Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.
Müzik Haberler

İnternette alışveriş ve gümrük problematiği

6 Mart 2003 00:00
Bilgi :: İnternetten alışveriş yapmak isteyenlere kılavuzluk edecek bir yazı

İste 100 EURO'yu geçmemesi gereken deger, value kisminda yazan deger. Bir de paketin üstünde içerik belirten 3 tane kutucuk var

Giriş

Merhaba arkadaslar,

Son sıralarda sıkça sorulmaya başlandı, netten alışveriş ve gümrük meselesi... Ben az buçuk bir şeyler biliyorum, paylaşayım, netten alışveriş yapacak arkadaşlar zorlanmasın kafalarında soru işareti kalmasın dedim. Yurtdışında fiyatlar malum, Türkiye'ye göre acayip uygun. Peki sipariş vereceğiz, gümrüğe takılacak mı? Vergi kesecekler mi? Güvenilir mi? Elimize ne kadar zamanda geçer? Bir sürü merak edilen nokta var.


Öncelikle alışveriş yapacağınız yeri iyi seçin. Türkiye'ye yolluyor mu? Kredi kartı kabul ederken 128 bit şifreleme kullanır mı? Bizrate.com, pricegrabber.com gibi sitelerde alışveriş yapanların yorumları bulunuyor. Nasıl notlar almış insanlardan?

Mesela dijital kamera alacaksınız. Sony f717 e-bay'de 850$ falan. Bu makineye 500$ diyor bir site. Hemen atlamayın. Çünkü sadece makinenin fiyatı oluyor o genelde. Pil, kabloları, adaptörü vs. hariç! Onları ekleyince 850$'ı bile geçiyor. Güvenli bir siteden bir ürünü aldık. Kredi kartıyla ödedik. Dikkat etmemiz gereken ise sitenin zorunlu kıldığı şeyler. Bu tür web siteleri genelde kredi kartı kabul ediyor. Kredi kartı numarası vermeyin etmeyin derler. Size neden ve ne şekilde tehlikeli olduğunu söyleyeyim:

Siteler cyberPOS sistemi ile çalışır. Bir mağazada alışveriş yaptığınızda kredi kartınızı bir POS makinesinden geçirirler, bu sitelerin kullandığı da o makinenin sanal olanı. Kredi kartı numaranızı yazdığınız sayfanın güvenli bir sayfa olmasına dikkat edin. Güvenli olup olmadığını browser'ın alt satırında çıkan sarı kilit simgesinden ve adres satırında yazan "http://"nin "https://" olmasından anlayabilirsiniz. Https'deki "s" secure, yani güvenli demektir.

Siz kredi karti bilgilerinizi girersiniz, ve "siparişimi onayla" tusuna bastığınızda bu bilgiler şifrelenir ve doğruca sitenin anlaşmalı olduğu bankaya gider, orada şifre açılır, bilgiler doğrulanır ve onay verilirse para sitenin banka hesabına geçer. Onaylanmazsa da karşınıza siparisiniz kabul edilmedi diye not gelir. Güvenli bir sayfada verdiğiniz kredi kartı numarası hiçbir şekilde site sahibi ya da başka birisi tarafından görünmez. Siz ve bankann POS makinesi arasında geçen bir işlemdir bu. Bu kontrol sırasında tutması gereken bilgiler ise;



kredi kartı numarası

kart sahibinin adı soyadı

son kullanma tarihi

kart arkasındaki CVV numarası (kimi siteler sormuyor hala)

fatura adresi (ekstrenizin geleceği adres)




Bu bilgilerin hepsinin uyuşması lazım. Bunlar tamam olduktan sonra alışverişinizin tutarı kadar kullanılabilir limitinizin olması lazım. Finansbank (başkası da yapıyor mu bilmiyorum) internette veya yurtdışında yapılan harcamalar için tek seferde 500 milyon TL'yi aşan işlemlere onay vermeden önce kart sahibini arayıp soruyor, "onaylayalım mı?" diye. Güvenlik meselesi. Çoğu site uluslararası siparişlerde güvenliği sağlamak için ancak kredi kartı sahibinin ismine ve ekstre adresine gönderiyor ürünleri. "We only ship to billing address" diye yazarlar zaten siteye. Bazen kredi kartı ve kimliğinizin arkalı önlü scan'ini isteyebilirler. Kesinlikle göndermeyin. Bu tür bilgiler başka birine gönderilmemeli, başka sitelere yönelin.

