Ayrılık
1999da Millionaires çıkar. Bu albüm, pek beklenen ve özlenen bir albüm değildir ne yazık ki... James fanları hayal kırıklığına uğrar. Bir parça elektronika girmiştir işin içine. Hani öyle pek ahım şahım arıza şarkılar da yoktur. Bana kalırsa albümde Just Like Fred Astaire, Hello, Were Going To Miss You iyi şarkılar. Yukarıda da söylediğim gibi bu albümün prodüksiyonunu ise Brian Eno yapmıştır.

25 Haziran 2001 yılında "Getting Away With it (All Messed Up) singleı, ardından da 2 Temmuzda grubun 11. stüdyo albümü "Pleased to Meet You"nun çıkışı ile James fanlarının yüzü güler. Bu albüm, grubun -ne yazık ki- Tim Boothlu son albümüdür. Bir önceki albüm "Millionaries"e göre daha iyi şarkıları barındırır bünyesinde. "Space" ile başlayan albüm "Falling Down" ile devam eder. Albümdeki ilk arızalar, çıkan ilk single radyolarda sıkça duyduğunuz Getting Away With it, Pleased to Meet You, Senorita, Alaskan Pipeline sayılabilir.
Bu albüm, Tim Boothun son olarak içinde yer aldığı James albümü olur. Böylece 20 yıllık beraberlik bozulmuştur. James fanları büyük bir hayal kırıklığı yaşarlar. Çoğumuz Tim Boothsuz bir James düşünememekteyiz. 20 yıl gibi uzun bir zamana sığdırılmış 11 albüm var. Bunlarla yetinmek zorundayız belki de. Ancak Tim Booth vakt-i zamanında iletişim kurduğu Angelo Badalementi adındaki müzisyen dostu ile beraber "Booth and the Bad Angel" projesi ile yine gündemde. Angelo Badalementi, Blue Velvet, Twin Peaks gibi filmlerin müziklerine imza atmış bir şahsiyettir.

James, son konserlerini de Aralık ayında İngilterenin değişik bölgelerinde (Brighton, Leeds, Newcastle, Birmingham, Manchester, Glasgow, London) verdi.
Tim Boothun ayrılması ile büyük bir üzüntü yaşayan müzik dünyası bakalım kendini nasıl toparlayacak?
Biz James fanlarına düşen, eldeki albümlerle yetinmek değil. Tim Boothun gruba geri dönmesi, muhteşem albümlerle bizi mutlu kılması için dua etmek. Bana İngiliz müziğini sevdiren bu adamların önünde saygıyla eğiliyorum.
-
ya Tim Booth dünyadaki en seksi adamlardan birisi bence.
yok damien, shallow filan olmamış anladım ben seni. SÜPERSİN!! ;)
-
JAMES GELİYOOOOOOOOOOOR
-
kısa ama güzel bir yazı olmuş bence de.
Zaten İngilizler’in bildiğimiz mizacı bu. The Who da olsa, Radiohead te olsa veya Portishead de olsa Ada mefhumunu bir şekilde hissediyorsunuz
cok da dogru bir tespit.
-
Bayan Ariza, eline sağlık arkadaşım çok iyi bir yazı olmuş. şimdi bu güzel yazının ve bunca James hakkında söylenen müzikal lafın arkasından biraz, deyim yerindeyse, shallow bir laf olacak ama, ya Tim Booth dünyadaki en seksi adamlardan birisi bence.
neyse ben de James i sevdim ve seveceğim deyip sahneden çekileyim bari...
-
ne kadar şanslı bir sample değil mi?
keşke ben de dünyaya o sample olarak gelebilseydim... ;p
-
97 yılında, tamamen tesadüf eseri, hiçbir parçasını bilmeden Whiplash albümünü almıştım. Satın alma noktasına kadar geçen olaylar, adeta James'in beni kendine çekmesiymiş sanırım, çünkü hiç bir mantıklı açıklaması yok. Ben bir şekilde James'in yeni albümünün çıktığını ve o albümün o zamanlar yaşadığım il olan Balıkesir'de satılıyor olduğunu öğrendim. Hayatımda ilk defa hakkında hiç bir şey bilmediğim bir albümü edinmiştim.
Yaklaşık bir sene boyunca bu adamların kim olduğunu öğrenmeye çalıştım. Neye benzediklerini bile bilmiyordum. Ne zaman ki internetle aram düzeldi, o zaman kimdirler nedirler öğrenmeye başladım.
Kliplerini ilk seyrettiğim akşamı hatırlıyorum da, Tim Booth'un hareket ettiğini görmek bayağı ilginç olmuştu benim için. Onun ve diğer grup elemanlarının sadece resimlerini biliyordum çünkü. Sesini duyarak aşık olduğun birini televizyonda hareket halindeyken görüyorsun. Herkesin benzer bir tecrübeyi yaşamasını dilerdim.
Ben hala Tim Booth'a ve James'e aşığım, her ne kadar ayrı olsalar da.
14 Kasım doğumgünümdü ve bu sayfalarda Tim Booth'un 14 Kasım'da İstanbul'a geleceği yazılıydı. Gerçek olmasını çok isterdim, doğumgünümde sahnede Tim Booth karşımda olacaktı. Müthiş (yetiyor mu anlatmaya acaba?) bir görüntü canlanıyor gözümde.
Fakat ben hala ümitliyim. Tim Booth Türkiye'de asparagas olarak kullanılacak bir isim değil. Bir takım şeyler ters gitti ve iptal oldu diye avutuyorum kendimi. En kısa sürede gerçek olmasını diliyorum ve bir dahaki doğumgünümde filan gelmesini değil, öncesinde buralarda olmasını diliyorum.
Ve evet katılıyorum: Ne yazık ki, James denince akla ilk gelen, " james hetfield be hoca" da adı geçen isim. Sonra da James Brown. İzmir 'de James ararken 'Hayır sadece James' demekten dilimde tüy bitmişti.
James ve Tim booth sevenler, ben sesinizi duymak istiyorum. Kaç kişiyiz biz? Radiohead, Jeff Buckley, Massive Attack deyince insanlar birşeyler söylüyorlar. James deyince o da kim deniliyor, VE- SONRA- BEN böyle yazılar okuyunca ne varsa içimde döküyorum.
Sabredip de okuyan herkese teşekkür ederim.
Son bir şey daha var: Tim Boothun ve Massive Attack'in beyni 3D'nin sesleri arasındaki benzerlik dikkatinizi çekmiyor mu?
-
yok mirim ondan ziyade, bence olay sudur, kanimca önayargi iyi bir sey degil. Azcik bakmak lazim. Sen anladin aslinda wogon'um üstadim ne demek istedigimi, saygilar.
-
Texas vs Britanya, kültür farkı bariz...
Üye
wogonTarih
6 Kasım 2003 00:00
-
yazik sana:)