Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.
Müzik Haberler

Röportaj: Yavuzcan Çetin

21 Kasım 2012 00:00
GaRaJ ailesi olarak Türkiye'nin Genç Blues gitaristlerinden Yavuzcan Çetin’le röportaj yaptık. Merak ettiğimiz bütün sorulara cevap veren Yavuzcan Çetin gayet samimiydi. Lafı fazla uzatmadan sizi röportajla baş başa bırakalım.

GaRaj - Babanızın gitarist olması ve evde sürekli bir gitar bulunuyor olması, elinize gitar almanızda muhakkak etkili olmuştur. Başka bir enstrüman çalmayı düşündünüz mü, ya da hala düşünüyor musunuz?

YÇ - Bana bütün enstrümanlar çok güzel. İlerde çalmak istediğim kesin 2 alet var; piyano veya saksafon. Ayrıca ileride kesin olarak hammond çalmayı da düşünüyorum.

GaRaJ - Albüm yapma düşünceniz ne durumda? Toparladığınız sözler, besteler var mı?

YÇ - Albüm kesin yapacağım lakin hala birikim yapıyorum. Yavaş yavaş toparlamaya başladım. Hafiften güzel şeyler çıkmaya başlıyor. Yakın bir zamanda Durmayan Orkestra ile kayıt yapacağız, bakalım beğenecek misiniz :)

GaRaJ - Blues müzisyenlerinin albüm yapma durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Plakçılarla problem yaşıyor olmalısınız?

YÇ - Bu işler burada zor. Blues yapıp para kazanmak imkansız gibi gözüküyor. Para kazanma potansiyeliniz olmadığı için bir plakçıyla anlaşmak zorlaşıyor ve bolca fedakarlık gerektiriyor. Türkiye'de Blues yolunda yürüyecekseniz, belediye çukurunun içine atlamanız gerekiyor. Benim plakçıyla bir problemim olamayacaktır çünkü para kazanma gibi bir derdim olmayacak, kendim için yapacağım. Tanıdıklar vasıtasıyla kendimiz basarız, az sayıda basarız, Internet üzerinden satarız falan başka yollar deneriz. Plakçı zorluk çıkartırsa ben uğraşamam.

GaRaJ - Sabit bir grubunuzun olmaması sizi tedirgin ediyor mu? Hep aynı ekiple çalışsanız kendinizi daha rahat hisseder misiniz?

YÇ - Artık sabit bir grubum var, ismi: Durmayan Orkestra . Genellikle İstanbul'dayız lakin Ankara, İzmir ve Eskişehir'i de bol bol ziyaret ederiz.

GaRaJ - Akın Eldes, Tuncer Tunceli, Batu Mutlugil gibi Türkiye’nin önde gelmiş ve yetenekli gitaristleriyle beraber çalıyorsunuz. Onlar olmasaydı, şu anki tekniğiniz ve müzik konusundaki düşünceleriniz daha farklı olur muydu? Olursa ne yönde bir farklılık olurdu?

YÇ - Evet, çevremin büyük bir etkisi var ama ondan önce babamdan bana kalan CD'lerin dinlememin etkisi var. Saydığınız isimlerin hepsi benim ağabeyim. Hepsini çok seviyorum ama Tuncer Tunceli dışında hiç birisiyle tam olarak resmi bir iş yapmış değilim. Yine de hepsiyle aynı sahneyi paylaştım ve beraber çaldık. Benim için büyük bir onur ve bir o kadar eğitici bir durum.

GaRaJ - Bilindiği kadarıyla babanızın gitarını kullanıyorsunuz. Peki, yeni bir gitar almayı düşünüyor musunuz? Babanızın gitarına yeni tecrübeler katmanın yanı sıra yeni bir gitarla yepyeni maceralara yelken açmayı düşündünüz mü hiç?

YÇ - Bildim bileli Fender çalıyorum ama gözüme kestirdim, Gibson Les Paul alıp sindireceğim. Onun dışındakilere henüz ilgim yok. Ibanez falan onlar bizim tarzımız değil zaten.

GaRaJ - Sağ el tekniğinizi popüler müzisyenlerden Neil Young dışında pek gitarist kullanmıyor. Bu tarzı bilerek mi benimsediniz yoksa tesadüfen mi böyle gelişti?

YÇ - Sağ elim merak konusu oldu. Ben de insanlar merak edince şaşırdım çünkü ben usta çırak ilişkisine bağlı bir şekilde gitar öğrendim. Hani biraz köylü tarzı gibi desem tam olur aslında. Kimse de ben penayı öyle tutunca bir şey demedi, kendiliğinden oluşmuş bir vaziyet. Öyle alışmışım.

Yorumlar

Taze haberler