Önemli bir nokta dijital cihazlardaki ADCler analog elektriksel işareti sayılara dönüştürürler. Yani akustik ses ilk önce analog elektriksel işarete bildiğimiz analog yollarla dönüştürülür, daha sonra bu analog elektriksel işaret, dijital işarete dönüşür. Başka bir deyişle işaret sayısal olabilmek için iki kere dönüşüme uğrar. Sayısal elektriksel işaret de DAC üzerinden benzer bir şekilde analog elektriksel işarete dönüştükten sonra yine bir analog dönüştürücü olan hoparlörden geçerek ses olarak yayınlanır. Yani işaret, ses, elektrik, sayı, elektrik ve yeniden ses olmak üzere 5 katmandan 3 değişik şekle (ses, elektrik, sayı) dönüşerek çıkar.
Ayrıca sayıya dönüşen sesin fiziksel bir tarafı kalmadığını ve yalnızca insan aklında var olabilecek bir çeşit ruhlar alemine geçtiğini ve sonra geri döndüğünü de ekleyelim.2
Bu kadar dönüşümden sonra sesin başının dönmediğine ve ortaya çıkanın hala dinlenebilir olabildiğine de şaşmak gerekir aslında. Bu da teknolojinin ve yetenekli ses insanlarının bir hikmeti.
Elimizde neler var toparladıktan sonra şimdi sesin yolculuğuna biraz daha yakından bakalım.
İşaretin Yolculuğu
Miksleme sırasında olası bir sistem:
gitar + mikrofon(lar) + efekt katları + güçlendirici + ADC + sayısal işlemler [güçlendirme, efekt ekleme, kayıt, efekt ekleme] + DAC + güçlendirici + monitörler + dinleyen ve kaydı düzeltmeye çalışan insanlar
ya da elektro gitar durumunda:
gitar + manyetik + efekt katları + gitar güçlendirici + ek efektler + hoparlör + mikrofon + efekt katları + güçlendirici + ADC + sayısal işlemler [güçlendirme, efekt ekleme, kayıt, efekt ekleme] + DAC + güçlendirici + monitörler + dinleyen ve kaydı düzeltmeye çalışan insanlar
şeklinde olabilir. Kırmızılar dönüştürücüleri gösteriyor ve farklı renkler de sesin farklı hallerini (akustik, elektrik, sayı).
Sesin bütün bu yolculuğuna güvenli ve etkin bir şekilde devam edebilmesi için işaretin bazı özelliklerine dikkat etmek gerekiyor. Bu özelliklerin başında da işaret seviyeleri önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor.