Ödül kazanan gruplara da kısaca değinmek istiyorum. Roxy'nin bu etkinliğe yaklaşımının, profesyonellik yolundaki amatörlere verilmeye çalışılan desteğin özetlendiği kısa konuşmadan sonra sahneye çağırılan Mai grubu, gerçekten de bu yaklaşımın bir kanıtı niteliğindeydi. Roxy özel ödülünü kazanan Mai, vokalistlerinin de değindiği gibi, bu yarışmada ilk kez sahneye çıkan müzisyenleri de bünyesinde barındırıyordu. Bunu performansları sırasında hem duruşlarından hem çalışlarından anlamak ta pek zor değildi. Ben hiç bir sahne kurdunun davulun kurulması bitmeden sahneye çıkıp, davulcusuna "Herkes seni bekliyor Murat, hadi artık..." diyeceğini tahmin etmiyorum. Kurtlar sofrasının "Ayy çook şiriin"lerine daha bol dinamikli performanslar diliyoruz. Jüri özel ödülü Karantina'nın oldu, sanki finallerde nisbeten sert müzik yapan gruplara ödenen bir diyet gibi geldi bana bu ödül. "Arkadaşlar elinize sağlık, ne güzel uğraşmışsınız, senkoplar, twinler, farklı teknikler, sololar hepsi çok hoş, ama artık bu işlerin modası geçiyor, bugünlerin ansına bu ödülü saklayın ama gelin siz daha çok kişiye hitap edilebilecek bir şeyler yapın" dercesine, inadına Soulitary'ye değil de Karantina'ya verilmiş bir ödül gibiydi sanki. Tuborg özel ödülü, birinciliği de kazanan Gevende'ye gitti. Bu sayede Gevende, geçtiğimiz senelerde Pink, Shed Seven, Cake gibi ünlülerin sahne aldığı Tuborg Modern Müzik Festivali'nin bu seneki ayağında ön gruplardan biri olmaya hak kazanmış oldu.
Gelelim ilk üçe. Üçüncülük ödülünün sahibi Ruj, finallere, bir İzmir temsilcisinin katılamaması sonucu yedek listeden kalmıştı. Grubun üçüncü olması GRJ'daki haber yorumlarında bazı tepkilere yol açtı. Ben bunları anlamsız buluyorum açıkçası. Ruj sahnede, modern rock'ın gerektirdiği herşeyi sundu. İkinci günün hızlı temposunun en sonunda sahne almalarına rağmen mekanda kalan seyircinin beğenisini topladılar. Tonları, uyumları, besteleriyle önlerinde uzun ve parlak bir yol olduğunu kanıtladılar. Yolun açık olsun Ruj. İkincilik ödülü, son dönemde İstanbul'da katıldıkları parti, konser ve bar programlarında dinlediğimiz eğlenceli cover'ları, ulusal kanallarda bile gösterilme şansı bulmuş klipleriyle, Pulp'tan da tanıdığımız Mat'a gitti. Şimdiye kadar yaptıkları çalışmalarla bu yolda yürümeye kararlı olduğu anlaşılan Mat'ın kariyerinde bu ödülün tetikleyici bir rol oynamasını diliyorum. Birincilik ödülüne layık görülen Gevende, otantik melodiler içeren besteleri, enstrüman bolluğuyla sağladığı çok seslilik, grup içi uyum ve yaratıcı tarzı sayesinde bu ödülü bence haketti. Ellerine, ruhlarına sağlık demekten öte bir şey söylemeye gerek yok.
-
son 4-5 senedir takip ettiğim bir yarışma.Ama seçilen grupların pekte orjinal olmadıkları aşikar.Bunu herkes biliyor.Böyle yarışmaların buraya katılan yarışmacıların demolarına-paketleme olayına bakmaları çok iyi grupları görmelerini bence engelliyor.Zaten artık orjinal bir tarafı kalmayan bayağı bir yarışmadan öteyede geçemiyor.Bu da Türkiyede ki kısır döngüye bir halka daha eklemekten daha öte bir olay değil!
-
teonun almasaydımda ben olurdum diye düşünüp bence yanıldığı önemli bi yarışma
-
yhgıt
-
Popüler kültüre hizmet etmeyecek bir organizasyon Roxy gibi geniş çaplı olamazdı. Yani artık esas olan sanat değil endüstri ya, işte popülizm=para=organizasyon=kar .... Bu tür organizasyonlardaki jürilere bile bakıldığında anlaşılabiliyor yarışmanın çapı, öngörülebiliyor sonuçlar. Jüri de kaç tane adam vardır acaba gerçekten sofistike müziklerle içiçe bulunmuş, o müzikleri solumuş olan ? Yoktur tabii ki, olsaydı da çok farketmezdi zaten çünkü işin ucunda hernekadar "destek olmak" olsa da "karşılıksız destek olma" diye bir durum sözkonusu bile değil ki sorsan "sen babamın oğlumusun be?!" bile derler sana bu yarışma şalalaları.
