Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.

Grup / müzisyen

Filtre

Dil
Tip
 

Avenged Sevenfold - Seize The Day (Türkçe Çeviri) şarkı sözleri

Ekleyen: soulles
Diğer Avenged Sevenfold parçaları
Seize the day or die regretting the time you lost,
(Günü elinde tut ya da kaybettiğin zamana pişman olarak öl,)
It's empty and cold without you here,
(Sensiz burası boş ve soğuk,)
Too many people to ache over...
(Bir çok insan acı çekiyor...)

I see my vision burn,
(Vizyonumun yandığını görüyorum,)
I feel my memories fade with time,
(Hatıralarımın zamanla solduğunu hissediyorum,)
But I'm too young to worry,
(Ama endişelenmek için çok gencim,)
These streets we travel on,
(Dolaştığımız bu sokaklar,)
Will undergo our same lost past.
(Aynı kayıp geçmişimize uğrayacaktır.)

I found you here, now please just stay for a while,
(Seni burada buldum, şimdi lütfen bir süreliğine kal,)
I can move on with you around.
(Sen olduğunda etrafta hareket edebiliyorum.)
I hand you my mortal life, but will it be forever?
(Seni ölümsüz hayatıma aldım ama sonsuza kadar sürecek mi?)
I'd do anything for a smile, holding you 'til our time is done,
(Bir gülüş için her şeyi yaptım, zamanımız bitene kadar seni sadım,)
We both know the day will come
(İkimiz de o günün geleceğini biliyorduk -ölüm günü anlamında-)
But I don't want to leave you
(Ama seni bırakmak istemiyorum)

I see my vision burn,
(Vizyonumun yandığını görüyorum,)
I feel my memories fade with time,
(Hatıralarımın zamanla solduğunu hissediyorum,)
But I'm too young to worry,
(Ama endişelenmek için çok gencim,)
A melody, a memory or just one picture...
(Bir melodi, bir hatıra ya da bir fotoğraf...)

Seize the day or die regretting the time you lost,
(Günü elinde tut ya da kaybettiğin zamana pişman olarak öl,)
It's empty and cold without you here,
(Sensiz burası boş ve soğuk,)
Too many people to ache over...
(Bir çok insan acı çekiyor...)

Newborn life replacing all of us,
(Yenidoğan yaşamı hepimizi değiştiriyor,)
Changing this fable we live in
(Yaşadığımız masalı değiştiriyor)
No longer needed here so where do we go?
(Burada daha fazlasına ihtiyaç yok o halde nereye gidiyoruz?)
Will you take a journey tonight, follow me past the walls of death?
(Bu gece bir yolculuğa çıkacak mısın, ölüm duvarını geçerken beni takip edecek misin?)
But girl, what if there is no eternal life?
(Ama kızım, ölümsüz hayat yoksa ne olur?)

I see my vision burn,
(Vizyonumun yandığını görüyorum,)
I feel my memories fade with time,
(Hatıralarımın zamanla solduğunu hissediyorum,)
But I'm too young to worry,
(Ama endişelenmek için çok gencim,)
A melody, a memory or just one picture...
(Bir melodi, bir hatıra ya da bir fotoğraf...)

Seize the day or die regretting the time you lost,
(Günü elinde tut ya da kaybettiğin zamana pişman olarak öl,)
It's empty and cold without you here,
(Sensiz burası boş ve soğuk,)
Too many people to ache over...
(Bir çok insan acı çekiyor...)
Trials in life, questions of us existing here
(Hayattaki yollar, sorular buradan tek çıkışımız)
Don't wanna die alone without you here
(Burada sensiz ve yalnız ölmek istemiyorum)
Please tell me what we have is real...
(Lütfen sahip olduğumuz gerçek bir şey söyle...)

So, what if I never hold you, yeah, or kiss your lips again? Whooooah
(Yani, seni bir daha asla saramayacaksam, evet, ya da dudaklarını tekrar öpemeyeceksem ne olur?)
So I never want to leave you and the memories of us to see
(O halde seni asla bırakmak ve hatıralarımızı görmek istemiyorum)
I beg don't leave me...
(Yalvarırım beni bırakma...)

Seize the day or die regretting the time you lost,
(Günü elinde tut ya da kaybettiğin zamana pişman olarak öl,)
It's empty and cold without you here,
(Sensiz burası boş ve soğuk,)
Too many people to ache over...
(Bir çok insan acı çekiyor...)
Trials in life, questions of us existing here
(Hayattaki yollar, sorular buradan tek çıkışımız)
Don't wanna die alone without you here
(Burada sensiz ve yalnız ölmek istemiyorum)
Please tell me what we have is real...
(Lütfen sahip olduğumuz gerçek bir şey söyle...)

(Silence, you lost me-- no chance for one more day)
(Sessizlik, sen beni kaybettin -- bir başka gün için şansın yok)
(Silence, you lost me-- no chance for one more day)
(Sessizlik, sen beni kaybettin -- bir başka gün için şansın yok)

I stand here alone
(Burada yalnız başıma duruyorum)
Falling away from you,
(Senden uzağa düşüyorum,)
No chance to get back home...
(Eve dönmek için şansım yok...)


-BeyzaS.