Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.
Müzik Haberler

10. Roxy Müzik Günleri İzlenimleri

25 Mayıs 2005 00:00
Finalleri 9 Mayıs - 12 Mayıs 2005 tarihleri arasında gerçekleştirilen 10. Roxy Müzik Günleri izlenimlerini konu alan bir yazı...

...Yarışmak gibi aslında müziğin ruhuna toptan aykırı bir fiilin hüküm sürdüğü etkinlikleri aslında çok ta yapıcı bulmuyorum. Bu fikri ödül töreni sırasında birinci grup açıklanmadan önce bir jüri üyesinin ağzından duymak ta hoştu...

Giriş

Roxy Müzik Günlerinin 10.'su bu sene gerçekleştirildi. Yarışmanın tüm evrelerini, aday başvuruları döneminden itibaren ilgili GaRaJ ziyaretçilerine duyurmaya çalıştık. 18 Mayıs'ta gerçekleşen ödül töreniyle sona eren maraton hakkındaki tüm izlenimlerimizi de bu yazıda toplayıp konuyla ilgilenenlerle paylaşmak istedik. Bu yazının, önümüzdeki yıllarda yarışmaya katılmayı düşünen müzisyenlere tarafsız bir gözün rehberlik etmesi açısından da yararlı olacağını düşünüyoruz.



İzlenimlerimize geçmeden önce konuyla ilgili GRJ'da yer alan haberlerin linklerini listelemek giriş için yararlı olacak kanısındayım.



Roxy Müzik Günleri Başlıyor! (Yarışma Bilgileri)

10. Tuborg Roxy Müzik Günleri Finalleri

Roxy Müzik Günleri Sonuçlandı

Türlerin Savaşı

9 Mayıs günü başlayan finallerin özetini yazarken başlanması gereken konu sanırım Roxy. Uzun yıllardır varlığını sürdüren Roxy, İstanbul kültür, sanat, eğlence hayatının vazgeçilmezlerinden biridir. Hem sahnesinde gerçekleştirilen canlı performanslar, hem de eğlenceli partileri dilden dile konuşulur, her yaş grubundaki insanın belli dönem anılarını süsler. Bu istikrarlı ilerleyişiyle de süslemeye devam edecek gibi görünüyor. Yarışma finallerinde de havalandırma, kaliteli ses düzeni, düzgün hizmet gibi, mekandan beklenen herşey Roxy'de fazlasıyla vardı. Roxy özel ödülünün verilişi sırasında bu etkinliğin daha uzun yıllar süreceği, ve Roxy sahnesinin kaliteli bir şeyler yapmak için uğraşan yeni müzisyenlere önümüzdeki yıllarda da açık olacağını duymak tüm camia için yüreklendiriciydi sanırım.

Gruplar finallerde canlı performanslarını 4 gecede sergilediler. 16 finalist grubun yer aldığı etkinlikte her gece 4 ayrı grup dinledik. Her gece Roxy'de belli düzeyde bir kalabalık vardı. Jüri üyeleri, o gece sahne alacak grupların elemanları ve grupların destekçilerinin oluşturduğu seyirci arasında diğer gecelerde sahne alan grupların elemanlarını pek göremedim. Ödül töreninde her gruptan birileri mutlaka vardı, ama ben performans gösteriyor olsaydım, jürinin beni kıyaslayacağı insanların performanslarını da izlemek isterdim açıkçası.

Yarışmanın her gecesini izlemiş biri olarak etkinliğin eleştiri konusu olabilecek az sayıda başlığından birini masaya yatırmak istiyorum. İlk geceki performansların ardından jürinin nasıl kriterlerde seçim yapacağını düşünmeye başladım. Ustaca, tarzlar üzeri bir platform yakalamaya çalışan Roxy Müzik Günleri konsepti bu çabasında jüriyi oldukça zorluyor diye düşünüyorum. Öyle ki, değişik tarzlar arasından yapılan seçim, jürinin, grupların beste ya da performanslarının değil, müzik tarzlarının değerlendirmesi olarak bile anlaşılabilir bence. Her gece değişik tarzda 4 grup dinlemek elbette ki güzel bir fırsattı katılan herkes için ama bunun adı yarışmaysa, olabildiğince eşit koşullar altındaki adayların karşılaştırılması gerekir diye düşünüyorum. Finaller boyunca konuştuğum herkesin de böyle düşündüğünü hatta birincilik alan grup Gevende adına ödül alırken konuşma yapan arkadaşın da "Parçalarımızdaki gitar partisyonlarında tek bir distortion efekti olmadan bu ödülü alacağımıza inanmıyorduk" demesinin arkasında da aynı fikir olduğunu düşünüyorum. İlk üç gruba bakarsak jürinin tercihini gitar ağırlıklı rock temelli müziği bu senenin zirvesine oturttuğunu ama etnik, alternatif bir grubun performansından da etkinlenmiş olduğunu söyleyebiliriz. Bahsettiklerimin daha net anlaşılabilmesi için, ne kadar geniş bir aralıkta müzik türlerinden örnekler dinlenmiş olduğunun da bilinmesi iyi olacaktır sanırım. 90'ların Grunge'ından tutun, Progresif Rock hatta Progresif Jazz'a, Heavy Metal'den, kelimenin tam anlamıyla günümüz Hip Hop'una, Prenses Müziği'nden Alternatif Rock'a, Trip Hop'tan Glam Rock'a kadar farklı tarzlardaki gruplardan örnekler vardı Roxy finallerinde.