Evet gene her tarz vardı, bissürü rock ki ne rock (rock'n'roll is dead be bilader), belki üniversiteyi bitirdikten sonra hiçbirşey yapmayacak olan, rocker lıkları gençlik ateşinden ibaret olan bir sürü rockçı vardı, sözüm meclisten dışarı bizim de rockçılığımız vardır hele, üstüne alınmasın her okuyan.
Tüm bunların dışında bi Gevende vardı bir de bir jazz grubu... Ama o diğeri iş yapmazdı değil mi? "Sen, ben en fazla 17 kişi dinleriz bu müziği" diyen birini hatırladım, hakkaten de öyleydi.. Ama Gevende öyle mi? Herkes dinler hatta dizilere müzik bile olurlar, diğer derecelerden konuşmayalım bile zaten..
Hiç lumbuzu yoktur hani.. İyiler çabuk ölmez mi zati ????
-
yarısmanın formatı yakında evrensel olacak sanırım...biz beste göndermekten korkuyoruz...acaba bağlama solosu eklesekmi, bi neyzen olur mu?bu bi bara ''damsız girilmez''demeleri kadar saçma bence. bari müzisyenleri ticari düsünmek zorunda bırakmayalım..sözler ve duygu çok önemli.
-
Ben burada yarışma adına gerçek düşüncelerimi söylemek istiyorum.İlk olarak yarışma,formatı olarak çok fazla kapalı kutu.Hakkında birkaç yalan müzik programında reklamı yapılan ve müzikle uğraşan amatör gençleri aman stüdyolara koşun,şu zamana kadar demolarınızı yarışma kayıt zamanına kadar yetiştirin vs...diye gaza getiren bir yarışma.Fakat bu gaza getirme eyleminin tek bir sebebi var.O da çok insanın elemeye katılmasını sağlamak.Böylece prodüktörler zaten piyasaya çıkarmayı amaçladığı grupları benim anlayamadığım bir yolla dereceye sokup yalandan ''yüz küsür kişiyi eledi ve roxy yarışmasında bilmem kaçıncı oldu''diyerek daha bir cazip hale getirecekler.Oysa bu bir müzik yarışması ve sanatsal bir aktivite.Duyguların cüzdanlardan daha önde olması gerekir.Bir yarışmanın 10 senedir yapılmasına rağmen hala oturamamış bir yarışma olmasının nedeni de bu zaten.Gayet doğal.Benim yarışmadan ne istediğime gelince...Tek istediğim biraz somut olması.Zaten piyasanın içinde olan ve hatta klibi bile bulunan bir grubu birinci yapınca veya ödül verince çok mu iyi hissediyor jüridekiler kendilerini acaba?Veya bu piyasa yüzü görmemiş amatör grupları yetersiz görüyorlarsa neden yarışmaya katılmaları için televizyondan radyodan veya reklamlarla genç amatörleri yarışmaya çağırıp kandırıyorlar??Bence bu yarışma amatörlere açık ise,sadece amatör grupları,yani daha önce müzik endüstrisiyle bağlantısı olmamış, klibi olmayan,piyasa görmemiş grupları dereceye soksunlar ya da beğenmedikleri grupları yarışmaya katılan gruplardan saymasınlar.Çünkü üstte de söylediğim gibi ben zaten birinci geleceği belli bir grubun elediği gruplardan biriymiş gibi görünmek istemezdim.Ama imkansız..Çünkü niyet belli.Cüzdan doldurmak.Kısacası alın size izlenimlerimi ve düşüncemi açıkça anlatacak birkaç kelime...Sıradan,çoğunlukla yalan,düzenin kölesi olmuş,ciddiyetsiz....vb...Ben bunları yazsam da gençler bu yarışmaya katılmaktan vazgeçecek mi?Tabii ki hayır.Yarışmayı düzenleyenler de bunu istiyor zaten.Ben de bunları yazarak reklam yapıp ne yazık ki onların ekmeğine yağ sürmüş oluyorum.Zaten bu çürümüş duyguların ve paranın hükmettiği hayatta umarım birileri çıkar da ruhun gıdası olan müzik adına ve Türkiye'de gerçekten iyi birşeyler yapar artık.Çünkü ben böyle yarışmalar yüzünden kısa ömürlü şarkıların kliplerinde içeriğine aykırı bir şekilde kameraya oynayan birsürü salak kız ve erkek görmekten çok sıkıldım.
Üye
BARISHTarih
11 Temmuz 2005 00:00
-
..gevendeyi dinlemek isterdim....başarılar diğer arkadaşlara da....
-
tüm jüri üyelerinin ,bütün grupları dinlediğini sanmıyorum...bunu örnekleyebilirim aslında ama ne gereği varki...olmuş,bitmiş,soyulan yenmiş....
-
1. yi çok başarılı buldum. hatta şarkıları çaldığında tüylerim diken diken olmuştu. bu anlamda müziğin sertliğine bakılmayıp kalitesine bakıldığı için mutlu oldum. ama 2. ve 3. yü beğendiğimi söyleyemeyeceğim.
-
Format olarak çok güzel bir yarışma.Bir çok amatör grub için bi fırsat ama ben jürinin seçim kriterlerini anlamıyorum neye göre seçiyorlar.Türkiyede rock müziğe etnik şartımı koymuşlar bunu anlamakta zorlanıyorum açıkcası ....