-
Doğanın bütünlüğünü anlamak içindir bu keramet. Onu her kullandığımızda biraz daha yerleşir ölü ruhumuza doğanın bütünlüğünün anlamı. Ve bir zaman sonra, bütünlüğün anlamı o kadar yoğunlaşır ki artık bedenlerimizin sadece birer araç olduğunu fark ederiz. Yüce anlamı aramada ve ona ulaşmada geçici bir somutluk...
-
Sonra her şey kırmızı ve siyah oldu. Tabiatın tüm renkleri önümde soldu. Bir insanın bakışıyla film sahnesini andıran bahar vakti benim gözümde gecelerin kısalmaya başlayacağı bir av dönemiydi. Televizyonda ve resimlerde kaldı güneşin yeşil çimleri aydınlattığı günler. Kurtların gördüğü gibi gri tonlarında bir dünyayı ıslatan kan kırmızısı ve doğanın en büyük avcısının pençesinde korkuyla atılan çığlıklar gerçeği oluşturur oldu.
Dünya griydi, kırmızı ve siyah kokarken.
Ve insanlığım sonsuza kadar yok oldu kanımdaki vampirin doğaya adanmış ruhu içimi soğuturken.
Kimi zaman ağzım olmasa ne yapardım diye bile düşündüm. Kör kütük yaşama içgüdüleri bağlamında istenen tek şey, kanı tekrar tekrar tatmak iken, zihnimden yankılandı sesler.
Uçurumdan aşağı düşen birinin yukarı bakıp çaresizce haykırdığı gibi; hafızamda beni insan yaptığını hatırladığım, YAŞAM anıları.
Sanılanın aksine ne bir canavar ne de bir şeytanım artık. Baştan aşağı bir hayvan, baştan aşağı bir avcıyım.
Ve doğa bunu kabulleniyor.
Ve doğa her zamanki gibi sahneyi hazırlıyor oynamamız için.
Ve doğa...
Doğa..
Doğa, emrediyor şimdi sıcak boğazına soğuk dişlerimi saplamamı...
Emrediyor seni tüketmemi, kanını kana kana içmemi!
Nosferatu Harun, Ankara 1992
-
çok iyi ya! bayağı hoşuma gitti....
-
Abi kusura bakma biraz muhteşemmmmmmm olmuş
-
bunları yazdığım için bekçiden uyarı aldım.isterdim dahasını yazmak ama bir daha olursa bekçi sileceğini söyledi.isteyen olursa mesaj atabilirim.