![]()
askerliğini yapmış olanlar bilir.. tezkere almaya az kala er ve erbaşlar için eğlence gecesi düzenlenir.. aylarca gece gündüz demeden asker ocağında vatan borcunu ödeyen mehmetçik adına, bira da komutanlarının hoşgörüsüyle gerçekleştirilen bir moral gecesidir bu..
o kadar ay kapalı kalan bir erkek nasıl eğlenir? elbette beşinci sınıf bir dansöz bulunacak, geceye katılımı sağlanacak, asker eğlenecektir.. bulunan o beşinci sınıf dansöze ne der asker bilir misiniz?
sanatçı! sanatçı gelecek! gele gele 19 yaşında ekmek parası peşinde bir kızcağız gelir, bir-iki figür yapar gider.. ne oldu? sanat..
gerekli eğitimi almadan askere yazılmak zorunda kalmış, dünyaya bakışı gelişmemiş genç yığınların aklındaki "sanatçı" işte budur.. onların sanata en fazla ilgisi yalnız kaldığında depreşir.. asker ocağındaki adam sibel'le yatar, hülya'yla kalkar!
türk dil kurumu başkanı haluk akalın "sanatçı"lara seslenmiş.. gençlerin ve çocukların sanatçıları taklit ettiğini söylerek, "şarkılarda doğru türkçe kullanın" demiş..
bu nasıl ülke kuzum? tdk başkanı sanatçıyı uyarıyor? garip değli mi? uyardığı koskoca sanatçı yahu! kim bu nasıl sanatçılar? ayşe hatun önal! özcan deniz! gürben ergen! bir tanesi çıksın da kardeşim sen işine bak, hangi hakla sanatçıyı uyaracak gücü kendinde buluyorsun, biz toplumun önünde gider, çağımıza ayna tutarız.. yıllar sonra geride bırakacağımız yapıtlarla ölümsüzleşeceğiz, desin.. ne olur desin be!
haluk bey, sen bizi öldürcek misin, desin! ayağını yerden kescem senin, desin! bilimizi mi kırcan ayol, desin!
yaptıkları işlere üvenen her sanatçı tdk başkanına tavır almalı.. almıyorlarsa, ses çıkarmıyorlarla, haluk akalın çıkacak, o söylediği "sanatçı" kelimesini geri alacak.. söyleyecek sözü olmayan adamın sanatçılığı falan olmaz..
evde, okulda, asker ocağında, tarlada, iş hayatında "sanatçı" kelimesini yerlerde dolaştırdığımız yetmedi mi? magazin programlarında görüntülerinin altlarına, gazetelerde resim altlarına "sanatçı" yaza yaza oldu bunlar.. biz çektik, yazdık, halk dinledi, izledi, okudu.. sonra yine biz yarattığımız canavarları besledik.. farzedin ki yoğurduğumuz hamur ayı oldu çıktı! şimdi ayıyı besleyecek armut bulmak için yanıp yıkılıyoruz zeka ve ahlak yoksunu tv yarışmalarında.. sonra da çıkıp popüler işte canım, diyoruz.. popüler olalım, ona uyalım!
popüler olma durumu kötü bir şey değildir! hiçbir şey sevildikçe değer yitirmez.. yeter ki çağını cehaletle yakalamaya çalışmasın! yeter ki, bu cehaletten zevk almaya başmalasın!
benim enayi umudum daha tükenmedi.. çoğu öldü ama hâlâ bir yerlerde birileri yaşıyor ve üretiyor.. bu topraklarda yaşayan insanların içinde milyonlarca ateşböceği var, bir kıvılcım görüp firar etmeyi bekleyen.. güneşi yeniden oluşturduklarında birçokları için işler bu kadar kolay olmayacak..
(24 ağustos tarihli akşam gazetesinin "çilek" ekinden, "kelebek ömrü (barış bardakçı)" yazısıdır)