Bir de mail-order olarak adlandırılan ödeme sistemi var... Bir mail-order formuna ad soyad kredi kartı numarası vs. yazıp satıcıya fakslıyorsunuz ya da e-posta ile gönderiyorsunuz, onlar da o formu (genelde imzalamanız gerekiyor, o yüzden faksla istiyorlar) bankaya götürüyorlar, banka da parayı kredi kartınızdan çekiyor. Bu tür bir alışverişte e-maili ya da faxı gönderdiğiniz kişi sizin kredi kartı numaranızı eline geçirmis oluyor. Harcama yapması tamamen ona kalmış. Tavsiyem, kesinlikle kredi kartı numaralarını posta, e-posta, faks ile göndermeyin...

Nette kredi kartı numarası vermenin bir diğer dezavantajı da bilgisayara giren hacker / lamerlar, yani korsanlar. Bu kişiler tuşlarınızı vs. takip edip yazdığınız numarayı ele geçirebilirler ve sonra da istedikleri gibi kullanırlar (genelde porno sitelere üyelik vs. için kullanıyolar) yani; bir kafede masaya istediğiniz hesabı ödemek için kredi kartınızı bıraktığınızda garson alıp götürüyor, istedigi gibi numaranızı alır, not eder. Arkadaki CVV numarasını da alır, yazar bir kenara. Hele CVV elinde olduktan sonra olacakları hayal bile edemezsiniz. Nette vereceğiniz kredi kartı numarası bir kafede hesap ödemekten bile daha güvenli...

Ben kredi kartıyla hesap öderken gidip kendim geçirttiriyorum makineden. Sizin de öyle yapmanızı tavsiye ederim. Özellikle Gold/Platinum kartınız varsa!! Limitleri daha yüksek oldugu için direkt ben burdayim benim numaramı alın diyen kartlar bunlar. Peki bir garson böyle birsey yapar mı? Offf.. Ne biçim hem de.. Tecrübeyle sabittir...

Ne, nedir?

Alışveriş sitelerinin yanısıra bir de e-bay'i yoklayın derim. Çünkü gerçekten çok iyi fiyata eşya düşürebiliyorsunuz. Hesap açmak için kredi kartı numaranızı vermeniz gerekiyor e-bay'e. Daha sonra açık arttırmalara girerek en yüksek fiyatı verip istediğiniz ürünü kazanabiliyorsunuz. 7 günlük bir açık arttırmada fiyat artışı genellikle son 15dk'da falan oluyor. Hunter diye tabir edilen arttırma avcılari, açık arttırmanın kapanmasına yakın hazırlanıyorlar ve bitişe 10 saniye kala bir son dakika golü atarak açık arttırmayı kazanıyorlar. Benim de tavsiye edeceğim bu. Son dakikaları kollayın. Ama unutmayın ki e-bay'e üye olurken kabul ettiginiz sözleşme gereği kazandığınız bir ürünü almak zorundasınız...


Burada dikkat etmeniz gereken sey satıcının nick'inin yanında "rating" ya da "feedback" diye tabir edilen puanı. Bu puan o kişinin ne kadar başarılı satış gerçekleştirmiş olduğunu gösterir. Puanı 1000-2000 gibi yüksek olan bir satıcı güvenilirdir. Ama 0-10 arasi birisi henüz 10 satış/alış gerçekleştirmiştir ve kalkıp böyle birine para göndermek risklidir. Bu sayıya tıklarsanız karşınıza çıkacak tabloda negative / positive olarak sayıları görürsünüz. Alttaki yorumları okuyarak o kişi hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Mesela kalkıp bir negative yorumda "para yolladım ama ürünü göndermedi bana" gibi bir şey yaziyosa uzak durun derim. Çoğu satıcıda "will ship to US only" yazar. Bunlar sadece Amerika içine satarlar. Ama paranın açamayacağı kapı yok. Açık arttırma bitmeden önce bir mail atip "ben sizin ürününüzü çok istiyorum ama Türkiye'deyim. Kargo vs. ne tutarsa öderim, açık arttırmaya katilabilir miyim?" şeklinde bir soru sorarsanız muhtemelen satıcı tabii ki girebilirsin şeklinde cevap verecektir.

