Beatlemania

Bölümler
Yazan: rubber soul
Tarih: 10 Ağustos 2006

Liverpool'da tıka basa genç ve çılgın insanlarla dolu Cavern (mağara) adlı gece kulübü; deri ceket, pantolon ve yağlı saçlarını bir kenara bırakıp, menajerleri Brain Epstein'ın tavsiyeleriyle Takım elbise giyen 10 yaşında çocukları andıran saçları ve çocukça tavırlarıyla özellikle genç kızları tahrik eden adaplı, erkanlı(?) Beatles'ı ağırlıyordu artık.

Büyümek! 1962 nin Ekimine gelinmişti. EMI records un paravanlarından Parlophone, Beatles la bir 45 lik için kavelleşti. Lennon içinden "Sabret ve oyna oğlum köprüdesin daha" diyordu herhalde... Neyse tam bu sırada uysal bir Liverpool köylüsü olan Richard Starkey ekibe katıldı. Pete Best ekipten ayrılmıştı ve acil bir davulcu lazımdı. Richard gruba çabuk ısındı ve ilk single "Love me do" için kayda girildi... Love me do bir çocuk şarkısıdır. Bunu söylemek bir hakaret midir bilmem ama çok güzel, hoş, benim Beatles'dan dinlediğim ilk şarkıdır, fakat çok basittir. Bu 45'lik çıktığında İngiltere'de the Shadows (Cliff Richard'ın grubu) Gerry And The Peacemakers gibi rhtym and blues grupları meşhurdu. 45'lik John'u tatmin etmedi tabi kimseyi etmedi, ama ilk çıkış için fena sayılmazdı listelerde 14 numaraya kadar çıktı. Love Me Do'nun ardından grup ilk albümü için çalışmaya başladı ve malum etkiyi yapacak 1963 45'likleri "She Loves You", "I Wanna Hold Your Hand" ve "From Me To You" çıktı. Yine çok basit şarkılardı ama bir tılsım vardı onlarda, ki ben buna 3'lü vokal yapılarının bir uzantısı derim. Beatles'ı ilk dinlediğimde birşey hissetmiştim anlatılmayan garip birşey, ama gülümseyip, eşi olmayan bir şey demiştim. İşte benim 90'larda yıllar sonra İstanbulda hissettiğim bu şeyi hisseden İngiliz gençleri, yeni yetmeleri köhne İngiliz tiyatrolarında bizim Salı pazarını andıran, iğne atsan yere düşmez kuyruklar oluşturup sahnede elinde gitar "yeah yeah yeah" diye bağıran bu sevimli çocuklara çığlıklar atıyorlardı. Nasıl atmasınlar...

İngiltere yıkılıyordu. Beatles çılgınlığı Liverpool'dan dağılan bir iç salgı gibi tüm İngiltere'ye yayılmış hızla büyüyordu. İşte tam burada John'un sosyal bakış açısıda diğer beatlelar dan ayrıldı. Bir gün John her Cumartesi kraliyet ailesinin ferdlerinin de izlediği Palladium konserlerinden birinde sanırım "Till There Was You" şarkısının ardından şu sözleri söyledi "Şimdi de son numaramız için yardımınızı rica ediyoruz. Acaba ucuz koltuklarda oturanlar da alkışlayabilir mi? Ve siz önde oturanlar (ki kraliyet ailesi ve birkaç önemli devlet mensubu) mücevherlerinizi şıngırdatın yeter!"... Ne mi yaptılar? Mücevherlerini şıngırdattılar tabi!

1963 sonuna gelindiğinde John ve arkadaşları iki albüm ve birçok ödül kazanmış artık dünyaca tanınan bir pop müzik grubuydu. 1962'de John çocukluk arkadaşı Cynthia ile evlenmiş ve şimdi bu evlilikten Julian isimli bir çocukları olmuştu (Paul Mc Cartney Hey Jude adlı efsane Beatles şarkısının bestecisidir ve bu şarkıyı John ve Cynthia arasında kaldığını düşündüğü Julian'a yapmıştır) Müzikal kalite açısından Beatles kurt besteci, aranjör ve duayenler için ağzı süt kokan bebelerdi. Evet öleydiler de. Ama dedim ya bir şey vardı onlarda, hem yetenek ve hem de mizah; tam bir show. Bir tür iyileştirici güç gibi geldi Amerika'ya Beatles, John F Kennedy'nin 63 Kasımındaki katlini unutturacak kadar hem de.

Önceki bölüm
« Efsane Başlıyor
Sonraki bölüm
Amerika »

Yorum yazın

Yorum yazmak için üye girişi yapmak gerekiyor.
Üyeyseniz giriş yapın, değilseniz üye olun.
  • bir çırpıda okuyabildiğim ender uzun yazılardan olmuş. makalelerinin devamını bekliyorum rubber soul. hay bin yaşa
    Üye
    serhattt
    Tarih
    16 Kasım 2006 00:00
  • gerçekten güzel ve tarafsızca yazılmış, tebrik ediyorum. gerçektende rocknroll icrası cok zor olmayan bir müziktir ve zamanının ağır müzisyenleri tarafından pek ciddiye alınmamıştır. fakat rocknroll zamanının pop müzigiydi ve pop anlam itibariyle kolay tüketilebilir demektir. birşeyinde kolay tüketilmesi için kolay anlaşılır, akılda kalır olması lazım. bu açıdan baktığımızda beatles hedefine ulaşıyor ama rubber soul arkadaşımızında dediği gibi beatles ı hiçbir zaman ciddi enstürmentalistler olarak kabul edemeyiz. zamanından örnek verirsek john lennon un gitaristliğini barney kessel 'la kıyaslayamayız ama bugün toplum john lennon u hatırlıyor.

