Tüm etkinlik bittikten sonra detaylı bir şekilde eleştireceğim ama, şimdiden iletmek zorunda olduğum birşeyler var, paylaşayım dedim. Maddeliyorum efenim, bilginize:
-Öncelikle görev alanların rahatsızlığıyla başlamak lazım, eğlenme motivasyonuyla gidilen bir mekanda bu kadar anlamsız baarış çaarış görmedim kimse kusura bakmasın.
-Organizasyonun rezilliği, yolun karşısındaki benzinliğe yaramış durumda, tuvalet ve yiyecek içecek ihtiyacı gayet güzel görülmekte akaryakıt istasyonunda.
-Tuvalet demişken. Çok önemli bir hijyen problemi var. Millet kolera falan olmazsa şaşırmak lazım. O kadar adama o kadar musluk, ve o kalitede tuvalet :( Ayıptır efendiler. Televizyonlara radyolara çıkıp ta yaptığınız o kadar artisliğe yazık. Utanır insan. Bi de Avrupa standartlarından falan bahsettiniz günlerce tepemizde. Şehre beraber döndüğümüz bir hanımın, "En çok babamın haklı çıkmasına kızıyorum" demesi, bu mantalitenin hangi jenerasyona ait olduğunu çok daha iyi anlatıyor sanırım.
-Kalabalık demişken, servis meselesi var bi de. Dün gece Muse'den sonra yukarıda bahsi geçen akaryakıt istasyonuna gittim. Bazı tespitlerde bulunmak için. İnsanların yaşadıkları içler acısı bir durumdu. 15.000 kişi gelicek dedikleri festivalin en kalabalık çıkış saatinde 2 tane mi otobüs olur yuh. Ayrıca olay yerinde hiçbir yetkili bulunmaması da cabası. Çok mu zor kardeşim her girene "akşam servise binecek misin?" diye sormak. "O suyu dışarda iç!" demek kadar olmasa gerek!!
-Daha önceden bedelsiz diye duyurulan otoparktan, giriş başına (çıkıp bir daha girildiğinde yeniden ödenmek üzere yani) 5 milyon alınması başka bir ayıp. (servisler de bedava diye duyurulmuştu ama kişi başı 2 milyon aldılar)
-Yemeklere gelirsek, hiç tatmin edici değil. Pizza bayaa hoş. Domino's u takdir ve tespit ettim. Sivilde de teşrik-i mesaimi sürdürme azmindeyim.
-Arka taraftaki çadır alanında Turkcell gezici baz istasyonları var. H2000 2002'de çadır kuranlar birbiriyle evlensin de, genetik hasarı minimuma indirelim.
Biraz da müzikten bahsetmek gerekirse; kimsenin hakkını yememek lazım. Ses sistemi harika. Demo sahnesinde falan pek vakit geçirmedim, DJ cadırı da keza, ama ana sahne gayet güzel. Gruplara birer cümleyle değineyim:
Ece Dorsay: "Hep Aynı Şey" tarzında çalan bi insan. Samimiyeti gayet olumlu, şarkı sözleri de öyle. Aranjman ve bestelerle ilgili tecrübe gerekiyo kendisine...
Nev: Gayet başarılı bir performanstı, Devam etmelerini umarım.
Manchild: Ben anlamam bundan. Enerjik ve hayat dolu bir tarzları var ve çok küfürbaz adamlar: "Sahnede biraz daha kalmamızı istiyorsanız - Fuck You Manchild - diye bağırın" dediler. Tabi biz de hemen bağırdık.
Muse: Profesyonel bir performans, biraz fazla sertti ama, saat gibi işleyen bir gösteriydi, tatmin edici.