E-bay'de ödeme yapmak için billpoint.com (e-bay payments diye geçer) ve bidpay.com en güvenilir sitelerdir. Buralarda kredi karti numaranızı vererek satıcıya money order adı verilen çeklerden gönderebilirsiniz. Ayrıntılı bilgi sitelerde yazıyor. Satıcının hangi ödeme yöntemlerini kabul ettiğine mutlaka bakın. Bir de kimileri sadece UPS veya FEDEX ile gönderi yapar. Bunlara dikkat edin. Çünkü UPS ve FEDEX kullanmayacağız hiçbir zaman.


Neyse, siparişi verdik siteden ya da bir ürün kazandık e-bayden, gelelim gönderiye... Bir ürünün normal şartlar altında gümrüğe takılmaması için geçerli olan resmi limit 100 Euro dur. Yani ne olursa olsun 100 Euro'nun altındaysa gümrükten geçer. Bu limit resmi ve dini bayramlar ve yeni yilin 15 gün öncesi ve 15 gün sonrasını kapsayan zaman dilimlerinde 150 Euro'ya yükseltilir. Bu arada değeri ne olursa olsun, silah, uyuşturucu, patlayıcı, yanıcı madde, yiyecek-içecek gümrükten geçmez. Eğer yollanan şey ticari nitelik taşıyorsa (aynı üründen birden fazla sayıda mesela) vergiye tabi tutulur. Dışarıdan gelen bir paketin üstünde bir etiket bulunur. Bunda description ve value olarak iki bölüm vardır. Bir dijital kamera alıyoruz ve degeri 500$ diyelim...



Description: Digital camera

Value: 500$



İşte 100 Euro'yu geçmemesi gereken değer, value kisminda yazan değer. Bir de paketin üstünde içerik belirten 3 tane kutucuk var.. Bunlar da:



Content

1) Merchandise

Satın alınan mal, marşandiz. Eğer bu işaretliyse sizin malı bir şekilde satın almış olduğunuzu belirtir ve paket içinde mutlaka fatura olmak zorundadır.



2) Gift

Gift, hediye anlamına gelir. İçinde fatura aranmaz. Malum hediye.



3) Sample

Sample da numunedir. Denemek için gönderilen herhangi bir ürün olabilir.

Mallar Nerde?

Bir siteden alışveriş yaptığınızda faturanız paketin içine eklenir, değer ve içerik kutu üstüne yazılır ve merchandise işaretlenir. Ne alırsanız alın USPS ile (Amerikan posta servisi. UPS değil) gönderilmesini isteyin.. USPS aynı postane gibidir, daha gevşek çalışır. Paketi sarıp bantlayıp götürürsünüz aynen parasını alıp size gönderirler. Üstüne başına dikkat etmezler. Gümrük fişini karşı taraf doldurur yani.. Ama UPS, FedEx gibi pahalı ve hızlı kurye firmalarının yurtdışı bürolarında fiyat eksperleri vardir. Faturası olmayan bir şey göndermek istediğinizde bu eksperler yollayacağınız şeye bakar, fiyat biçer ve kutu üstüne bu fiyatı yazarlar.


Gümrük için limit 100 Euro demiştik. Gönderici paketin üstüne "digital camera" "75 Euro" yazar ve gift'i işaretler, gönderir size. Gümrük mevzuatına göre bu üründen gümrük vergisi kesilemez. Bir paket yurtdışından gönderildiğinde o ülkenin gümrügünde K9 köpeklere koklatılır (yiyecek vs. var mı diye) ve x-ray'den geçer. Uçak ya da gemiyle, artık neyle geliyorsa, Türkiye'ye gelir ve İstanbul Havalimanı'nın gümrük bölümünde tekrar köpek kontrolü ve x-ray'den geçer. Bu ikinci kontrol paket ülke gümrüğünden çıktıktan sonra uçakta veya gemide açılıp içine başka bir şey koyulmasına karşıdır. Şüphelenilecek bir şey olmadıkça (uyuşturucu, yiyecek, patlayıcı, yanıcı madde) bir paket İstanbul'da ASLA açılmaz. Paketler köpek ve x-ray kontrolünden sonra illere göre ayrılır arkasından dağıtıcı firmalara göre ayrılır.



Ankara'ya toplam 30 koli var diyelim..

10'u USPS ile gönderilmiş

10'u UPS

5'i FedEx

5'i de DHL ile...

