Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.

Garaj Ankara Buluşması '07 (Neden Olmasın)

  • Aria GalaCtiCa • 25 Mart 2007 00:52 • #584839
    Böyle zirvelere buluşmalara falan gitmeden önce, ben de böyle online buluşmalarının anlamlı ya da güzel olabileceğine inanmıyordum. Ne gerek var ki, benim zaten arkadaşlarım var, burası da sanal bir ortam; abazası da vardır, sapığı da, denyosu da otur oturduğun yerde diyordum kendi kendime. Üstelik bu mirç sitelerinden netten tanışmalara feci bir önyargım vardı. Ancak müzikal ve siyasi olarak düşünceleri benle çok uyuşan, özelden mesajlaştığım, msn'de konuştuğum insanlar da vardı ve ben bu insanlarla zaten bir şekilde iletişim kuruyordum.

    Birgün yine bu buluşmalardan birinin ODTÜ'de yapıldığını okudum. Ne zirveyi düzenleyenleri ne de katılacakları hiç tanımıyordum. İçlerinden bir kısmı yazılarından takip ettiğim insanlar da olsa genelini hiç tanımıyordum. Üstelik tarihi ve saati de bana çok tersti. O saatlerde stüdyo vardı, elimde gitar sırtımda pedallarla bir yere yerleşmek işkence gibiydi. Gitsem mi gitmesem mi diye düşünüyorum. Bir yandan yazılarından tanıdığım beyinlerle tanışma imkanı, diğer yanda online arkadaşlıklara olan önyargım, bir de üzerine zamanın ters olması tereddütüme tereddüt katıyordu. Bir ton belirsizliğin içinde tek belirginliklik bu zirveye katılmaktı galiba. Gözlerimi kapadım ve -biraz da çekinerek- elde gitar sırtta pedallar... Böyle bir ruh haliyle gittim buluşma yerine. Gelenlerin ODTÜlü olması biraz yüreğime su serpiyordu. Ha ODTÜ'de hiç mi denyo yok? Nerde yok ki anasını satayım... Ama en azından yakın çevremde olan, yolda yürürken karşılaştığım, aynı mekanlarda yemek yediğimn insanlardı onlar. Hem içime sinmezse birdaha gitmezdim böyle buluşmalara olur biterdi...

    Böyle bir ruh hali ile dayandım mekana:

    -Selam arkadaşlar, ben Aria Galactica

    İçlerinde yazılarımı ilgiyle takip edenler de vardı, adımı bile duymayanlar da, yazdıklarımdan dolayı bende feci halde kıl kapanlar da. Ama gittim, boş bulduğum bir yere oturdum. Başlarda biraz sessizdim, doğru mu yaptım acaba, buraya gelene kadar gider stüdyoya elimdekileri bırakıp gidip yatırmam gereken taksidi yatırırdım. (doğalgaz mı alacaktım ne, yalan olmasın, ama para yatırmalı bir işim vardı), yorgunum zaten, ev-okul arası anamı ağlatıyordu. Gidip biryerde uyusa mıydım acaba...

    Sonra, insanlar konuşmaya başladı, daha önceki buluşmalardan veya günlük hayattan tanışanlar rahat tabi. Naber, nasıl gidiyor, senin şu iş vardı naptın halletin mi... sıradan laflıyorlardı. Ben 2-3 kişiyi tanıyordum, o da msn'deki veya özelden yaptığımız muhabbetlerden. Okula yeni girmişim, daha kimseyi tanımıyorum, bilgisayarım da tamirde, ne zamandır giremiyorum, sitedeki güncel olaylardan haberim bile yok. İnsanlar hayatımda duymadığım nickleri söylüyor, hal hatır soruyorlardı (abi sypolleon nasıl, görüyor musun" gibilerinden) Ben Fransızın önde gideni, bayrak sallayanıydım yani, üstelik sıcakkanlı bir insan olmadığım için bu tanımadığım güruhla kaynaşabileceğime ihtimal bile vermiyorum. Pişman olmuştum, keşke gelmeseydim. Geri dönmeyi düşündüm ama diğerlerine ayıp olurdu, nezaketen biraz daha kalayım sonra bir bahaneyle kalkarım dedim.

    Sonra sıra bana geldi;

    -Aria senin isim ne
    -Aria senin bölüm ne, hangi sınıftasın
    -Ooo Aria Prodigy mi dinliyorsuni abi Fat of the Land süper albüm ya (tişört ele veriyordu:D)
    -Aria senin hedehöde yazın vardı, abi onu yazan sen miydin, eline sağlık..(mütevazilik diz boyu:D)

    Bu başlangıcın ardından kafamda bazı düşüncelerle muhabbet ediyorum insanlarla. Çok garip bir duygu, daha önce hiç tanımadığın insanlarla aynı masada konuşuyorsun.

    Ama şimdi bakıyorum da, zaten hayatın genelinde de bu yok mudur? Okula başlarsın, sınıf hiç tanımadığım insanlarla doludur. Önce o tanımadığın insanlarla konuşursun, sunra tanışırsın, sonra kanki olursunuz. Tatile gidersiniz, işe başlarsınız, yeni bir yere taşınırsınız... Başlarda konuştuğunuz hiçbir insanı tanımıyorsunuzdur, ama kim anasının karnında birbirini tanıyarak doğuyor ki...


    Neyse, dönelim buluşmaya. Konuştukça farkettim ki, buradaki insanların herbiri birbirinden güzel, birbirinden kaliteli. herkes eğlenceli, herkes keyifli. Tozpembe bir tablo çizmeyim, böyle soğuk duranlar da vardı(en büyük örneği ben) ama ortam o kadar sıcaktı ki o soğuk duranalr bile buzlarını eritmeye başlamıştı. Zaman geçtikçe muhabbet koyulaştı, kahkahalar, espriler havada uçuşuyor. Ha içlerinden bikaç denyo da çıktı, zaten onları birdaha görmedim. İçlerinden o kadar kaynaştıklarım oldu ki, şimdi "abla" dediğim insanlarla, "kanka dediğim insanlarla, müzikal açıdan benle neredeyse aynı (ki müzikal açıdan ne kadar kıl, ne kadar anlaşması zor bir şahsiyet olduğumu en iyi siz biliyorsunuz) olan, ve ilerde bir grup kurarsam birlikle çalacağım insanlarla tanıştım. Öyle kaynaştım, öyle kenetlendim ki ortamı terketmeyip stüdyoyu ektim(sonra o ekipmanlarla bir kez daha eve:D)

    Ve şu an o buluşmadan tanıştığım insanların bir kısmı hayatımda çok önemli bir yerde. Yani böyle sanal buluşmalar sadece vesile, sevdiğin veya ilerde seveceğin insanlarla tanışmak için sadece bir araç. Şu benim de yukarda bahsettiğim mirç-abazan önyargısını yenin arkadaşlar. Gelin.. Hoşunuza gitmezse birdaha gelmezsiniz, olur biter.

    Dediğim bigi, bu buluşma sadece vesile. Siz insanlarla tanışacaksınız; severseniz arkadaş listenize yeni arkadaşlar ekleyeceksiniz yok sevmezseniz zaten birdaha görmezsiniz.

    not: çok uzun yazdım, farkındayım, sabırla okuyan herkese teşekkür ediyorum.
Bu konunun tüm mesajları