Athena: Şimdiiii, gelelim bu konuya: Saat 22:45 Athena'nın sahne alması bekleniyor. Ama onun yerine festivalin kendine güvensiz, seslerinden biri ortaya çıkıyor "Anlayamadığımız nedenlerden ötürü Athena bu akşam sahne alamayacak. Gece 23:30'da Muse konseriyle devam edecek." Olmaz. Bi de arkasından "Bunun H2000'le bir alakası yoktur." Kardeşim ben paramı kime vermişim, ne yapacak ne edeceksiniz çıkaracaksınız o adamları sahneye. Fakat H2000 personelinin genel tavrı, gruplarla ilgilenen takımda da bir projeksiyon buluyorsa, böyle anlaşmazlıkları gayet doğal karşılarım. Tabi konuşmak için erken olabilir ama şöyle bir örnek sanırım olayı açıklayabilir: Yolun ortasında patlayarak paramparça olan bir Mercedes 500 SL için firmanın yaptığı açıklama şöyle olsa nasıl karşılardınız?
"Bizimle hiç bir alakası yoktur efendim. Anlayamadığımız nedenlerden dolayı patlamıştır. Size onun yerine yeni modellerimizden olan 600 SL öneririz. Gerçi onun da parasını almıştık sizden ama, olsun biz gene de söyliyelim, belki yuttururuz" Durum aynen budur sevgili dostlar.
Festivalin bitiminde daha detaylı, ve görsel medyayla da desteklenmiş bir yorum yapacağım sevgiler saygılar. Özellikle "hüjbüb" ve "TZ-maltit" ler hakkındaki yorumlarla da eğlencenizi temin edebileceksiniz.
Sağlıcakla Kalınız
NB: Festivallerde avrupa standartlarını belirleyen YOUROPE isimli organizasyonun web ve mail adresleri:
web :: yourope.org
mail :: yourope.org
Bekçi gereken görüşmeleri yapacak ama toplumsal destek tabii ki çok önemli...
GaRaJ Makale :: H2000
H2000 :: Fotoğraf Galerisi
-
ikincisini cok merak ediyorum
-
Yazılanlara katılıyorum, daha başka şeyler de var aslında ama beni en çok sinir eden şey kolumuza taktıkları zımbırtıydı. Bi süre sonra rahatsızlık veren bu nesneyi gidip açtırmak (genişletmek için) istedim ama aksi bi şekilde "takılırken uyarıldığımı" söyledi bi görevli kadıncağız. Halbuki ben uyarılmamıştım :) Neyse sonra bi ayna parçası bulup kestim onu falan filan.. Bi de o yüzden dışarı çıkarken tırstım sürekli.. Öle işte, her anı ayrı stres ve keşmekeş dolu bir gariplik..
Üye
NemTarih
1 Temmuz 2002 00:00
-
Ben de onlara şöyle bir mail attım...
http://www.garaj.org/haber202.htm?GarajSID=f8dae3c40456250166ccdf5982ade81b
Sayın h2000 yetkilileri,
Lütfen şu yukarıdaki linke tıklayın ve dün gece sefalet içindeki tuvaletin yanından bile geçmeye iğrenen, kana karışmak üzere olan idrara rağmen sırf verdikleri onca para ve dinlemek istedikleri müzisyenler uğruna elleri kolları bağlanan; gecenin en önemli konseriinin bitiminde dönebilecekleri bir otobüs olmadığı için sokaklarda bir saat daha beklemek durumunda kalan ve keyifli bir gece geçirmek için onca para verip sefalet içinde korkunç bir gece geçiren onlarca belki de yüzlerce insanın hislerine muhteşem bir şekilde tercuman olmuş bir yazı bulunuyor bu linkte.
