Sahneden yayılan ışık, kötü organizasyonu görmemizi engelliyor...
Dünkü hayal kırıklıklarından sonra pılımızı pırtımızı toparlayıp, evimize dönmüştük. Festivalin kamp alanı o kadar insanı barındırıp beslemek için yeterli değildi çünkü. Hem hacimce kapladığımız yeri ihtiyacı olanlara bırakmak, hem de bu hacmin ürettiği dışkı miktarını pisliğe katarak kolera sorumlularından biri olmamak başlıca nedenlerdendi. İkincil olarak ta, gündüzleri yapacak birşey bulamamak, ve güneşin enerji sömürme işlemine kurban giderek, canlı müzik performansımız minimuma indirmemekti.
Dün gece 22:00 civarında festival alanına girdiğimizde doğru kararı verdiğimizi anlamıştık zaten. Herşey gözümüze daha güzel geliyordu (Tabii bunun nedeni fondaki Bülent Ortaçgil - Yonca da olabilir). Anlaşıldığı üzere dünkü ana sahne programının tümünü izleme fırsatımız olamadı. Ama izlediğimiz de fazlasıyla yetmişti. Bülent Ortaçgil çetesini alıp gelmiş, bütün samimiyetiyle yılların tecrübesini "Çığlık Çığlığa" paylaşıyordu. Babacan yaklaşımıyla tüm "gençlerin" isteklerini yerine getirmek için canını dişine takıyor gibiydi. Sahneden akan müzik ve sevgi sanırım tüm pisliği dezenfekte etti dün gece Ömerli'de. Baki Duyarlar, Erkan Oğur, Cem Aksel, Gürol Ağırbaş ve Bülent Ortaçgil'e teşekkür ediyoruz.
Teoman, "Hep aynı şey" tarzının ülkemizdeki kralı, dün gece şerefimize kadeh kaldırırken kendini bize daha iyi tanıttı:
çok yakışıklı,
çok rahat,
çok eğlenceli,
çok seksi,
çok komik,
hep aynı ve detone...
Gümbür gümbür çalan grup üyelerini burdan tebrik etmeden geçmemek lazım tabi ama, sonlara doğru yaşanan performans düşüklüğü sanırım herkesin dikkatini çekmiştir.
Festival alanıyla ilgili bir iki detay vermek gerekirse:
-Küçük kamp alanındaki "Lipton Ice Tea" duşları kaldırılmış ve çevresindeki mezbeleliğe mıcır dökülmüştü.
-Tuvaletlerle ilgili bir gelişme yok aynı pislik yuvası hakimiyetini sürdürmekte.
-Ses gerçekten çok iyi. Konserleri alanın çok büyük bir bölümünden, neredeyse aynı volüm ve kalitede izlemek mümkün.
-İlk günkü gibi bir kalabalık yoktu. Günübirlik seyirci dünü pek tercih etmemiş gibi gözüküyordu.
