmuyorum-uyumaktan,uyumaktan sonsuza kadar
I don't need to touch the sky
Gökyüzüne dokunmaya ihtiyacım yok
I just want to feel that high
Sadece yükseği hissetmek istiyorum
and you refuse to lift me
Ve sen benim ayaklarımın yerden kesilmesini istemiyorsun
guess it wasn't real after all
Sanrırm tüm olanlardan sonra gerçek değildi
guess it wasn't real all along
Sanırım tüm bunlar boyunca gerçek değildi
If I fall and all is lost
Eğer düşer ve tamamen kaybolursam
its where I belong
Ait olduğum yerdeyim
If you want to live, let live
Eğer yaşamak istiyorsan,hadi yaşa
if you want to go, let go
Eğer gitmek istiyorsan,hadi git
I'm never gonna be your sweet, sweet surrender
Asla senin tatlın olmadım,tatlın teslim oldu
guess it wasn't real after all
Sanırım tüm olanlardan sonra gerçek değildi
guess it wasn't real all along
Sanırım tüm bunlar boyunca gerçek değildi
If I fall and all is lost
Eğer düşer ve tamamen kaybolursam
no light to lead the way
Yola önderlik edecek bir ışık yok
remember that all alone is where I belong
Ait olduğum yerde tamamen yalnız olduğumu hatırla
In a dream
Rüyada
will you give your love to me
Bana aşkını verecek misin?
beg my broken heart to beat
Kırık kalbimin yürek atışını dile
save my life
Koru hayatımı
change my mind
Değiştir kararımı
If I fall and all is lost
Eğer düşer ve tamamen kaybolursam
no light to lead the way
Yola önderlik edecek bir ışık yok
remember that all alone is where I belong
Ait olduğum yerde tamamen yalnız olduğumu hatırla
Like You (Türkçe Çeviri)
Stay low
Alçakta kal
Soft, dark, and dreamless,
Yumuşak,karanlık ve rüyasal
Far beneath my nightmares and loneliness
Kabuslarımın ve yalnızlığımın çok altında
I hate me,
Kendimden nefret ediyorum
For breathing without you.
Sensiz nefes aldığım için
I don't want to feel anymore for you.
Senin için hissetmeyi istemiyorum hiç
Grieving for you,
Senin için üzülüyorum
I'm not grieving for you.
Senin için üzülmüyorum
Nothing real love can't undo,
Gerçek aşkı hiçbir şey çözemez
And though I may have lost my way
Ve kendi yolumu kaybetmiş olsam bile
All paths lead straight to you.
Tüm yollar doğrudan seni veriyor
I long to be like you,
Uzun bir süre senin gibi oldum
Lie cold in the ground like you.
Yerin altında senin gibi yalan söyleyebilirdim
Halo,
Işık halkası
Blinding wall between us.
İkimizin arasındaki duvarı körleştiriyor
Melt away and leave us alone again.
Eritiyor ve bizi tek başımıza bırakıp gidiyor yine
Humming, haunted somewhere out there.
Mırıldan,aklından çıkarma oradakini
I believe our love can see us through in death.
Aşkımızın bizi ölümün içinden görebileceğine inanıyorum
I long to be like you,
Uzun bir süre senin gibi oldum
Lie cold in the ground like you.
Yerin altında senin gibi yalan söyleyebilirdim
There's room inside for two and I'm not grieving for you
İçinde iki oda var ve ben senin için üzülmüyorum
I'm coming for you
Senin için geliyorum
You're not alone,
Yalnız değilsin
No matter what they told you, you're not alone.
Onların sana ne söylediklerinin bir önemi yok,yalnız değilsin
I'll be right beside you forevermore.
Sonsuza kadar senin yanında olacağım
I long to be like you, sis,
Uzun bir süre senin gibi oldum
Lie cold in the ground like you did.
Yerin altında senin yapmış olduğun gibi yalan söyeleyebilirdim
There's room inside for two and I'm not grieving for you.
İçinde iki oda var ve ben senin için üzülmüyorum
And as we lay in silent bliss,
Ve biz mutlu bir sessizlikte kalırken
I know you remember me.
Beni tanıdığını biliyorum
Lithium (Türkçe Çeviri)
Lithium, don't want to lock me up inside.
Lityum,beni içine kilitlemeni istemiyorum
Lithium, don't want to forget how it feels without...
Lityum,yokken...nasıl hissettiğimi unutmak istemiyorum
Lithium, I want to stay in love with my sorrow.
