Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.
Müzik Haberler Blog

GÜNEŞİN ÇOCUKLARI MP3'ü indirebilirsiniz

19 Ocak 2005 00:00
2001 yılında kaydedilen ve 2002 de zihni müzik'ten yayınlanan Güneşin Çocukları albümüne adını veren Barikat'ın çıkış şarkısı 'Güneşin Çocukları'nı (Mp3/Video) bölümünden, mp3 formatında indirip dinleyebilirsiniz.
Şarkının sözlerini okumak için....

GÜNEŞİN ÇOCUKLARI

Uzun uzun yolları arşınladım; dağ tepe aştım geldim sana; Turkish rap-hiphopla, Barikat’la. Bu ne biçim dünya böyle; kurtlar sofrasında ters gidiyor her şey! Burada yaşamak aynen kabus gibi valla; yalla! Canı cehenneme; olmaz olsun böyle dünya. Nerede solucana bile saygı gösteren Tibet nerede? Tibet’e özgürlük! Kızları sünnet eden Somali’ni al da başına da çal, çal! İkiyüzlü adi dünya! Balet değil bu, lanet; lanet dünya bu. Uzaklara hiç bakma; cehennem burada; tam da burada bak! Al işte gör; mal’a kabus gibi tokat: süt banyosunda tabak kıran kırıklar; açlıktan düşenleri bekler kefensiz mezarlar; ikisi de aynı anda, aynı topraklarda. Görünen o köy bu kılavuz istemez, hiç gerekmez. Karanlığa alkış tutan şakşakçı zübükler. Savaştan pirim yapan tüm dümbükler. Takmaz, bakmaz, aldırmazlar hiç ölüp giden gençlere. Nerede Barikat; Barikat nerede? Yükselsin Barikat! Yalanlar yıkılsın; yakılsın, af yok! Ezilsin sinsi yılanın başı! Deccal denilen; ama deccal bir değil; kurtlar sofrasında hepsi deccal!

Duyduğun çığlıklardan kaçamazsın hiçbir zaman; çığlıklar çocukların; çocuklar hep kurban! Yeter artık yeter; durun! Ölümü dondurun; uzak dursun Güneş Ülkesi’nden. Şimdi geriye dönün; geriye! içi dışı bir olanlar gelin artık Güneş Ülkesi’ne. Ama yok, yok, yok; düşün yakamdan düşün. Açlıktan nefesi kokarken kendi; doğurup cami avlusuna bırakan, sokaklara salanlar. Ortaçağa özlem duyup geriden takılanlar. Dağdan gelip bağdakini kovanlar. Yeşil, yeşil Bursa’mı barbarlar gibi yaşanmaz kılanlar; yakıp yıkanlar. Dağılın lan hadi! Jonturk, Şeytan Rıdvan gibi ‘tak, tak’ diye ‘tak’ atacak golleri yine Sıkı durun hadi madi! cehenneme hoş geldin; sefa verdin bana; beni deli etme! Burası cehennem! Burada melekler bile gırtlağından asılır; mevleviler gibi aynen ‘fır fır’ dönerler; liboşlar ki başımızdan kırk yılda gitmezler! Habere bak habere: ‘Ay abla, kuşum nerede!’ O buna asılmış; bu onunla yatmış; Nadide’nin göğüsleri salyaları akıtmış! Bu ne biçim ana haber bülteni böyle? Ülkemden haber yok! Taşar, aşar uçkur hep yakar, ekrandan boğar; Böyle giderse, bu çocuk ortaya doğar; kin ve nefret kokar! Mazlumlar hep mazlum; katiller hep katil; çiller hep kişner! Kamyondan Önce, Kamyondan Sonra; hepsi kuyruklu yalan; her şey yine aynı! Karşılıksız aşkın, çoluk çocuk, kolu komşunun sapık cellatları; aramızda yaşarken aniden yaşamlara son verirler trafik canavarları! cehennem aynen burada; umut bir anda biter. YÖK pişkin; suskun, çok sağımlık inek ister: Onların arkasına takılanlar hep bir ağızdan 'mööö!' derler!

Hani nerede 60’lar; şimdi kendini satmışlar Çeşit çeşit insanlar; hepsi toplama! Biber gazı yemiş gibi suratlar asık burada! Yüzüne gülüp de arkandan atan burada. Bindikleri dalı keser; tümü asalak, hırsız, ayrımcı kara kedi; Hepsi burada! Güzelim yurdu yakıp yıkıp da çöplüğe çevirenler! Burası zübük tarlası; Cehenem'in ortası! Cehenneme hoş geldin! Gel vatandaş gel; hepsi burada gel! Taş devri de burada; millennim da burada; yazı-kışı, dağı-taşı-ovası da burada; mazlumu da burada, zalimi de burada! Burası cehennem; buradan çıkış yok! Yok, oysa burada, tam da burada bir dünya daha var! Güneş Ülkesi bu; cennetten bir parça! Bizim dünyamız bu; gökkuşağı yakın; ama size çok uzak! Güneşin Çocukları kayıp, yitik! Yok sayılan bir gençlik; yıl 2001 Onlar bir radikaldi; Zekeriya’yı takmazlar; tanımazlar! Yeraltında yaşarlar. YÖK, çok iyi bilir; onlar güneşe hasret! Bir fısıltı bu; kulaktan kulağa yayılır altın anahtar! Anahtar da bende, tamda yüreğimde! Bin yıllık kutsal söz: ‘bin defa mazlum olsan bir defa zalim olma!’ Bu, işte bu; bizim dünyamız bu! Beynine iyi sok; bu dünya rüya değil!.

(NAKARAT) Güneş üzerinde sinsi bir oyun; duyun çığlığı, çığlıklar çocukların. Bu zamnda gençlik kayıp yitik; Güneşin, Güneşin Çocukları; 'düşün' içeri ha suçlu dışarı!

Yorumlar

Taze haberler