Sizin hijyen kurallarını hiçe sayma gibi bir şansınız, böyle bir lüksünüz yok, bu tip hem de konaklamalı bir organizasyonda önce insanların tuvalet ve temizlik ihtiyaçlarını taahhüt ettiğiniz medeni koşullarda gidermelerini sağlamakla mükeleefsiniz. Ama öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, öyle bir "ben yaptım oldu" zihniyetinde işliyor ki her şey, ne şu mail, ne linkteki yazı, ne de sağdan soldan duyduğunuz olumsuz eleştirilerle kılınızı kıpırdatırsınız. Suedei getirttik, museu getirttik 150bin dönümlük arazide festival yaptık, şu kadar çadır kuruldu demekle olmuyor bu işler. Önce temel ihtiyaçlar, onlar olmadan ne muse kalıyor insanın gözünde ne başka bir şey. Ne de olsa allhın piknik alanına gidiyorum diyerek bazı ilkellikleri göze alırsın tabii ki, konfor bekleyemezsin mesela böyle bir festivalden ama en rezil umumi tuvaletten de beter bir foseptik çukuruyla karşılaşıp tuvalete giremeyeceğin gibi bir ihtimal geçmez kimsenin aklından. Bu en temel ihtiyaçtır çünkü.
Yol meselesine gelince.... Bu da katılımcılara sağlamakla mükellef olduğunuz ikinci önemli hizmettir. Şehrin bilmemkaç kilometre dışında bir festival organize ediyorsan, servis hizmeti koyacağını da açıklamışsan, şukadar bin kişinin katılacağı bir organizasyonun en can alıcı konserlerinden birinin bitiş saatine iki otobüs koymazsın. İnsanlar gecenin o saatinde perişan oldular yollarda. Yok mu bunun bir medeni yolu yordamı, çabuk koşan kapar yeri, yoksa allahın dağında yolda kalır, paranla rezil olursun. Tam türk işi bir durum, sistem yok, yetkili ararsın yok, ama kapıda 150bin tane görevli vardır bilekliğin olup olmadığını kontrol etmek için, ama tuvaletlerin kıyısından geçen bir tek temizlik elemanı yok. Manzara aklıma geldikçe midem kalkıyor. Fotoğraf makinemle gelip, o tuvaletlerin halini çekeceğim ve organizasyonunuzu şişirip dev bir balon haline getiren PR firmanızın sayesinde yer aldığınız bütün o gazete ve dergilere bir bir yollayacağım. İnsanların, hem de zar zor bulup buluşturup bilet parasını vermiş onca öğrencinin sağlığıyla bu şekilde oynamak kimsenin haddi değil. Ya tüm temel ihtiyaçları mükemmel bir şekilde sağlayacaksın, ya da yapmayacaksın bu işi, televizyonlarda çıkıp bol keseden atmakla olmuyor, şöyle de dünya çapındayız, böyle de mükemmel bir organizasyon gerçekleştiriyoruz demekle de olmuyor. Neyse çok çok sinirli olduğum için biraz uzatmış olabilirim, hatta üslupta abartrmış olabilirim, kusura bakmayın, pek ipleyeceğinizi de sanmıyorum zaten ama ben kendi adıma türk işi sisteme uyup susup sinirlenmekle yetinmeyi, kendi kendime küfretmeyi tercih etmiyorum bu sefer. Bu akşam hiç dinlemek istediğim bir grup ya da müzisyen yok. Yalnızca tuvaletlere bakmak için geleceğim onca yolu, tabii ki arabamla (ha bu arada yazıdaki bir nokta daha vardı son derece doğru olan, noldu bedava otopark, kim size bedava yapın dedi otoparkı, arabasıyla gelen adam o parayı vermeyi göze alacak tabii, ama önceden bedava olarak açıklayıp kapıda 5 milyon sürprizini patlatmak da nedir? Tabii, nasıl olsa kimse ağzını açmaz değil mi, kaynar gider arada), o karanlık, rezalet, pislik yuvası kabinlerin bir bir resimlerini çekeceğim. Yetti artık hıyar yerine koyulduğumuz...
saygılar h2000 yetkilileri
Dilek Sencer
Üye
sencerTarih
1 Temmuz 2002 00:00
Toplam 3 yorum var.
