Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan biri, limitlerini ne kadar zorlayabilir? Önünde sadece boş bir hayat varken, dolduracak yer aramanın manasız güzelliği nerde? Sevdiğin varlığın peşinden koşmak birbirine bakan iki ağaç kadar gereksiz ve can yakıcı olabilirken hem de. Kollarını açıp ölümsüzlüğe kavuşmak; yazmak değil konuşmak istiyorum aslında!
Yaşadığın şeylerin kahreden yorgunluğu olur insanda, ölmek değil yeniden doğmak istersin sadece. Senin ona verdiğin değeri alamamak; her şey burada başlıyor aslında. Tenezzül ettiğin eylemin sonucunu görmek istersin, karşılığı olması gerekir. Ama iyi ama kötü, kıyas yapmak içgüdüsel bir olgu.
Kime yada neye göre yaptığın değil, kafandaki şekillenmemiş kili fırınlar gibi ne çıkacağını bilmeden sessizce beklemek, çıktığında beklediğine değip değmediğini bile bilemeden.
Melankoli yapmak istiyorum aslında, ölüm hakkında yazmak, ölümü kötülemek, kimi zaman asil bir şey olduğuna karar vermek, düello hakkının yürürlükte olmamasına şaşırmak, fikrimin olup olmaması önemli değil, bir bok biliyormuşum gibi kıçımı devirip kritik yapmak hoşuma gidiyor. Yavuz Çetin'le tanışma fırsatını dün bulabildim. Bir anda oldu, durup dururken düşünmeye başladım, kendini nasıl yok edebilirsin? Hiç olmadığını düşün, ardında bıraktığın onca şeyden sonra, bir anda sanki saman alevi gibi uçup gitmek, uçup gittiğini düşünmek. Değer vermek diye bir terimin olduğunu hatırlattı bana, neye göre değer vermek; kıyaslanacak bir şeyin olmaması onu değersizleştirir mi, ulaşılmaza mı götürür, yoksa paha biçilmez mi yapar? Ne kadar epik olursa olsun, en iyi olanın değerlendirecek nesi olabilir? En kötü kendinden iyiye nasıl hitap eder? Ulaşabileceği bir sınır varken yolun ortasında durup boktan bir çadır kurmak, o çadırı ev bellemek, kazanabilecekken kaybetmeye fit olmak. Düşen boksörün ardından havlu atan antrenör misali! En fazla bu kadar tarif edebiliyorum.
İyi bir müzisyen olması zerre ipimde değil, isterse balıkçı olsun, patron olsun, zenci olsun; nedeni bilmediğin şeylerin sonucunun olmasını ummak.
Seni seviyorlardı dostum, karşılığını alabildiğin bir duyguya sahipken elinin tersiyle geri ittin. Umarım bir gün yağmurlarla inersin buralara, sesini duymak isteyen birisi var aşağılarda!
Bekçi'nin ekleri:
GRJ :: Yavuz Çetin
Yukarıda yayınlanan resim Mojo Music internet sitesinden alınmıştır. Aynı bir
kimdenbaşka fotoğraflar da görmek isterseniz buraya tıklayın
-
http://mojomusic.org/yavuz11.html şu linkteki fotoya bir bakın.Yavuz Çetin'in yüz ifadesinden olumsuz bir şeylerin olacağı belli olmuyor mu???
-
Yavuz abim seni ölümünün 5.yılında daha bi özleyerek anıyoruz ama bizleri biyerlerden izlediğinin farkındayız ve senin yolundayız... Nur içinde yat canım abim...
Üye
shnicxTarih
15 Ağustos 2006 00:00
-
Ölüm düşünüp yasamı seçenler dışındaydı yavuz çetin.Belki de yaşam ona vaad edildiği gibi etkileyici değildi ve o tüm bunların farkındaydı ama etrafındakiler ya da bizler bunun farkına geç vardık.Boktan gazetecilik anlayışı onu ancak intiharından sora tanıtmıştı bazılarına kim bilir belki o köprüden atlamasaydı o bazıları bilmiycekti bile cennetin bir virtüöz kazanacağını ve bana kalırsa hala bilmiyorlarda.
-
ağzına sağlık denizim; uzun zaman sonra yazını tekrar okudum. bilgisayarımda da kayıtlı zaten; arada bir efkarlandımmı açıp okuyorum, fonda da yavuz çetin çalıyo tabi. yavuz; yavuz abim... 'hisset beni', 'köle' kadar romantik; 'erkeğin olmak istiyorum' kadar duygusal; 'benimle uçmak ister misin' kadar melankolik oluyo böyle zamanlarda...
arkamı dönüp duvarda asılan resimlerine göz gezdiriyorum; saçlarını okşuyorum gözlerimle; elindeki stratı ve ağzında tuttuğu penasını kıskanıyorum derin derin... anlamsız bir vicdan azabı ve pişmanlık duyuyorum; ben n'aptım yahu? odamı onun muhteşem blues gırtlağı ve gitarının hıçkırıklarıyla dolduruyorum; gök yüzünün mavisi de içeri girdi mi; işte blues ve işte yavuz; onu buralarda hissetmek çok büyük bir mutluluk; haz ve onur veriyo insana...
