Caz Festivali ve Tıkaç

Bölümler
Yazan: kardak
Tarih: 17 Temmuz 2005

Beklendiği üzere Lhasa Hanımefendinin konseri 14 Temmuz 2005'de İstanbul Eminönü'nde gerçekleşti. Konserde yine tıkanmış kulaklar ve burunlar göze çarpan ilk uzuvlardı. Ne zor şey tıkanmış şeyleri açmaya çalışmak. Tabi caz zaten tıkanıklık yapar falan diye düşünebilirsiniz ya da caz tıkaçtır diye. Ama bazen de tazyik yapabilir. Borozan çalmak isteyenlere traktör şambreliyle egzersiz yaptırıyorlarmış. Gelecek senenin caz sloganı "Tazyik" olabilir belki.

Kulaklar paslanmasın diye tetanoz gibi bir aşı falan var mıdır? Ya o burunlar, madem bütün konseri seyrediyorsunuz, ki konser dediğin ille seyredilmez, dönersin galata köprüsüne, kulak verirsin konsere ama öyle de olmuyor, herkes aynı tarafa bakıyor, sesin çıktığı tarafa. Oysa ses hoparlörden geliyor. Ara sıra tren tekerleklerinin sesleri de geliyor insanlar trene de bakıyor. Ve vapur düdükleri, yakında tarihe karışması olası vapurlar da konserin bir parçası.

Konseri koklayan olmuş mudur diye merak ettim sonuna doğru. Neyse daha başındayız; Lhasa'nın şu ana kadar 2 albümü çıkmış, daha ziyade İspanyolca parçalardan oluşan "La Llorana" ve İngilizce parçaların da olduğu "The Living Road". Bu arada beni bu kadınla tanıştıran kadınlara buradan teşekkür ediyorum. Beni konsere götürmekle isabet ettiniz.

Lhasa konserinde eksik olan tek şey her zamanki gibi L. Cohen'di. Bir ara beni konsere getiren arkadaşlarıma dönüp "L. Cohen de gelecek mi" diye sordum. Daha sonraları bu kadının Tindersticks'le düet yaptığını öğrendim. (Waiting for the moon, Sometimes it hurts)

Yorum yazın

Yorum yazmak için üye girişi yapmak gerekiyor.
Üyeyseniz giriş yapın, değilseniz üye olun.
  • Bu sabah Lhasa De Sela'nın 2 gün önce 4 Ocak 2010 günü 37 yaşında hayata veda ettiğini öğrendik.
    Üye
    kardak
    Tarih
    6 Ocak 2010 00:00
  • dünyanın en muhteşem seslerinden biri. kaçırdığım için mutsuz oldum. umarım tekrar gelir.

    en iyi yorumu için "de cara a la pared"
    Üye
    cb
    Tarih
    22 Aralık 2006 00:00
  • yurdum insanı daha bu farkıkaldıramaz.20 yıl daha
    Üye
    türk
    Tarih
    16 Aralık 2005 00:00
  • l. cohen leonard cohen mi biz yabancı kaldık
    biraz da geç
    Üye
    havadabluesvar
    Tarih
    19 Eylül 2005 00:00
  • Neden Türkiye'de Paco de Lucia gibi bir usta yok...Ben anlamam jazz mazz bana classic muzik gerek...Jazz bana göre değil kardeşımm..
    Üye
    jrsdx90s
    Tarih
    10 Ağustos 2005 00:00
  • Çalanın ne olduğu kadar onu kimin çaldığı da önemli tabi. Özellikle evine gittiğiniz bir kadın size L. Cohen çalarsa arkanıza bakmadan uzaklaşın derler L. Cohen üfleye üfleye kemirir sabaha kadar içinizi. Sabah kalkamazsınız bir daha.
    Üye
    kardak
    Tarih
    18 Temmuz 2005 00:00
  • Konserlerdeki ufak tefek uzuvların tıkanıklık, basınç, genleşme gibi pek de önemli olmayan sıkıntılarını bir kenara bırakıp diğer başka uzuvların son derece aktif devinimlerini dikkate alırsak, konserlerin neden genelde bu kadar sıkıcı bir hal aldığını sanırım daha kolay açıklayabiliriz.

    Evet sürekli bir oraya bir buraya gidip gelen, çok önemli işler yapıyormuşcasına dolaşan ve/veya ara vermeksizin konuşanlardan söz ediyorum yine tabii ki. Kolunuz bacağınız ağzınız filan var, eh iyi güzel anladık da bunları konser sırasında en aktif şekilde kullanmakla mükellef misiniz? Yapmayın bunu! Tamam konseri dinlemeyin yine istemiyorsanız, kimseye zorla müzik dinletilmez ama biraz daha az hareket tek istediğim. Zaten konserler ve içkiler pahalı, havalar sıcak, insanlar yalnız. Sonuçta insana sıkıntı basıyor bir yerden sonra.. Elden ne gelir ki? Zaten Cohen de yüzyıllar önce öldüğü yerden bir şeyler yapıp duruyor hala ve hala kenardan köşeden kemirmeye çalışıyor.. Bir de onunla uğraşıyoruz işimiz yokmuş gibi..

    - Nedir bu çalan?
    - L. Cohen..
    - Ne! Yine mi!
    - ...

    kardak üstadıma, konsere gitmiş kadar olmamı sağlayan bu makalesi için teşekkür ediyor, son kalan enerjimle de "her sabah zobog" diyorum!
    Üye
    Nem
    Tarih
    17 Temmuz 2005 00:00

Anket

ilyas117 sorar:
dream theater yeni davulcusunu begendiniz mi ?
  • evet
  • hayir
//www.garaj.org