Amerika

Bölümler
Yazan: rubber soul
Tarih: 10 Ağustos 2006

1963 sonu ve 1964 başı Beatles çılgınlığı Amerika'ya sıçradı. Şubat ayında Birleşik Devletler'e bir turne düzenlediler. Ve yıl sonuna kadar artık Beatles zirvedeydi. Nereye gitseler olay oluyor ne zaman sahneye çıksalar çığlık seslerinden (ses sisteminin yetersizliğini de katarsak) çaldıkları duyulmuyordu (Bu çığlık olayının mucidinin meşhur vokalist Frank Sinatra olduğu söylenir. İlk zamanlarında -1940 lar- kızların bağırması için bir arkadaşına kızlara para verip organize etmesini söylediği rivayettir. Sonra da bu kurmacanın alışkanlık olduğu) 1964 elit İngiliz tipleriyle geçen ve Hamburg'da tanıştıkları marihuana ile beraber LSD (liserjik asit dietilamid) ile fazlasıyla haşır neşir oldukları yıldı.

John bir tür oyun oynadığının fakındaydı. Mutsuzdu aslında, bir röportajında dediği gibi "Çocukluğunda iğrendim insanlar" dedikleri insanlarla her gün yüzyüze gelip geyik muhabbeti yapıyordu. "A hard day's night" adında (ki soundtrack sayılabilecek bir albüm ü vardır) bir film çevirdiler ve güzel de oldu. Müzikal açıdan hala yetersizdiler ve George Martin gibi çok yetenekli bir dadıları vardı:) Ama John Gibson akustiği, Rickenbacker elektirik gitarıyla, Paul Hamburg'dan aldığı vasat Hofnerr bassı, George da Gretsch marka jazz kasa yarı masif elektrik gitarıyla mutlu şarkılar yapmayı sürdürdüler. (İlk dönem şarkı sözlerinin çoğu anlamsız aşk sözcükleriyle doludur)

1965 e gelindiğinde John ve tayfası yenilikçi şarkıların ilk adımlarını "I feel fine"daki feed back efektiyle yaptılar. (Aynı sene Rolling Stones'un Satisfaction'ınındaki fuzz efekti büyük bir yenilikti). Bu şarkıyı takiben çıkardıkları yine sountrack niteliğindeki "Help" albümü diğer albümler gibi sıradan olsa da içindeki "Ticket To Ride", "Yesterday" ve "Help" şarkısı artık eski müziğin dünde kaldığını anlatıyordu. "Help" şarkısı John için "Yesterday" ise Paul için bir çığlıktı. Help eski Beatles düzenini içinde barındırmayan, Yesterday de Beatles'ın ne denli müzikal gücü olduğunu kanıtlayan iki şarkıydı. Aynı yıl Beatles tekrar amerikaya gitti. Meşhur Shea Stadyum konserini yaptılar. Bu konserin ardından John'un şöyle söylediği bilinir. Orada sahnedeyken dağın zirvesini gördüm (Bu konserden ilginç anekdotlarda vardır. Mesela bazı hayranların konserden sonra kutulara doldurulmuş konser "hava" larını satışa çıkardıkları...) Beatles değişiyordu. John uyanıyordu. Baskı altındaydı. İsyanının ilk kırıntılarını bir kitap çıkararak ortaya döktü. "In His Own Write" adlı mizah dili yüksek kitabında kilise, devlet, asillik gibi normal (?) şeyleri eleştirdiği için tepki çekti. İşte kitaptan bir alıntı:



"Üzgün Michael



O sabah Michael in üzgün olması için hiçbir neden yoktu. (evladım,yazıktır); herkes onu severdi (zavallı yaratık). O gün zor bir günün gecesinden çıkmıştı, çünkü Michael Londra'nın doğusundaki bir gözetleme kulesiydi. Her zaman kontrollü olan karısı Bernie ona normal öğle yemeğini paketlemişti ama Michael hala üzgündü. Her şeyi tekmeleyeceği bir karısı olan bir adam için bu oldukça garipti. Saat 4'te ateşi harıl harıl yanarken bir polis memuru, vakit öldürmek için içeri girdi.



