Haksızlıklara, adaletsizliklere, dayatmacılıklara karşı,Uzayıp giden o tren yolları
"Kurtalan Ekspres" memleketin en uzak yerlerinden birine, eğer bir aksilik olmazsa üç dört günde ulaşabilen cefakar, görmüş geçirmiş eski ama zorluklardan asla yılmayan, kara kışta bile kuş uçmaz kervan geçmez dağ geçitlerini, ürkütücü uçurumları, kapkaranlık tünelleri aşıp, hepi topu iki üç odadan oluşan küçücük istasyonlara ulaşmayı başaran bir trendir.
Siz "ekspres" dendiğine bakmayın. Haydarpaşa Garı'nda falan denk gelirseniz eğer, iyice bakın bu eksprese. Düpedüz bildiğimiz bir trendir o. Kara trendir.
Titreyen ve gıcırdayan makaslarıyla onu görenler gidemeyeceğini sanır. Derken içi yoksul emekçilerle, çiftçilerle, uzak dağ köylüleriyle dolar Buram buram insan kokar bu tren.
İşte o zaman o yaşlı tren bir anda gerçekten ekspres olur. Sevinir. Sevdiği insanlarla, gerçek insanlarla bir arada olduğu için sevinir. Şahlanır. Raylardan yangın mavisi kıvılcımlar çıkartarak, zıpkın gibi dalar Anadolu'ya.
Kurtalan Ekspres adını alan gururumuz müzisyenler de böyledir işte. Gösterişten, kibirden, yapmacıklıktan uzak.
Kurtalan Ekspres'de bilet geçmez. Para hiç geçmez. Ahmet Güvenç,Sefa Ulaştır,Cem Yalçıkaya,Bülent Güven,Tolga Akyurt size gelirler ve "yüreğiniz var mı ve o yürekte katıksız, karşılıksız bir sevgi bulunuyor mu" diye sorarlar.
Varsa çıkartır gösterirsiniz. İşte o zaman Kurtalan Ekspres'in bir yolcusu olabilirsiniz. Kurtalan Ekspres sadece sevgi taşır çünkü. Onların hepsinin ortak noktası, iyi ve usta müzisyen olmalarının yanı sıra, insanları, dünyayı ve çocukları büyük bir aşkla sevmiş olmalarıdır.