Ödüller

Ödül kazanan gruplara da kısaca değinmek istiyorum. Roxy'nin bu etkinliğe yaklaşımının, profesyonellik yolundaki amatörlere verilmeye çalışılan desteğin özetlendiği kısa konuşmadan sonra sahneye çağırılan Mai grubu, gerçekten de bu yaklaşımın bir kanıtı niteliğindeydi. Roxy özel ödülünü kazanan Mai, vokalistlerinin de değindiği gibi, bu yarışmada ilk kez sahneye çıkan müzisyenleri de bünyesinde barındırıyordu. Bunu performansları sırasında hem duruşlarından hem çalışlarından anlamak ta pek zor değildi. Ben hiç bir sahne kurdunun davulun kurulması bitmeden sahneye çıkıp, davulcusuna "Herkes seni bekliyor Murat, hadi artık..." diyeceğini tahmin etmiyorum. Kurtlar sofrasının "Ayy çook şiriin"lerine daha bol dinamikli performanslar diliyoruz. Jüri özel ödülü Karantina'nın oldu, sanki finallerde nisbeten sert müzik yapan gruplara ödenen bir diyet gibi geldi bana bu ödül. "Arkadaşlar elinize sağlık, ne güzel uğraşmışsınız, senkoplar, twinler, farklı teknikler, sololar hepsi çok hoş, ama artık bu işlerin modası geçiyor, bugünlerin ansına bu ödülü saklayın ama gelin siz daha çok kişiye hitap edilebilecek bir şeyler yapın" dercesine, inadına Soulitary'ye değil de Karantina'ya verilmiş bir ödül gibiydi sanki. Tuborg özel ödülü, birinciliği de kazanan Gevende'ye gitti. Bu sayede Gevende, geçtiğimiz senelerde Pink, Shed Seven, Cake gibi ünlülerin sahne aldığı Tuborg Modern Müzik Festivali'nin bu seneki ayağında ön gruplardan biri olmaya hak kazanmış oldu.

Gelelim ilk üçe. Üçüncülük ödülünün sahibi Ruj, finallere, bir İzmir temsilcisinin katılamaması sonucu yedek listeden kalmıştı. Grubun üçüncü olması GRJ'daki haber yorumlarında bazı tepkilere yol açtı. Ben bunları anlamsız buluyorum açıkçası. Ruj sahnede, modern rock'ın gerektirdiği herşeyi sundu. İkinci günün hızlı temposunun en sonunda sahne almalarına rağmen mekanda kalan seyircinin beğenisini topladılar. Tonları, uyumları, besteleriyle önlerinde uzun ve parlak bir yol olduğunu kanıtladılar. Yolun açık olsun Ruj. İkincilik ödülü, son dönemde İstanbul'da katıldıkları parti, konser ve bar programlarında dinlediğimiz eğlenceli cover'ları, ulusal kanallarda bile gösterilme şansı bulmuş klipleriyle, Pulp'tan da tanıdığımız Mat'a gitti. Şimdiye kadar yaptıkları çalışmalarla bu yolda yürümeye kararlı olduğu anlaşılan Mat'ın kariyerinde bu ödülün tetikleyici bir rol oynamasını diliyorum. Birincilik ödülüne layık görülen Gevende, otantik melodiler içeren besteleri, enstrüman bolluğuyla sağladığı çok seslilik, grup içi uyum ve yaratıcı tarzı sayesinde bu ödülü bence haketti. Ellerine, ruhlarına sağlık demekten öte bir şey söylemeye gerek yok.

İzinle

Yarışmak gibi aslında müziğin ruhuna toptan aykırı bir fiilin hüküm sürdüğü etkinlikleri aslında çok ta yapıcı bulmuyorum. Bu fikri ödül töreni sırasında birinci grup açıklanmadan önce bir jüri üyesinin ağzından duymak ta hoştu. Ama içinde yaşadığımız dünya düzeninde sadece üretmek, paylaşıp gelişmek için yeterli olmuyor. Bir şekilde tanıtabiliyor olmak ta lazım üretileni. Başvuran 170 grup arasından 16 tanesini gündeme taşıyıp, bunların 6'sına da bazı fırsatlar sunan bir organizasyon olarak bakıldığında Roxy Müzik Günleri, 10 senedir bir misyonu yerine getiriyor. Getirmeye de devam edecek gibi görünüyor. Tüm sponsorlarıyla birlikte emeği geçen herkese GaRaJ müdavimi müzisyenler adına teşekkür etmek istiyorum.



İzniniz olursa... :)

Yorumlar

Taze haberler