onunla ilgili yazılmış çizilmişleri okumak da apayrı bir azap oluyo böyle zamanlarda; herkes hayatını yazıyo kendince; satırlar çoğaldıkça bir tarih ilişiyo insanın gözüne, 15 ağustos 2001. o tarihin bulunduğu satırı okumadan geçiyorum; kalbimin sıkıştığını hissediyorum o satırlarda. kabullenemiyorum gidişini; olmamalıydı bu, gitmemeliydin yavuz; gitmesi gereken sen değildin...
Su gibi akıp gider hayat
İnsanlar değişir, yüzler değişir
Kimi zaman beni korkutuyor
İçimdeki dünya... Kimse bilemez...
kimse bilemez nasıl hissettiğimi
kimse bilemez neler düşlediğimi
yalnızca sen duyarsın sesimi
çok uzaklarda
yaşadığım herşey benim için bile sır
kimse bilemez
kim gerçek, kim hayal
kim oyun oynuyor
kimse bilemez
guzel olan olan hersey neden cabuk biter
KİMSE BİLEMEZ...
...asla ölümünle ilahlaştırılmadın; var olduğun sürece, yeteneğinle; gitarınla, sesinle; gırtlağınla, aklınla; müziğe olan inancınla, insanlığınla; mütevaziliğinle bir ilahtın hep ve bir ilktin bizim için; böyle köhne bir düzen ve eğitimsiz, bağnaz bir toplum için... kıymetini bilmeyi beceremedik... karıştığın topraklara sürsek yüzümüzü; uyuduğun mermerlere dayasak başımızı sesini duyar mıyız cennetten?...
-
ben yavuzun mezarına gittim. hemde old citye gelmeden bi gün önce. discman de vardı hatta bi ara "herşey biter şarkısını" discman kulaklarını toprağa koyup yavuz abiye dinlettik. sigara içtik. bi de pena koyduk. çok dokunan bişey vardı bana... yavuzun mezar taşı... mezar taşında BİR GÜN GELİR HERKES KENDİ YOLUNA GİDER HERŞEY NASIL BAŞLADIYSA ÖYLE BİTER YAVUZ HİLMİ ÇETİN (1970-2001) yazıyodu. o yazıyla karşılaşma anım zaten dayanılmazdı. ama bi sorun var. mezar çok karşık bi yerde tüm pazar günü dolaştık o mezarı bulmak için. yaşadığı ruhsal problemler, ölüm sebebi vesaire bunları düşünmek artık gereksiz ve saçma... bıraktığı şeyler güzel, hayat verici. kendi müzik üretmeyi yaşamayı bıraktı.. bizlere örnek oldu, bize mesajı var yavuz abinin.. BENİM KALDIĞIM YERDEN BAŞLAYIN.. rahat uyu yavuz abi.. hep kalbimizdesin.
-
daha dün onla ilgili gazete de çıkan yazılara bakıyodum.. insan çok kötü oluyo yaa.. böyle bi üstadın bu kadar erken yaşta vedası inanılmaz kötü bişey.. yapacak çok şeyi vardı belki de daha ama o özgür olmayı seçti.. gözümde dünyanın en iyi müzisyenidir; ondan daha iyi bi gitar virtüözü yoktur, olmayacaktır.. "Altın Çocuk"
-
Ah be Yavuz Abi azcık daha kalsaydında oynasaydık Oyuncak Dünya ile
-
Belki yeri değil ama Yavuz Çetin'i canlı dinlemiş olan varsa aranızda,rica etsem biraz yaptığı müzikten bahsedebilir misiniz?Sahnede nasıl aletler kullanırdı,gibson gitarı varmıydı?Sesi detone olur muydu?Gerçekten çok merak ediyorum.Ne yazık ki albümlerini çok geç dinledim.Saygı duyulacak bir gitarist,besteci(özellikle bu ülkede) olduğu düşünüyorum.
Üye
MSSTarih
13 Mayıs 2005 00:00
-
cennette mükemmel gruplar var..bir köşede cliff burton la jaco solo kapışıyor diğer köşede jimi ve yavuz..arkalarında bonzo ve buddy rich davul çalıyor..kurt cobain de onlara bakıp "ulan ben niye bu kadar yeteneksizim niye bu kadar kötü gitar çalıyorum" diyor ve kendini ezik hissediyor :)
BASSarım eline sağlık..