    benim beatles la ilgili en garibime giden şey 1965 66 gibi acaip bir kırılma oluyor müziklerinde yani money şarkısını yapan adamlarla strawberry fields forever i yapan insanların aynı olması gerçekten ilgi cekici. bazıları bunu albümlerinde stüdyo müzisyenleri kullanmalarına vs. bağlıyor. açıkçası cok fazla 65 oncesi beatles videosu izledim ve albümlerle kıyaslayınca bir senede olamayacak kadar bir sıcrama var müzikal anlamda. ilgilenen arkadaşlar ed sullivan ve beatles kelimeleriyle arama yaparak güzel videolar bulabilirler. sanırım benimde sorularımın cevabı için ikinci makaleyi beklemem gerekecek. :))
    Üye
    kutay__
    Tarih
    2 Kasım 2006 00:00
  • john u gerçekten 1 fanı mı öldürdü.yoksa bazılarının rivayet ettiği gibi cıa ajanı tarfaından mı öldürüldü..yoksa john o kadınla hayatını birleştirerek kendi kendini mi öldürdü.
    Üye
    kimyasal42
    Tarih
    3 Ekim 2006 00:00
  • devamını bekliyorum...
    Üye
    rain down
    Tarih
    1 Eylül 2006 00:00
  • &#8217 yazan şeyler soru işaretleri;)
    Üye
    BEATLES
    Tarih
    1 Eylül 2006 00:00
  • Evet bende makaledeki dilini beğendim akıcı olmuş ve insanı çekiyor.john’un bu kadar barış yanlısı olmasına şaşmamak lazım,babasını savaşta kaybettiğine göre…bu arada merak ettim Beatles ismini nasıl koydular?acaba sözlükteki anlamı mı yoksa john’un küçükken yaptığı kelime oyunlarından biri mi?george gruba ilk dahil edildiğinde john bayağı olay yapmış kendisinden 3 yaş küçük diye:D aslında stuart olmasaydı bekilde john daha farklı olmaz mıydı?eheh john’un hayali fazlasıyla gerçek olmuş değil İngiltere,dünya çapında ünlü bir rock n roll kahramanı:) stuart’ın kız arkadaşı astrit konusu da çok ilginç :D yaptığı saç modelinin herkes tarafından taklit edileceğini nerden bilebilir ki?:D cavern acaba hala duruyormudur?sanıyorum çünkü korumuşlardır herhalde orayı,belki de müzedir,ya da hala çalınıyordur orada…love me do,she loves you,from met to you nun havaları bana da aynı gelir :D evet anlatılamayan çok güzel, çok garip bir his… ilk duyduğumda hissettiğim gibi ve bunlara benzeyen beatles şarkıları bu his konusunda hala tazeliğini korur(özellikle please please me ve with the Beatles albümlerinde).paul ve john birbirlerini tamamlıyorlarmış;john ne kadar yaramazsa paul o kadar uslu.işte bu kraliyet olayında da çok belli oluyor.ben o sahneyi izlemiştim john,mücevherlerinizi şıngırtatın deyince izleyenlerin yüzünü göremedim(mosmordurlar herhalde:D) fakat john sırıtıyordu…bu arada Beatles ingilterede meşhurken George amerikaya gitmiş 1-2 plakçıya sormuş onları tanıyan yokmuş:D eheheh. 1966 da konser vermeyi kestiklerini duymuştum,sebebi hayranların çok gürültü çıkartmasıymış..(bahane bence).ve son düşüncem,aslında bu ilgiye fazlasıyla layıktırlar fakat,o sıralar İngiliz kraliyet ailesi skandallarla doluymuş medyanın da bunun üstünü örtmek için şişirdiği söyleniyor… ne olursa olsun oldukça kaliteliler,belki bu kadar iyi olmasalar medya onları seçmezdi.makalenin 1965 devamını bekliyorum;)
    Üye
    BEATLES
    Tarih
    1 Eylül 2006 00:00
  • makale çok güzel gerçekten de 65 sonrası ne oldu ya??
    Üye
    lucky 13
    Tarih
    28 Ağustos 2006 00:00
  • anlatımda ki akıcılık için teşekürler ve verdiğin değerli bilgiler
    Üye
    impovida_tolga
    Tarih
    24 Ağustos 2006 00:00
  • eline sağlık gerçekten muhteşem makale...
    Üye
    linde_
    Tarih
    17 Ağustos 2006 00:00
  • 1965'ten sonra ne oldu peki?
    Üye
    Strongest
    Tarih
    14 Ağustos 2006 00:00
  • çok güzel bir makale olmuş birçok şey öğrendim. emeğine sağlık...
    Üye
    funky jumping
    Tarih
    11 Ağustos 2006 00:00

Anket

sıkılhan26 sorar:
AXL marka gitarları/amfileri duyup, denediniz mi hiç?
  • Denedim abi, çok sağlam tonları ağlıyo lan:)
  • Duydum ama denemedim, nasipse deneyecem.
  • Duydum ama denemedim, denemem de fender var lan.
  • Duymadım, o ne ortaam?
//www.garaj.org