Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.

kadıköy

  • düşyılmaz • 22 Nisan 2005 09:42 • #568198
    evet.
    su saat itibariyle yanımdaki gitarist hımbılıyla kadıköy de bir internet kafede bu satırları yazıyoruz..
    adı baran bu hımbılın :D
    arkadaş az sonra gebzeye yolcu :P (ayşesine)

    bn yanlız ve silahsızım :D :D
    kadıköy iskelesi önünde bekliyorum dostu düşmanı
    (hani bu aralar teksasa döndü ortalık
    heves ettim bende:P)

    anamı kesen ben,babamı kesen ben :D

    şştt karete ;) napiyon :)?
  • Ktulu • 22 Nisan 2005 12:23 • #568201
    ya yarın kadıköyede buluşma var ona gelsenize baranla
  • karete • 22 Nisan 2005 18:32 • #568209
    muhahaha teksas ortalık ya hapçılar mapçılar üflesen uçuyolar ole yani bu arada mesajını yeni gördüm hala ordamısın :D
  • kyakuz • 22 Nisan 2005 21:02 • #568214
    Düşyılmaz Ve Noktaları :)


    Artık Düşyılmaza Güvenebilirsiniz :P Güvenilinirlik Noktası Almış :) Koru Beni Yılmaz :)

    İzaya Geçin Rütbeli Var Karşınızda :)
  • Tıkla Beni • 22 Nisan 2005 21:11 • #568215
    tıkla beni yılmaz :)
    Noktalı Erkeyim Benim
  • düşyılmaz • 23 Nisan 2005 18:46 • #568226
    hehe bende yeni gördüm cevaplarınızı ,kaçırdınız noktalı erkeYi.
    anakaradan selamlar.

    bu defa sevmedim istanbılı habarınız ola :P
  • gitarTELi • 23 Nisan 2005 18:50 • #568227
    istanbulu sevmedinmi
    bak düş yılmaz senin için şiir yazıyorum :))

    CANIM İSTANBUL

    Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
    Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

    İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
    O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.

    Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
    Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.

    Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
    Ve kavuşmuş rüzgar onda, onda misale.

    İstanbul benim canım;
    Vatanım da vatanım...

    İstanbul,
    İstanbul...

    Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
    Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...

    Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
    Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...

    Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
    Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..

    Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
    Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

    O manayı bul da bul!
    İlle Istanbul'da bul!

    İstanbul,
    İstanbul...

    Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
    Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.

    Oynak sular yalının alt katına misafir;
    Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.

    Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
    Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...

    Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
    Cumbalı odalarda inletir "Katibim" i...

    Kadını keskin bıçak,
    Taze kan gibi sıcak.

    İstanbul,
    İstanbul...

    Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
    Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...

    Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
    Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.

    Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
    Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.

    Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
    Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

    Gecesi sünbül kokan
    Türkçesi bülbül kokan,

    İstanbul,
    İstanbul...

    NECİP FAZIL KISAKÜREK



    istanbulTELi
    by gitarTELi
  • gitarTELi • 23 Nisan 2005 18:51 • #568228
    İSTANBUL ..

    Evin içinde bir oda, odada İstanbul
    Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul
    Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı
    Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul
    Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm
    Çekmeğe başladı, oltada İstanbul
    Bu ne biçim su, bu nasıl şehir
    Şişede İstanbul, masada İstanbul
    Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık
    Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul
    İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım
    Nereye gidersen git, orada İstanbul.

    ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN



    istanbulTELi
    by gitarTELi
  • gitarTELi • 23 Nisan 2005 18:53 • #568229
    İstanbul’da

    İstanbul’da, Tevkifane avlusunda,
    güneşli bir kış günü,
    yağmurdan sonra, bulutlar,
    kırmızı kiremitler, duvarlar ve benim yüzüm
    yerde su birikintilerinde kımıldanırken,
    ben,
    nefsimin ne kadar cesur,
    ne kadar alçak,
    ne kadar kuvvetli,
    ne kadar zayıf şeyi varsa hepsini taşıyarak;
    dünyayı, memleketimi ve seni düşündüm...
    1939 Şubat İstanbul Tevkifanesi


    Nazım Hikmet Ran


    istanbulTELi
    by gitarTELi
  • gitarTELi • 23 Nisan 2005 18:55 • #568230
    Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
    Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
    Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
    Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.

    Nice revnaklı şehirler görünür dünyada,
    Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
    Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada
    Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan


    Yahya Kemal Beyatlı



    istanbulTELi
    by gitarTELi


    çokmu abarttım ne
    bu arada hoş geldin..