Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.
Müzik Haberler

Nil Madonna Olmuş(mu?)

2 Aralık 2002 00:00
1 Aralık 2002 :: Babylon :: Nil Karaibrahimgil performansı fikirleri

...Babylon dinleyicisini çok ta hafife almamak lazım diye düşünüyorum...

Neden



Nil Karaibrahimgil. Birkaç ay önce Oxygene ve Açık Radyo'nun aynı anda offside'a düştüğü ender anlardan birinde radyoda zapping yaparken Power FM'de tanıştım "Nil'in Dünyası"yla. Müzik ve Nil'in sesindeki bir şey kanal değiştirmeme engel oluyordu. Kafamdaki popüler kültür karşıtı onca şeye rağmen bu kızı biraz daha dinlemek istiyordum. Biraz daha dinlemek isteme ihtiyacı, albümü satın almama da neden oldu. Gerçekten çok iyi bir prodüksiyon olduğu fikirleriyle kah gülerek kah ağlayarak Nil'İn dünyasını anlamaya çalıştım ara ara :) Babylon Aralık ayı programını görünce de azıcık merak azıcık eğlenme dürtüsü gidilecek konserler arasına aldı Nil Karaibrahimgil :: Babylon performansını. İzlenimlerimi de GaRaJ ziyaretçileriyle paylaşmak istedim. Buyrun okuyun dün gece nasıl geçti.

Daha Diil


Sağda solda afişlerde falan pek yer verilmemiş olsa da Nil'den önce sahneye bir grup daha çıkıyordu. Kadıköy Budha'daki performanslarından isimlerini defalarca işittiğim fakat gidip görmemin bir türlü nasip olmadığı Playground da sahne alacaktı. Hoş, bir taşla iki kuş... Kapıdan girdiğimiz anda Playground da ilk parçasına başlamıştı.


Öncelikle Babylon'un yeni halinden biraz bahsetmek lazım ama galiba. Görünüşte çok fazla değişiklik yok. Tuvalet alt kata inmiş. Yukarıdaki bar tam sahnenin karşısındaki duvara yapıştırılmış. Alt salona girer girmez sol duvardaki koltuklar artık yok, falan gibi ufak makyajlar. Ama daha önemlisi havalandırma çok iyi ve ses te çoğu yerde rastlayamadığımız kadar berrak. Ben bunlara dikkat ederken Tz-Maltit çetelerinin sahnedeki projeksiyonlarına bakmamıştım henüz. Kulağa sadece easy listening türünün yeni yeni örnekleri geliyordu. Eğer Kangroove çıtayı bu kadar yükseltmemiş olsaydı, çok büyük ihtimal oldukça beğenirdim Playground'u ama soundları ve groove konusunda almaları gereken biraz daha yolları olduğunu duydum ben dün gece. Aslında gidip bir de Budha'da dinlemek lazım. Çünkü sanki grubun üstünde bi miskinlik vardı. Seyirciyle iletişime geçemiyorlardı. Parçaların anonslarında bile "yani işte öyle, bunu da biz yaptık, bunu da mp3.com'dan bulduk, hadi bitsin de gidelim" gibi bir tarz sezdim hep. Dün geceye özel bir şey olmasını dileyerek Biraz da Nil'den bahsedelim.

Şimdi Belki



Grup yerini aldıktan sonra tahminleriniz üzere program XL ile başladı, sahnedeki küçük kızın enerjisi seyirciye geçiyor, kalpleri dolduruyor ama sahneyi doldurmuyordu. Ya da bana öyle geldi. Dünya müziğinin en önemli isimlerini izlediğim bir yerdi Babylon sahnesi benim için. Değeri vardı, bu kız neden zıplıyordu Omar Sosa'nın çaldığı yerde. Bu mekanda zor bişeyler dinlemek alışkanlık yapmıştı. Pop, hem de en ağırı olmamıştı, oturmamıştı kafamda. Bi türlü kaptıramıyordum kendimi. Nil bu benim 4. konserim dediğinde olay daha da zorlaştı benim için. Müzisyenleri incelediğinizde, ölmek üzere olan bir çocuğun son isteklerini yerine getirmeye çalışan iyi kalpli, tecrübeli dedelere benziyorlardı. Seyirciler de sanki bu duyguları paylaşıyorlardı. Belki tamamen yanılıyorum ama konserdeki tüm ambians bana bunları hissettiriyordu.


Grupta, klavye, bas gitar, davul, apple G4, perküsyon, ve geri vokal vardı. Tamamen canlı bir performans izlemek isterdim aslında. Gördüğümde, bu bilgisayar da nerden çıktı dedim. Canlı olarak çalınamayacak şeyleri sample olarak veriyorlardı. Benim ve benim gibi düşünen bir iki kişinin nazarı değmiş olacak ki, konserin son parçasında, bis'te çalınan Uzaylı'da Nil bir mezür boş geçti, sözlere girmeye gecikti ve kimseyi bekleme höşgörüsünü gösteremeyen bir bilgisayar yüzünden tüm trafik karman çorman oldu. Parçayı bir daha çalmak zorunda kaldılar. Oldukça şanssız bir andı müzisyenler için. Fakat daha şanssız olanı Nil'in o sırada söyledikleriydi. "Beceremedik bu işi" diye başlayan açık yürekli açıklamanın bi yerinde, "biz bi hata yaptık ama siz anlamadınız" gibi bir laf etti. Heyecanla söylenmiş bir söz tabi ama, Babylon dinleyicisini çok ta hafife almamak lazım diye düşünüyorum ben. Bu hatanın sonunda yeniden başlamak için Nil "o zaman sadece gitarla çalalım hem herkes daha rahat katılabilir" dediğinde gitaristin verdiği yanıt önceki paragrafta açıklamaya çalıştığım ruh halini çok iyi anlatıyordu: "Ne çaliyim ?"

Pelin istemez



Nil Karaibrahimgil bence Türkiye'deki en iyi popçulardan birisi. İçten, sempatik, güzel söz yazıyor, bestelerinde bir tarz var. Ama bence menajerinin falan biraz sözünü dinlemesi lazım. Konser boyunca "Şermin yapma dedi ama ben yapıcam, çalma dedi ben çalıcam" şirinliklerinin cezasını çok ta affedilebilecek gibi gözükmeyen bir hatayla konseri kapatarak ödedi. Aslında sonu tüm parçaları yeniden çalmaya giden bir bis bölümü için iyi bir sondu ama Nil bunu haketmiyordu.


Ben kendimce, Nil'in Madonna olacağına inanıyorum, ama şimdilik Pelin bu duruma daha yakın gibi.

Nil Dünyası albümünü satın almak için: ideefixe.com

Yorumlar

Taze haberler