Lityum,aşkın içinde kederimle birlikte kalmak istiyorum
Oh but God I want to let it go
Ama Allah’ım,gitmesine izin vermek istiyorum
Come to bed, don't make me sleep alone
Yatağa gel,beni yalnız unutma
Couldn't hide the emptiness, you let it show.
Boşluğa saklanamazdın,göstermesine izin ver
Never wanted it to be so cold.
Çok soğuk olmasını istemedim asla
Just didn't drink enough to say you love me.
Sadece beni sevdiğini söyleyecek kadar içmedin
I can't hold on to me
Kendime dayanamıyorum
Wonder what's wrong with me.
Benimle yanlış olan ne,merak ediyorum
-----nakarat------
Don't want to let it lay me down this time.
Beni şu an aşağı bırakmanı istemiyorum
Drown my will to fly.
Boğularak uçacağım
Here in the darkness I know myself
Burada karanlık çöktüğünde,kendimi tanıyorum
Can't break free until I let it go
Gitmeme izin verinceye kadar beni özgürce koparamazsın
Let me go
Gitmeme izin ver
Darling, I forgive you after all.
Sevgilim her şeyden sonra seni affediyorum
Anything is better than to be alone.
Hiçbir şey yalnız olmaktan daha kötü olamaz
And in the end I guess I had to fall.
Ve sanırım sonunda düşmüş olacağım
Always find my place among the ashes.
Daima yakılmış cesedin küllerinde bir yerde ara
I can't hold on to me,
Kendimi tanıyamıyorum
Wonder what's wrong with me.
Benimle yanlış olan ne,merak ediyorum
----nakarat------
Lose Control(Türkçe Çeviri)
I don't really care
umrumda değil
can we play the game on your way?
oyunu senin yolundan mı oynayalım?
can I really lose control?
gerçekten kontrolümü kaybetmiş olabilir miyim?
just once in my life
hayatımda bir defa
I think it'd be nice
iyi olabileceğini düşündüm.
just to lose control-just once
kontrolü kaybetmenin-bir kerelik
with all the pretty flowers in the dust
tozların içinde ki tüm o güzel çiçeklerle
Mary had a lamb
Mary kuzuyla
his eyes black as coals
kömür gibi siyah gözleriyle
if we play very quite,my lamb
sessizce oynarsak,benim kuzum
Mary never has to know
Mary hiç bir zaman bilmez
just once in my life
hayatımda bir defa
I think it'd be nice
iyi olabileceğini düşündüm.
just to lose control-just once
kontolü kaybetmenin-bir kerelik
with all the pretty flowers in the dust
tozların içinde ki tüm o güzel çiçeklerle
if you cut you down to a thing I can use
eğer kesebilirsen benim kullanabileceğim şekilde
I fear there will be nothing good left of you
senin için iyi bir şeyin kalmayacağı için korkarım
Weight Of The World (Türkçe Çeviri)
Feels like the weight of the world
Dünyanın ağırlığı gibi duygular
like God in heaven gave me a turn
Cennetteki tanrının verdiği gibi bir şans ver bana
don't cling to me, I swear I can't fix you
Sıkıca sarılma bana, Yemin ederim ki seni tamir edemem
still in the dark, can you fix me?
Hala karanlıkta, Beni tamir edebilirmisin?
freefall, freefall, all through life
Serbest düşüş, serbest düşüş, tümüyle hayata doğru
If you love me, then let go of me
Eğer beni seviyorsan, Gitmeme izin ver
I won't be held down by who I used to be
Eskiden olduğum kişi tarafından alıkonulmayacağım
she's nothing to me
O bir hiç bana göre
Feels like the weight of the world
Dünyanın ağırlığı gibi duygular
like all my screaming has gone unheard
Duyulmamış tüm çığlıklarım gibi
and ohm I know you don't believe in me
ve biliyorum ki bana inanmıyorsun
safe in the dark, how can you see?
karanlıkda güvende, nasıl görebilirsin?
freefall, freefall, all through life
Serbest düşüş, serbest düşüş, tümüyle hayata doğru
If you love me, then let go of me
Eğer beni seviyorsan, Gitmeme izin ver
I won't be held down by who I used to be
Eskiden olduğum kişi tarafından alıkonulmayacağım
If you love me, then let go of me
Eger beni seviyorsan, Gitmeme izin ver
I won't be held down by who I was
Eskiden olduğum kişi tarafından alıkonulmayacağım
If you love me, then let go of me
Eger beni seviyorsan, Gitmeme izin ver
I won't be held down by who I used to be
Eskiden olduğum kişi tarafından alıkonulmayacağım
alıntıdır