USPS'yi Türkiye'de PTT dağıtır. 10 tane paket numaralanır ve bir çuvala konur, içine bir liste eklenir. Bu listede de paketlerin;



Numarası (çuvallanırken verilen numara)

Gönderici ülkesi

Alıcı ismi





Yazılır, ağzı kapatılıp mühürlenir. UPS'in paketlerine de aynı muamele, FedEx'inkilere de DHL'ninkilere de aynı. Hepsi çuvallanır ve mühürlenir. Sonrasında, PTT adi minibüslerle tıngır mıngır Ankara'ya getirir. UPS, FedEx, falan son model Peugeot arabalarıyla Ankara'ya en kısa sürede getirir. PTT'nin çuvalı postaneye gelir, UPS in çuvalı UPS'in ofisine gider FedEx'inki de FedEx'e gider. Bu çuvalları açmak kesinlikle yasaktır. Gümrüğün işi çünkü. Çuval ne zaman gelmiş olursa olsun, ske ske gümrük memuru beklenmek zorundadır. Her ilde mutlaka bir gümrük müdürlüğü vardır. Büyüklüğe göre de gümrük memuru. Memur abimiz çıkar PTT'ye gelir, oturur bir çay içer. Önce iki laflarlar, PTT'dekilerle. Sonra "hadi işimize bakalım" diyip çuvala yönelir. Önce ağzı açılmış mı yoksa İstanbul'da mühürlendiği gibi duruyor mu diye kontrol eder, daha sonra keser ipi, açar çuvalı. "İçindeki kolileri çıkarıver" der PTT'deki adama. İş yapmayı sevmezler fazla. Kolilerin numarasını, gönderen ülkesini, alıcısını listeyle karşılaştırır ve kontrole başlar. Teker teker açar paketleri içeriğe bakar, üstündeki yazan değere bakar ve kontrolü bitirir. Oradan çıkar UPS'e gider, orayı kontrol eder, ordan çikar FedEx'e, DHL'e. Bilinenin aksine UPS, FedEx kendisi kontrol etmez. Kontrolü her ildeki gümrük memuru yapar.

Japon Yapmış

Ortaokul 3'teyken bir Japon siteden discman sipariş etmiştim. Gelmesine yakın PTT'ye gidiyodum iki günde bir falan geldi mi etti mi diye. Uluslararası bölümünün şefi bir Hamit abi var, sağolsun, sever beni, ilgilenir falan gittiğimde. Bir gün gittim, "Geldi geldi, gümrük memuru içerde, şimdi kontrol ediyodu. Gel vereyim" dedi. "Atla içeri" dedi. Sonra vezneden atladım. Postanenin içine geçtim işte. Paket bölümüne gittik. Her taraf çelik raf, içleri bir sürü koli dolu. Bi adam masaya oturmus çay içiyor bir şey okuyo falan. "Kolay gelsin" dedim girdim. "Sağol genç" falan dedi "kimdir" diye sordu Hamit abiye. Bizim yeğen yahu dedi.


Çıkardı Hamit Abi, bir discman kutusu koydu masanın üstüne. Tam elimi uzattim, "höt!" dedi gümrükçü. Daha kontrol etmemiş :) Üstüne baktı, değer yazan fişe. Tabi ben siteye mail atıp paketin üstüne 75$ yazıp "gift" olarak işaretleyin diye talimat verdiğim için üstünde 75$ ve "gift" yazıyodu. Açtı içini daha sonra. Çıkardı discman'i. Evirdi çevirdi. "Güzel aletmis, nerden aldın?" dedi. "Arkadaşım hediye yolladı" dedim. "İyi, iyi, güle güle kullan" dedi. Koydu, geri uzattı sora paketi. E ben de adamı bulmuşum ve ilk gümrük olayımı vergi ödemeden atlatmışım. Bişeyler sormadan bırakır mıyım? Hamit abi çay söledi. Oturdum. Ben de adamı soru yağmuruna tuttum. 100$'a kadar (o zaman Euro yoktu) geçer dedi. Ama ticari olmayacak dedi. Mesela adamın biri 5000 tane sünger sigara filtresi getirtmiş. Ticari amaçlı diye vergi kesmiş memur. Biri şok cihazı sipariş etmiş. Adama çok kısa bir süre için 5 milyon volt mu ne veren aletlerden. Korunma amaçlı hani. Onu da silah diye vermemiş geri yollatmış. "Bak" dedi "Arkadaşın sana ne güzel bir cihaz yollamış Japonya'dan. Sen de gelip soruyomuşsun geldi mi gelmedi mi diye. Ne kadar sevindin şimdi, ben buna vergi alsam hevesin kursağında kalır üzülürsün" falan dedi. "Mümkün olduğu kadar vergi kesmemeye çalışıyorum ben" falan dedi. Tanışmamız o şekilde oldu adamla. Ben discman'le ayrıldım tabii PTT'den.

