1963 sonu ve 1964 başı Beatles çılgınlığı Amerika'ya sıçradı. Şubat ayında Birleşik Devletler'e bir turne düzenlediler. Ve yıl sonuna kadar artık Beatles zirvedeydi. Nereye gitseler olay oluyor ne zaman sahneye çıksalar çığlık seslerinden (ses sisteminin yetersizliğini de katarsak) çaldıkları duyulmuyordu (Bu çığlık olayının mucidinin meşhur vokalist Frank Sinatra olduğu söylenir. İlk zamanlarında -1940 lar- kızların bağırması için bir arkadaşına kızlara para verip organize etmesini söylediği rivayettir. Sonra da bu kurmacanın alışkanlık olduğu) 1964 elit İngiliz tipleriyle geçen ve Hamburg'da tanıştıkları marihuana ile beraber LSD (liserjik asit dietilamid) ile fazlasıyla haşır neşir oldukları yıldı.
John bir tür oyun oynadığının fakındaydı. Mutsuzdu aslında, bir röportajında dediği gibi "Çocukluğunda iğrendim insanlar" dedikleri insanlarla her gün yüzyüze gelip geyik muhabbeti yapıyordu. "A hard day's night" adında (ki soundtrack sayılabilecek bir albüm ü vardır) bir film çevirdiler ve güzel de oldu. Müzikal açıdan hala yetersizdiler ve George Martin gibi çok yetenekli bir dadıları vardı:) Ama John Gibson akustiği, Rickenbacker elektirik gitarıyla, Paul Hamburg'dan aldığı vasat Hofnerr bassı, George da Gretsch marka jazz kasa yarı masif elektrik gitarıyla mutlu şarkılar yapmayı sürdürdüler. (İlk dönem şarkı sözlerinin çoğu anlamsız aşk sözcükleriyle doludur)
1965 e gelindiğinde John ve tayfası yenilikçi şarkıların ilk adımlarını "I feel fine"daki feed back efektiyle yaptılar. (Aynı sene Rolling Stones'un Satisfaction'ınındaki fuzz efekti büyük bir yenilikti). Bu şarkıyı takiben çıkardıkları yine sountrack niteliğindeki "Help" albümü diğer albümler gibi sıradan olsa da içindeki "Ticket To Ride", "Yesterday" ve "Help" şarkısı artık eski müziğin dünde kaldığını anlatıyordu. "Help" şarkısı John için "Yesterday" ise Paul için bir çığlıktı. Help eski Beatles düzenini içinde barındırmayan, Yesterday de Beatles'ın ne denli müzikal gücü olduğunu kanıtlayan iki şarkıydı. Aynı yıl Beatles tekrar amerikaya gitti. Meşhur Shea Stadyum konserini yaptılar. Bu konserin ardından John'un şöyle söylediği bilinir. Orada sahnedeyken dağın zirvesini gördüm (Bu konserden ilginç anekdotlarda vardır. Mesela bazı hayranların konserden sonra kutulara doldurulmuş konser "hava" larını satışa çıkardıkları...) Beatles değişiyordu. John uyanıyordu. Baskı altındaydı. İsyanının ilk kırıntılarını bir kitap çıkararak ortaya döktü. "In His Own Write" adlı mizah dili yüksek kitabında kilise, devlet, asillik gibi normal (?) şeyleri eleştirdiği için tepki çekti. İşte kitaptan bir alıntı:
"Üzgün Michael
O sabah Michael in üzgün olması için hiçbir neden yoktu. (evladım,yazıktır); herkes onu severdi (zavallı yaratık). O gün zor bir günün gecesinden çıkmıştı, çünkü Michael Londra'nın doğusundaki bir gözetleme kulesiydi. Her zaman kontrollü olan karısı Bernie ona normal öğle yemeğini paketlemişti ama Michael hala üzgündü. Her şeyi tekmeleyeceği bir karısı olan bir adam için bu oldukça garipti. Saat 4'te ateşi harıl harıl yanarken bir polis memuru, vakit öldürmek için içeri girdi.
"iyi akşamlar Michael" diye konuştu polis memuru, ama Michael yanıt vermedi çünkü sağır ve dilsizdi, konuşamıyordu.
- Karınız nasıl?- dedi polis memuru
- Açma o konuyu - diye cevapladı
- Sağır ve dilsiz olduğunu konuşamadığını sanıyordum - dedi polis memuru
- Peki şimdi bütün o sağır ve dilsiz kitaplarımı ne yapacağım - dedi Michael, bunun kafaya takılması gereken bir sorun olduğunu anında fark ederek.
Bunu takiben Hıristiyanlık la da başı belaya girdi John'un. Beatles'ın İsa dan daha popüler olduğunu söylemesi ve aldığı ölüm tehtidleri sayesinde korku içinde yaşadı bir süre. Konserlere devam ettiler fakat isteksizce. Beatles'ın 1966 konser kayıtlarına bakın, ölü gibi çalarlar. Konserler artık umurlarında değildi de ondan. Dünyanın en yeni kayıt imkanları varken kimin umrunda olur ki! Takım elbiseli iyi çocuk imajını da terk etmişlerdi nihayet. Kimseden habersiz yeni bir fırtına için sessizce "Abbey road stüdyosuna çekildiler.
John'un, Beatles'ı fazlaca şişirilen bir balon muydu yoksa gerçekten bu ilgiye layık yetenekte adamlar mı? İşte bunu 1965 sonu gösterecekti. Bu alemin kodamanları, bu balonun sönmesini ve popüler dünyaya yeni kurbanlar istiyorlar, kurt müzikçiler de hasetle bunun gerçekleşmesi için dua ediyorlardı... ama öyle olmadı... John ve tayfası kafa kafaya verdiler ve aralık 1965 geldi çattı...
Volkan Fitoz