Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.
Müzik Haberler

Ses Hakkında Bilinmeyen Gerçekler

3 Şubat 2009 00:00
Tüm müzik ilgililerinin öğrenmeleri gerek bazı gerçekler!

...Lambaların standart bileşenler olduğu günler geride kaldı; bu nedenle lambalı sistemler, ister müzisyen, ister dinleyici olan pek çok kullanıcı için özel bir büyü ve bilinmezlik havası içinde anılıyor...

Giriş

Müzik yapmak ve dinlemek için, aynı anda pek çok işi yapan çiplerle dolu cihazlardan yıllar önce transistörleri kullanan sistemler, onlardan çok önce de aynı işi yapmak için lambalardan (İngiliz kaynaklarında valve, Amerikan kaynaklarında tube, vakumlu tüp) faydalanan sistemler vardı.


Bu değişim ve yeniliklerin her biri biz müzisyenlere ve müzik dinleyicilerine aynı işi daha küçük alanda, daha az enerji kullanarak, çok daha kolay şekilde yapma imkanı getirdi. Ne yazık ki bu kolaylıklar basitçe, müzisyenler için daha iyi ton, dinleyiciler için de daha iyi tını anlamına gelmedi.Transistörlerin ortaya çıkışı herkes için taşıması zor ve bakımı zahmetli olan lambalı cihazlarından nihayet kurtulacakları anlamına geliyordu. Oysa çok geçmeden transistörlerin, getirdikleri kolaylıklar tartışılmaz olsa da, özellikle gitaristler için çok da etkileyici sonuçlar yaratmadığı anlaşıldı. Kısacası ilk heyecan oldukça kısa sürdü diyebiliriz.



100 Watt 50 Watt'ın iki katı kadar ses üretir

Eminim amplifikatör üreticileri bunun gerçek olmasını çok isterlerdi. Ne yazık ki algılanan ses şiddetini iki katına çıkartabilmek için, ilgili sistemin gücünün 10 katına çıkartılması gerekmektedir.


Basitçe, 50 watt'lık bir amplifikatörün çıkarttığı ölçülebilir sesin iki katına ulaşabilmek için 500 watt'lık bir cihaz gerekir.Kaldı ki bir amplifikatörün salt watt olarak ifade edilen gücü, ürettiği ses şiddetini ifade etmek için yetersiz bir bilgidir. Amplifikatörün sınıfı (class), hoparlör verimi ve toplam hoparlör alanı gibi bilgiler, çıkıştaki ses şiddetini tespit etmek için mutlaka dikkate alınmalıdır.

gelişme2

Lambalı amplifikatörler, aynı güçteki transistörlü amplifikatörlerden daha yüksek ses üretir.


RMS olarak ölçülen güç, her iki amplifikatör için de aynıdır. Ancak lambalı amplifikatörler gerçekten de daha yüksek ses üretiyormuş gibi algılanmaktadır. Lambalar doğrusal çalışma alanlarının dışına çıkmaya başladığında, overdrive bölgesinin hemen başında (ilk 12 db civarında), insan kulağının sesin yükseldiğini sanmasına yol açar. Gerçekte sistem gitgide daha fazla distorsiyon üretmektedir. Bu akustik yanılsama nedeniyle lambalı amplifikatörler, tamamen distorsiyonsuz sistemlerle karşılaştırıldıklarında 12 desibel daha yüksek ses veriyormuş gibi algılanırlar.



Elde sarılmış çıkış trafoları, her zaman makine sarımlarından daha iyidir

Makineler, elde asla sağlanamayacak bir tutarlılık ve devamlılığa sahiptir. Ancak özel durumlar için sarılacak ve uygulamaya göre yerinde değişikliğe uğraması gerekebilecek tasarımlarda elde sarılmış trafolar avantajlı olabilir. Bu bir uzmanlık işidir ve ülkemizde de bu işin uzmanları bulunmaktadır. Zaten orijinal tasarımı yeterince iyi olmayan trafoların, yetersiz kişiler tarafından kopyalanması, elde sarılmış trafoların makine üretimi olanlardan çok daha iyi olduğuna dair bir fikir oluşturmuştur.


Yanlış empedanslı hoparlör kullanımı, amplifikatörümün ya da çıkış trafomun zarar görmesine neden olur

Bu sorunun cevabı yanlışın şekline bağlıdır. Düşük empedanslı bir hoparlörü, daha yüksek empedanslı bir çıkışa bağlamak amplifikatöre zarar vermeyecektir. 4 ohmluk bir kabini 8 ohm çıkışına bağlamak, büyük ihtimalle herhangi bir problem oluşturmaz. Hatta hoparlör kablosunda kısa devre oluşması bile çoğunlukla zararsız sonuçlanacaktır.

Lambalı bir amplifikatörün çıkış trafosuna asıl zarar verecek şey, çıkışa daha yüksek bir yük koymak (örneğin 4 ohm çıkışına 16 ohmluk bir hoparlör bağlamak) veya çıkışa hiçbir yük bağlamamaktır. Eğer çıkışı boş bırakırsanız, trafonun manyetik çekirdeğinde oluşan enerji gidecek hiçbir yer bulamayacaktır. Bu durum çekirdekte ani voltaj artışlarına, bu nedenle trafonun yalıtımında bozulmalara ve sonuçta kısa devrelere sebep olacaktır. Güvende olmak için hiçbir zaman çıkış değerinin iki katını aşmamak ya da çıkışa yük bağlamadan amplifikatörü açmamak gerekir. Tüm bu bilgiler dışında, zaten iyi tasarlanmış bir amplifikatör çıkış katı en iyi sonucu genellikle doğru empedans eşlemesiyle verecektir.

gelişme3

Bir amplifikatör Class A'ya ne kadar yakınsa, o kadar iyidir

Müzisyenler, özellikle de gitaristler için yukarıdaki bilgi zaten doğrulanabilir değildir, çünkü lambalı gitar amplifikatörlerinin neredeyse tamamı Class AB push-pull olarak çalışır (Bu arada gitaristler arasında çok yaygın bir yanlış anlamayı da gidermek gerek: Vox Ac-30 gerçek bir Class A tasarımı değildir). Bu fikre göre Class B en kötüsüdür, AB ortadadır ve Class A en iyidir. Bir amplifikatörün ses kalitesini hangi class içerisinde çalıştığı değil, tasarımı ve bu tasarımın uygulamaya ne kadar iyi geçirildiği belirler.


SE (single-ended) topoloji, PP (push-pull) topolojiden daha iyidir

İki kampın da ateşli savunucuları olduğunu biliyoruz. Ancak yukarıdaki cümlenin genel bir kanı olabilmesine yine uygulama izin vermemektedir. Eğer konumuz müzik dinlemek ve aslına en sadık reprodüksiyona ulaşmaksa, her iki topolojinin de kötü uygulanmış bir örneği diğerinden kötü sonuç verecektir. Biz gitaristler için ise tek söyleyebileceğim, 100 wattlık gerçek Class A bir amfiyi kimsenin taşımak istemeyeceği olabilir.

Yazan:Selim Öztunç

Yorumlar

Taze haberler