zamanında ''oh my baby'' diyen, missisipi, louisiana ve benzeri ovalarda varoluş mücadelesi veren siyahların; önceleri evlerinde sonra kiliselerde daha sonrada aylarca süren gece kulübü turnelerinde dünyaya yaydığı blues, new orleans, chicago gibi şehirlerde başını kaldırabilmiş. Blues'un son mabedi Beale caddesinde ki hareketlilikte bittikten sonra olay, çeşitli devlet politikalarıyla ''go johnny go'' derecesine gelmiş. Beyazların bu müziği daha sert bir forma sokmasından sonra 50' 60' blues tarzı bazı radyo istasyonlarının cızırtılı kayıtlarında kalmış ve böylece muddy waters'ın b.b king'e bıraktığı miras günümüzde yavaş yavaş bar köşelerinde adeta ordu kalabalığında ki blues gruplarına devrolmuştur. tabi bu konuda ansiklopedi bile yazzılır ama arkadaşın yaptığı makaleyi görünce dayanamadım çok da hoşuma gitti, uykuya yenik düşmemeye çalışaraktan bişeyler paylaşmak istedim.. eyvallah