"iyi akşamlar Michael" diye konuştu polis memuru, ama Michael yanıt vermedi çünkü sağır ve dilsizdi, konuşamıyordu.



- Karınız nasıl?- dedi polis memuru



- Açma o konuyu - diye cevapladı



- Sağır ve dilsiz olduğunu konuşamadığını sanıyordum - dedi polis memuru



- Peki şimdi bütün o sağır ve dilsiz kitaplarımı ne yapacağım - dedi Michael, bunun kafaya takılması gereken bir sorun olduğunu anında fark ederek.


Bunu takiben Hıristiyanlık la da başı belaya girdi John'un. Beatles'ın İsa dan daha popüler olduğunu söylemesi ve aldığı ölüm tehtidleri sayesinde korku içinde yaşadı bir süre. Konserlere devam ettiler fakat isteksizce. Beatles'ın 1966 konser kayıtlarına bakın, ölü gibi çalarlar. Konserler artık umurlarında değildi de ondan. Dünyanın en yeni kayıt imkanları varken kimin umrunda olur ki! Takım elbiseli iyi çocuk imajını da terk etmişlerdi nihayet. Kimseden habersiz yeni bir fırtına için sessizce "Abbey road stüdyosuna çekildiler.
John'un, Beatles'ı fazlaca şişirilen bir balon muydu yoksa gerçekten bu ilgiye layık yetenekte adamlar mı? İşte bunu 1965 sonu gösterecekti. Bu alemin kodamanları, bu balonun sönmesini ve popüler dünyaya yeni kurbanlar istiyorlar, kurt müzikçiler de hasetle bunun gerçekleşmesi için dua ediyorlardı... ama öyle olmadı... John ve tayfası kafa kafaya verdiler ve aralık 1965 geldi çattı...



Volkan Fitoz

Önceki bölüm
« Beatlemania

Yorum yazın

Yorum yazmak için üye girişi yapmak gerekiyor.
Üyeyseniz giriş yapın, değilseniz üye olun.
  • bir çırpıda okuyabildiğim ender uzun yazılardan olmuş. makalelerinin devamını bekliyorum rubber soul. hay bin yaşa
    Üye
    serhattt
    Tarih
    16 Kasım 2006 00:00
  • gerçekten güzel ve tarafsızca yazılmış, tebrik ediyorum. gerçektende rocknroll icrası cok zor olmayan bir müziktir ve zamanının ağır müzisyenleri tarafından pek ciddiye alınmamıştır. fakat rocknroll zamanının pop müzigiydi ve pop anlam itibariyle kolay tüketilebilir demektir. birşeyinde kolay tüketilmesi için kolay anlaşılır, akılda kalır olması lazım. bu açıdan baktığımızda beatles hedefine ulaşıyor ama rubber soul arkadaşımızında dediği gibi beatles ı hiçbir zaman ciddi enstürmentalistler olarak kabul edemeyiz. zamanından örnek verirsek john lennon un gitaristliğini barney kessel 'la kıyaslayamayız ama bugün toplum john lennon u hatırlıyor.