Daha sonra da dijital kamera, distortion pedalı, arkadaşlara mp3 player, md player vs vs bir sürü şey sipariş edip gümrük ödemeden aldık. Hatta bir keresinde adamın biri koca deck DVD player alıyordu vergi ödemeden. Kısaca olay gümrükçüye bakıyor. Manisa'daki gümrük memuru çok iyi niyetli. Herşeye göz yumuyor. Çünkü şöyle bir hakları var: Müzik seti gelmiş yurtdışından kocaman koli. E üstünde 75$ yazıyor? Bu adamların ellerinde liste var. Hangi cihaz için, minimum değer, tahmini değer nedir diye. O listeden müzik setini bulur. (Liste çok komiktir, müzik seti için, 1 ya da daha çok gözlü kaset çalabilen, dışarıya ses verebilen, ses kayıt edebilen aygıt yazar) Fiyatını bulur. O fiyat 100 Euro'nun üstündeyse vergiyi geçirir. Yani tamamen inisiyatif meselesi. Şok cihazını silah olarak görüp geri yolladığı, ya da 10 milyon tutmayacak 5000 tane sünger parçasından vergi kestiği gibi sizin aldığınız şeye de vergi kesebilir. Başka bir ilden bir arkadaş, küçük rakı alıyodu gümrükçüye rüşvet olsun diye, adam da ne getirirse geçiriyordu vergi kesmeden. Büyük şehirlerde (İstanbul, Ankara, İzmir) rüşvet olayı vs. daha çok dönüyor. Bilgisayar firmaları, Doğubank'çılar falan hep yurtdışı çalıstığı için rüşvete bağlamışlar olayı. Bir laptop getirtirsiniz, gümrükçü "sen bunu yurtdışından, alsan alsan 500$'a almışsındır, e burda 2000$'a satıcan şimdi bunu, 500$ isterim" diyebiliyor. Küçük şehirlerde daha az bu olay tabi. O yüzden ne alırsam alayım Ankara'da oturuyo olmama rağmen Manisa'ya aileme yollatırım. Vergiyi önlemek için de satıcıya "ship the package marked as a gift, with a value of $75 written on it" gibi bir talimat verirsiniz o da aynısını yapar. Böylece birey olarak elinizden geleni yapmış olursunuz. Gerisi gümrükçünün iyi niyetine ve şansınıza kalmış.

Bu arada kafamda, yazayım diyordum. Paketler İstanbul'da açılmaz dedim. Gümrüğe takılan malları almak için mutlaka İstanbul'a çağırmazlar. İstanbul'da oturanları İstanbul gümrüğüne çağırırlar sadece. Bu arada, bu paketin üzerine düşük değer yazma olayını çoğu web sitesi yapmaz. Siz yine bi sorun. Eğer yaparız derlerse sakın faturayı kutunun içinde göndermesinler. üstünde 75$ yazip, içinde 1000$'lık fatura çıkarsa papazı bulursunuz. E-bay bu yüzden daha avantajlı. Satıcı birey olduğundan, ne isterseniz yazıp istediğiniz şekilde gönderir. Haa bir de gümrükçülerde şöyle bir düşünce var. UPS, FedEx pahalı. Bu şirketlerle sipariş veren adam zengindir, ben bundan vergi keseyim. PTT ile göndertenin parası yoktur, garibandır.

Not: Her gümrük memuru rüşvet yiyen, namussuz, kötü niyetli değildir.

Şimdilik aklıma gelen, yazabileceklerim bu kadar. Umarım netten bir şeyler almayı düşünen arkadaşlara faydalı olur. Merak ettiğiniz, ters düşen, eklemek istediğiniz bir şey olursa yazın..

Selam ve sevgilerle... İyi alışverişler





Bekçinin Notu

Tecrübelerini ve bilgilerini paylaştığı için Boncovi'ye teşekkür ediyor, konuyla ilgili birkaç link vermek istiyorum:



Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı

Gümrük Mevzuatı

Gümrük Teftiş Kurulu

USPS - The United States Postal Service (Amerikan Posta Servisi)

UPS

FedEx

DHL



Yazıya koymak için daha anlamlı fotoğraflar seçilebilirdi diyenlerle hemfikirim. Bu tamamen Bekçi'nin seçimidir. Boncovi'nin bir suçu yoktur :)


Yorumlar

Taze haberler