-
arkadaşlar bana dokundu ama çok dokundu..içimden bir parça değil krater koptu..gece uykuya dalmadan önce başlar yavuz abiyle muhabbetim o elinde en sevdiği oyuncağı ile çıkarttığı büyülü tınılar eşliğinde benimle uçmak istermisin bu gece der bana ve ben de yavuz abiyle uçmaya başlarım..sabaha kadar mp3 listemde sadece yavuz çetin çalar uyanırım bazen yavuz abi senmiydin der ve tekrar uyurum..ama gördüğüm o yalancı fotoğraf karşısında beynimden vurulmuşa döndüm..yavuz abiyi tabuta koymuşlar ben bu fotoya inanmıyorum sizde inanmayın ve kendinize iyilik yapın görmemezlikten gelin bunu..BEYLER YAVUZ ABİNİN FANLARI DEMİYORUM KARDEŞLERİ OLARAK BULUŞALIM VE ONUN MEZARINA GİDELİM HEP BİRLİKTE ONUN ŞARKILARINI SÖYLEYELİM ONU SEVİNDİRELİM HİSSEDİYORUM BUNA İHTİYACI VAR..FİKRİME KATILIRMISINIZ???
-
kadıköy sound gururla sunar!
sevişirken çalınabilecek şarkıların en "dİpten ve derinden"ini yapan adam:YAVUZ ÇETİN
not:yazı bayaa demli olmuş
-
Yorumlarınız için teşekkür ederim, yanlız olmadığımı bilmek bile güzel bir duygu. Her zaman böyle insanlar gelmiyor dünyaya, Freddie Mercury gibi, Cliff Burton gibi, Jaco Pastorius gibi, Jim Morrison gibi, Cem Karaca gibi, Barış Manço gibi...
Kaybetmek istemeyeceğimiz değerleri kaybediyoruz, sonradan dahi olsa kıymetini bilmek gerekiyor. Yazarken zorunluluk hissettim kendimde, içimdeki duyguyu tek başıma hissetmek istemedim, fazla geldi bana Yavuz'un acısı. Ne yalan söyleyeyim, başkalarının da üzülmesini istedim aslında, hele de şu en üzülmeyi unuttuğumuz zamanlarda. Beni tek başıma bırakmadığınız için sağolun.
-
ve sadece geldiğinde yaşarsın
beklediğin zamanlarda bekleme
o zaman olmaz
kendiliğindeni bekle
hep böyle
isteren de isteme
böyle olmaya devam edecek
neye yarar ağlamak
işte böyle bişey yaşamak....
-
Umarım bir gün yağmurlarla inersin buralara, sesini duymak isteyen birisi var aşağılarda!
....hadi be yavuz....gel artık...seni seviyoruz..
Üye
shannTarih
1 Mart 2005 00:00
-
İntihara Meyilli Oyuncak Bebek...
Hüznü geride bırakmadık,acıyı hala çekmekteyiz.
Karanlık bahçemizde intihar tohumları var.
En güzel rüyalar ise öldüğümüz rüyalar.
Umudumuz karanlıktan yana, çığlıklarımız dünya denen lanet oyuna!!!
Biz intihara meyilli oyuncak bebekleriz
ve hiç bir zaman dünya döndüğü için eğlenmeyiz...
Rahat uyu Yavuz. Bi gün kendimi toplayıp gelicem mezarına. Açıcaz bi ufak rakı. Güneş batarken içicez onu. 1 duble sana, bi duble bana. Kafayı bulana kadar içicez. Sonra discman'den sana senin şarkılarını çalıcam. Gün bitecek, işte asıl ayrılık o zaman olacak. Ben gidicem, sen kalıcan... İşte o zaman ben seni bırakıp gidicem, sonra diyeceksin keşke gitmeseydin, şimdi bana kim "müzik" dinletecek diyeceksin. Mırıldanacaksın şarkıları o gitarın sesi olmadan. Şimdi Hendrix'le karşılıklı atışıyosundur sen rahatsız etmiyim seni. O gün görüşmek üzere...
Üye
YiaaTarih
1 Mart 2005 00:00
-
Bazen sanki dostum gibi onu tanıyormuşum gibi hissediyorum. İntihar ne kadar dünya da yapılacak en korkakca eylem olsada elbet kendince nedenleri vardı. Zaten şarkılarından bunu hepimiz biliyoruz. Peki savaşı kayıp mı etti Yavuz Çetin?? Ben böyle düşünmüyorum bir çok insan izinden gidiyor. Her iş te bir hayır vardır.. Sevgiler..
Üye
Mr RTarih
26 Şubat 2005 00:00
-
geç geldi erken gitti bu dünyadan.
-
çok güsel olmuş..onu hatırlayıp yazman bile güsel..ne yalan söliyim ağladım bea..seni ancak bisim kadar çok sevenler anlar..
-
Abi sen nesin filozof falan mısın?Ama iyi yazmışsın helalin var...Bu kadar birbiriyle alakasız cümleleri iyi kurgulamış ve şematize etmişsin...Bence bi sineryi oluşturabilirsin...Ama yine de zor...Zor olan tabi ki kendin gibilerini bulmak olsa gerek...