Arkadaşlar bazı şeyler için kıstas alınan hedef kitle sınırlıdır zaten. çöpten ekmek toplayan insanlar dünyanın her yerinde var. bizim ülkemizde böyle bir uçurum sanıldığı kadar büyük değil. istanbul'da jazz dinleyen kitle kadar doğuda da o etkinliklere gidecek maddi güce sahip insanlar var. önemli olan o insanlara ulaşmak ve bazı etkinlikleri o insanlara tanıtmak. ben aslında burada sadece jazz'ı kastetmiyorum. tiyatro, opera, klasik müzik, dünyanın diğer kültürlerinin etkinlikleri ve buna benzer şeylerden bahsediyorum. bunları tv kanalları verse belki daha kolay olur bazı şeyler. ama bunun yerine tatil yörelerinde güneşlenen, diskolarda köpük partileri yapan parti kızlarının sürmanşet verildiği haber bültenlerine, ya da astığı asık kestiği kestik plastik kahramanların yaratıldığı dizilere,programlara saplanıp kalan bir toplum yetiştiriliyor. hayatın sadece eğlenceden ve şiddetten ibaret olduğunu sanan insanlar bu ülkede çöpten ekmek toplayan insanlardan daha fazla. benim hedef kitle dediğim insanlar işte bunlar. ayrıca şunu bir düşünün: 9 ay kış yaşanan, gece hava sıcaklığının -25 / -30 dereceye düştüğü bir memlekette insanlar sokakta yatıp çöpten ekmek toplayacak kadar fakir olmazlar. çünkü doğu toplumları bilindiğinden daha duygusaldır. ekonomik denge bu duygusallık sayesinde sağlanır doğuda.
ama şu bir gerçektir ki doğuda kültürel etkinlikler olmadığı için insanlar tek eğlence olarak tv denilen "yüzyılın icadı"na baka baka kararıyorlar. medya denilen olguyu belli bir kültürel kaliteye ulaştırmak neredeyse imkansız. bunun yerine sivil toplum örgütlerinin çalışma prensibiyle direkt olarak insanlara ulaştırılan kültürel etkinlikler daha kalıcı ve iyileştirici etki yapacaktır.
bir kültür sanat merkezi yapılabilmesi için kültürün ve sanatın ne demek olduğu bilinmeli. bunlar batı da miras olarak nesilden neile aktarılmış olduğu için çarklar daha hızlı döüyor. doğuda ise tarihe baktığınız zaman o coğrafyada hüküm sürmüş medeniyetlerin bıraktıkları miraslar çok başka özelliklere sahip. üstüne birde zaman içerisinde yapılan talan sayesinde kültür adına pek bir şey kalmamış. kalanlarsa yok olma tehlikesi yaşıyor. yıllardır kültürel miraslar altın avcılarının amansızca cahil insanları etkilemesi yüzünden talan edilmiş. kültü deyince insanların aklına korunması, yaşatılması gereken bir şey gelmeli. bunu sağlayınca ancak kültür sanat merkezleri inşa edilmeye başlanacaktır doğuda. bu göreve de bizim gibi dış dünyayla bağlantısı olan insanlara düşüyor. bizler belki ekonomik olarak bu gelişmeleri finanse edecek güce sahip değiliz. ama yapılmasını sağlayacak kişi ve kurumlara ulaşabilecek sesimiz duyurabilecek güce sahip olabiliriz.
bugün artık dünya sanıldığından daha küçük bir yer. bunda en büyük pay bu internet denilen iletişim aracınındır. ve bizler duyarlı bireyler olarak bu aracı iyi emeller için kullanmalıyız. internet sayesinde ben doğuda bir şehirde oturduğum yerden pek çok gelişmeyi takip edebiliyorum artık. ve benim gibi çok insan yaşıyor buralarda. benim dile getirdiğim şey ise artık bu gelişmelerin canlı canlı doğuya ulaşmasıdır. bunun için bir lobi çalışması gibi düşünülebilir bu yazılar.
ve sizlerden yani bu yazıyı ve yorumları okuyan herkesten, bu düşüncelerimi daha fazla insana iletmenizi ve gerçekten "ne yapabilir ki" diye başkalarına sormaktansa taşın altına elinizi sokmanızı, samimi olarak "ne yapabileceğimizi" kendinize sormanızı ve çözüm önerileri üretmenizi istiyorum.
Saygılarımla,