Rezalet büyüdükçe sahne devleşiyor.
Dün festival alanına ulaştığımızda, saatler 17:20'yi gösteriyordu. Tam içeri girmek üzereyken, sahneden bir anons yapıldı:
"Bu akşam konser düzenine geçileceğinden, saat 17:30 dan sonra dışarı çıkanlar bileklikleri olsa bile içeri alınmayacaktır".
Ticari başarı, kalite ve fiyat dengesinden geçer. Eğer arz talep çekişmesinden uygun fiyat bulunamazsa, satış yapılamaz. Bu denge de "görünmeyen el" tarafından sağlanır, polisiye tedbirlerle değil.
Festival alanındaki yiyecek içecek pazarı dışardakine yenilmişti. Dışarda yaşanan sıkı rekabet sonucu düşen fiyatlar karşısında iç pazar dinamik hareket edememişti, tercihler de gayet normal olarak yön değiştirmişti. Önceki gün de bir örneğini gördüğümüz, insanları dışarı çıkartmama çabası, son günde hat safhaya ulaşmış, anlamsız bir yasağa bağlanmıştı. Ama panikle alınan kararlar konusundaki gerçekler bir daha kanıtlandı, ve bu manevra organizasyondan bi derece daha nefret edilmesine yol açtı. Protestolarla karşılanan açıklamalar, organizasyonun yaptırım uygulamaya cesaret edememesiyle müziğin, paylaşımın, festival ruhunun önünde aydınlığa gömüldü. Nasıl gömülmesindi? O kadar insana 3 gündür böyle bir açıklama yapma, sonra da kimse orada yokken, bedelini ödedikleri bir hizmeti alamayacaklarını açıkla. Anlam fukarası, yazık. Kimin aklına gelmiş acaba bu dahiyane fikir. Bunları okuyorsa, rica edicem bi ses versin.
Bu düşüncelerle ana sahneye doğru ilerlerken Kangroove'un hazırlıklarıyla karşılaştık, akabinde de Bora Uzer'in muhteşem performanslarından birini izledik. Festival boyunca hava kararmadan insanları ayağa kaldırabilen tek grup sanırım Kangroove'du. Kış ortasında bir albüm çıkaracağını anlatan Bora o albümden parçalar çalacaklarını ekledi. Sabırsızlıkla bekliyoruz.
Lamb: sempati, romantizm, dans, hepsi bir arada.
Calexico: bizle pek muhattap olmadı, Çalıp gitti.
Suede: hakkında hiçbir şey söylemeye gerek yok. Sadece orada olmak ve hissetmek gerekliydi sanırım.
H2000 festivalinin bizim yaşadığımız kısmını sizlerle paylaşmaya çalıştım. Daha detaylı bir eleştiriyi pek yakında bu sayfalarda bulabilirsiniz.
GaRaJ Makale :: H2000
H2000 :: Fotoğraf Galerisi
-
tarih oldu be bu festivaller; ne günlerdi. bizim zamanımızda panayırlar düzenlenirdi, bölge halkı kek börek yapıp kermeste satardı. akşam da hacivat karagöz oynatılırdı. devir değişti tabi, ama devir gene değişmiş artık bu h2000 rock istanbullar da kalmamış.
-
yaa hakkatten çok sorunlu bi festiwaldi!!unutulan bi şey daha war o da güwenlik çadırdan discmanim we telefonum çalındı,,yeri gelince elindeki suyla bile içeri giremiyosun,yeri gelince çaldırmasaydın oluyoo yok bööle bi şey yaaa????
Üye
GörkTarih
24 Temmuz 2002 00:00
-
Şu ana kadar yazdığım her haberde çeşitli kereler dediğim gibi, bunlar benim yorumlarım, ve yaşadıklarımın paylaşımları. H2000 çok güzel performanslara sahnelik yaptı ama, iddia ettiği gibi kamp kültürünü müziğe entegre edemedi. (En büyük eleştiri de zaten budur. İddia etmek, çıkıp borazan gibi konuşmak ve becerememek paradoksu)
Tuvaletleri kullanmayı bilmediğimiz konusuna tamamen katılıyorum fakat gece sarhoş kafayla o kadar karanlık bi yerde fermuarımı zor açarken deliği ben de tutturamamışımdır "herhalde". Bi de kızları düşünün. Tasarım konusunda yanlış bişey dünyanın her yerinde var diye, bu eleştirilmeyecek anlamına gelmez. (bkz: Microsoft!)
Bi de şöyle bir öneri getiriyorum bakalım noolucak:
İçeri giren herkese, akşam servisle mi döneceksiniz diye sorulup orda bulunan sayıya göre otobüs çağırılsa, kimse açıkta kalmaz, fazla otobüs te gelmemiş olurdu.
Bir de itiraf: Festivalle ilgili tüm haberler aynı gün yazılmıştır. Anın kızgınlığını da o yüzden bu kadar hissettirmektedir. Dönüp okuyunca biraz ağır olduğunu itiraf etmek zorunda kaldım, fakat bunların caydırıcı değil teşvik edici olması en büyük temennimiz, Yazarken de ana amaç buydu zaten. Yoksa banane! benim şeyim deel ki :))
-
belkide bır coklarının aksıne ben tuvaletler dahıl her konuda ıyımser olmalıyım
omerlının bır dag bası ve kus ucmaz kervan gecmez bır yer oldugunu unutmazsak
gelen mısafırler olarak seyyar tuvaletlerı kı bu tuvaletlerın dunyanın bır cok yerındekı bu tarz festıvallerde kullanılanların aynısı oldugunu bılıyorum
kullanmasını bılseydık bence daha kotu olmazdı emınım
organızasyonun bu sekılde elestırlılmesıne ıse tamamı ıle karsıyım.Zira bu onları bır sonrakı festıval ıcın hıc de cesaretlendırmeyecektır.Bence bır sekılde her turlu kotu seye ragmen tesvık edılebılırler.Bırde ınsanlar kendılerıne su soruyu sormalılar bu elestırılerı yazanlar ıcınde kac kısı ben daha ıyısını yapabılırdım dıyebılırkı.Bn soylıyeyım hıc.Bu kadar acımasız elestırmek bana hıc normal gelmıyo aslına bakarsanız.Her turlu aksılıge ragmen ben organızasyonu cok begendım
Üye
burakTarih
6 Temmuz 2002 00:00
-
Suede diyorum başka bir şey demiyorum... "Beautiful ones"..
Üye
NesTarih
5 Temmuz 2002 00:00
Toplam 5 yorum var.