    benim beatles la ilgili en garibime giden şey 1965 66 gibi acaip bir kırılma oluyor müziklerinde yani money şarkısını yapan adamlarla strawberry fields forever i yapan insanların aynı olması gerçekten ilgi cekici. bazıları bunu albümlerinde stüdyo müzisyenleri kullanmalarına vs. bağlıyor. açıkçası cok fazla 65 oncesi beatles videosu izledim ve albümlerle kıyaslayınca bir senede olamayacak kadar bir sıcrama var müzikal anlamda. ilgilenen arkadaşlar ed sullivan ve beatles kelimeleriyle arama yaparak güzel videolar bulabilirler. sanırım benimde sorularımın cevabı için ikinci makaleyi beklemem gerekecek. :))
    Üye
    kutay__
    Tarih
    2 Kasım 2006 00:00
  • john u gerçekten 1 fanı mı öldürdü.yoksa bazılarının rivayet ettiği gibi cıa ajanı tarfaından mı öldürüldü..yoksa john o kadınla hayatını birleştirerek kendi kendini mi öldürdü.
    Üye
    kimyasal42
    Tarih
    3 Ekim 2006 00:00
  • devamını bekliyorum...
    Üye
    rain down
    Tarih
    1 Eylül 2006 00:00
  • &#8217 yazan şeyler soru işaretleri;)
    Üye
    BEATLES
    Tarih
    1 Eylül 2006 00:00
  • Evet bende makaledeki dilini beğendim akıcı olmuş ve insanı çekiyor.john’un bu kadar barış yanlısı olmasına şaşmamak lazım,babasını savaşta kaybettiğine göre…bu arada merak ettim Beatles ismini nasıl koydular?acaba sözlükteki anlamı mı yoksa john’un küçükken yaptığı kelime oyunlarından biri mi?george gruba ilk dahil edildiğinde john bayağı olay yapmış kendisinden 3 yaş küçük diye:D aslında stuart olmasaydı bekilde john daha farklı olmaz mıydı?eheh john’un hayali fazlasıyla gerçek olmuş değil İngiltere,dünya çapında ünlü bir rock n roll kahramanı:) stuart’ın kız arkadaşı astrit konusu da çok ilginç :D yaptığı saç modelinin herkes tarafından taklit edileceğini nerden bilebilir ki?:D cavern acaba hala duruyormudur?sanıyorum çünkü korumuşlardır herhalde orayı,belki de müzedir,ya da hala çalınıyordur orada…love me do,she loves you,from met to you nun havaları bana da aynı gelir :D evet anlatılamayan çok güzel, çok garip bir his… ilk duyduğumda hissettiğim gibi ve bunlara benzeyen beatles şarkıları bu his konusunda hala tazeliğini korur(özellikle please please me ve with the Beatles albümlerinde).paul ve john birbirlerini tamamlıyorlarmış;john ne kadar yaramazsa paul o kadar uslu.işte bu kraliyet olayında da çok belli oluyor.ben o sahneyi izlemiştim john,mücevherlerinizi şıngırtatın deyince izleyenlerin yüzünü göremedim(mosmordurlar herhalde:D) fakat john sırıtıyordu…bu arada Beatles ingilterede meşhurken George amerikaya gitmiş 1-2 plakçıya sormuş onları tanıyan yokmuş:D eheheh. 1966 da konser vermeyi kestiklerini duymuştum,sebebi hayranların çok gürültü çıkartmasıymış..(bahane bence).ve son düşüncem,aslında bu ilgiye fazlasıyla layıktırlar fakat,o sıralar İngiliz kraliyet ailesi skandallarla doluymuş medyanın da bunun üstünü örtmek için şişirdiği söyleniyor… ne olursa olsun oldukça kaliteliler,belki bu kadar iyi olmasalar medya onları seçmezdi.makalenin 1965 devamını bekliyorum;)
    Üye
    BEATLES
    Tarih
    1 Eylül 2006 00:00
  • makale çok güzel gerçekten de 65 sonrası ne oldu ya??
    Üye
    lucky 13
    Tarih
    28 Ağustos 2006 00:00
  • anlatımda ki akıcılık için teşekürler ve verdiğin değerli bilgiler
    Üye
    impovida_tolga
    Tarih
    24 Ağustos 2006 00:00
  • eline sağlık gerçekten muhteşem makale...
    Üye
    linde_
    Tarih
    17 Ağustos 2006 00:00
  • 1965'ten sonra ne oldu peki?
    Üye
    Strongest
    Tarih
    14 Ağustos 2006 00:00
  • çok güzel bir makale olmuş birçok şey öğrendim. emeğine sağlık...
    Üye
    funky jumping
    Tarih
    11 Ağustos 2006 00:00

Anket

HellYea sorar:
Ya Chuck Norris'ten süper metalci olmaz mıydı sizce de?!
  • Evet tabi ki! Chuck Norris rulez!
  • Yakışırdı...
  • Yok be ondan rap'çi falan olur heralde.
  • Metalci dışında herşey olurdu yuh.
  • Bilmiyorum ama Chuck Norris bu anketi görürse bu son anketin olur.
  • Diğer...
//www.garaj.org