Siyahın gezginiyim: Her gün daha derine
Yanar akşamla caddede vebalı lambalar,
Bezgin, sıkıntıyla bakar herkes benzerine;
Redingotlarıyla mumya gibi otururlar
İş yerlerinde, kahvelerde. Ve akar zaman.
-Birden uzak bir yıldız gibi söner yaşaman-
Demek isterim, alımlı kadının birine.
Çünkü kanar ''bir mezarda bırakılan aşklar'':
Adrianne! Jenny! Yıllardır bakir bir dulum ben,
Avuntu bilmez. Nafileydi tüm yolculuklar
O arayış: Kara güneş içimdeydi zaten.
Gittim harfin ve sayının bilinmez ucuna:
Ölü yüzüm çekilmişti gecenin burcuna,
Korkmadım sokağa hapsediyorken kapılar.
Adoniram! Hançerle sınandı ustalığın
Ve açıldı gül gibi Toht Kitabı'ndaki giz.
Herkes ''iki''dir. Ben kimin öteki adıyım?
Söyle: Bulmak mıydı amacın ey yitik ikiz.
''İçimizde bir oyuncu, bir seyirci yaşar''
Ve ''akıl ürünleri delilikten de çıkar''
Kazıyınca pıhtısını o yıkık zamanın.
Melek gülümsemiyor artık Öteki Anam,
Çekil! ''Çünkü siyah ve beyaz olacak gece.''
Ulaşır mı yaralı hayvan gibi bağırsam
Sesim bencil, sevgisiz, muhkem ev içlerine?
Onulmazım. Çağcıl kentin yabanıl yitiği.
Tek giysim vebalı ışıklarla melankoli,
Bir redse kurtulmak bile istemem yazgımdan.
İki'yim: Yakalandım sokakta çırılçıplak
Ve giydirildim başkalarının sözleriyle.
Ah! Karanlığa giren görür beyazı ancak,
Hangisiyim? Biliyorum kimin gözleriyle?
Ne yapsak silinmiyor ruhtan geçmişin izi
Yaşamak kadar ölümde çağırıyor bizi,
Geçiyorum sokağı fenerle konuşarak
Hem yaşamın imidir hem ölümün her fener
------------------------------------
Kendini sokak lambasına asarak intihar eden
bu şiirinde sahibi Gerard de Nerval
ve diğer tüm ''sonsuz geceye doğan''
huzursuz ve serseri ruhlara adanmış
Geçtiğimiz günlerde 2. lanetli çocuğu Vızıltı Çağı'nı
bağımsız ve bandrolsüz - ilk özel 70 adet olarak -yayına sokan
Yaşam Hastası Burcu Eken'in DJ'liğini üstlendiği
ve onun önceden kestirilemeyen halet-i ruhiyesine göre şekillenen
''Ain't No Grave Can Hold My Body Down'' gecesi