Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.

Grup / müzisyen

Filtre

Dil
Tip
 

Brainstorm - Thunder Without Rain (türkçe Çeviri) şarkı sözleri

Ekleyen: -Damien-
Diğer Brainstorm parçaları
It's like a thunder without rain [Gökgürültüsüz bir yağmur gibi]
Or like a week without sunday [yada pazarı olamayan bir hafta]
Or like a book without a last page [yada bir kitap son sayfası olmayan]
You want to buy you have to pay [Satın almak istiyorsan ödemelisin]

A storm without pain [Acısız bir fırtına]
Without any destruction [Hiçbir yıkımı olmayan]
It's a good old game [Bu eski iyi bir oyundur]
Million pleasures but no satisfaction [Tatmini olmayan milyonlarca zevk]
Storm takes your desires [Fırtına alır tüm arzularını]
And all expectations [ve beklentilerini]
It would happen anyway [Neyse zaten olacaktı]
It's the only way to lose your frustration [Hüsranını yenmenin tek yolu bu]

It's like a thunder without rain [Gökgürültüsüz bir yağmur gibi]
Or like a week without sunday [yada pazarı olamayan bir hafta]
Or like a book without a last page [yada bir kitap son sayfası olmayan]
You want to buy you have to pay [Satın almak istiyorsan ödemelisin]
And you can feel without a touch [ve dokunmadan hissedebilirsin]
And you can hear without speakers [hoparlörler olmadan duyabilirsin]
Of course you'll see without tv [Elbette televizyon olmadan göreceksin]
And we will run without sneakers [ve ayakkabılarımız olmadan koşacağız]

Red, red sky [kızıl, kızıl gök]
And Atlants are swimming by [Atlantalılar yüzüyor]
The same mistakes [Aynı hatalar]
Different time and different place [Farklı bir zaman, farklı bir yer]

It's like a thunder without rain [Gökgürültüsüz bir yağmur gibi]
Or like a week without sunday [yada pazarı olamayan bir hafta]
Or like a book without a last page [yada bir kitap son sayfası olmayan]
You want to buy you have to pay [Satın almak istiyorsan ödemelisin]
And you can feel without a touch [ve dokunmadan hissedebilirsin]
And you can hear without speakers [hoparlörler olmadan duyabilirsin]
Of course you'll see without tv [Elbette televizyon olmadan göreceksin]
And we will run without sneakers [ve ayakkabılarımız olmadan koşacağız]

One song is over another one left [Son birşey kaldı ve şarkımız bitiyor]
The more you love, the more you know [Sevdikçe, bildikçe]
You try to forget [Deniyorsun unutmayı]
Heaven and earth [Cennet ve dünyayı]
There will be no winner [Kazanan olmayacak]
As we all are saints [Aynen tümümüz azizmişiz gibi]
And we are, we are such sinners [ve biz, biz günahkarlarız]