Konser saati geldi çattı. Sahne önünde yerlerimizi aldık ama tabii sorun apaçık ortadaydı. Bırakın seyircilerin sahneye çıkabileceği bir yer olmasını, Tim Booth'un yanımıza yaklaşabileceği bir uzantı, çıkıntı, ıvır-zıvır hiçbir şey yoktu. Tamam, belki sahneye seyirci çıkarmak isteyeceğini düşünememiş olabilirsiniz ama Tim Booth konserler sırasında seyirciler arasında gezmeyi sever, bunu da mı düşünmediniz? James'le aynı sahnede olma şansımızı da böylece kaybetmiş olduk.
Konser öncesinde sahne önünde diğer James hayranları ile tahminlerde bulunuyorduk, kimi Come Home'la başlayacak konsere dedi, kimi She's A Star dedi. Ama Say Something ile başlayacağını bilen ben oldum, başım göğe erdi. Müneccimliğinden bilmedim tabii, sadece Getting Away With It DVD'sini kendime referans aldım, o kadar :D Sahne önündeki James hayranlarının üstlerinde kendilerince hazırlayıp bastırdıkları tişörtler vardı. Çiçekler, böcekler, grubun fotoğrafları vs... hepsi çok güzeldi, etrafıma baktım baktım mutlu oldum. Ama beni en anlamlı gülümseten Suitcase'in Deniz'i oldu. Neden mi? Konser alanında üzerinde orjinal James tişörtü gördüğüm tek kişi Deniz'di de ondan.
Konser şiir gibiydi. James, Laid kadrosuyla karşımızdaydı. Bir efsane duruyordu sahnede. Konser öncesinde karşılaşamadığıma çok üzüldüğüm Saul Davies yine harikalar yarattı. Tim Booth bol bol dans etti, bol bol gülücük dağıttı. Hatta Türkçe bile konuştu. Yukarıda verdiğim Sit Down linkinde, şarkının sonunda "sağol" dediği duyabilirsiniz (ve evet bu kayıtta Tim Booth seyircilerin yanında, tüm engellere rağmen yine de geldi hayranlarının yanına). Herkes bütün şarkılara eşlik ediyordu. Out To Get You'un sonlarına doğru kendimizden geçtik, benzer bir durumu Play Dead çalarken de yaşadık zira duyduklarımız ve sahne üzerinde gördüklerimiz o muhteşem mavi ışıkla da birleşince ilahi bir şeye dönüşüyordu.
İki adet yeni şarkıyla da tanıştık. İlkinin adı Upside idi. İkincisi ise çok yeniydi sanırım çünkü Tim Booth şarkıyı söylerken sözlerini elindeki kağıttan okudu (şarkının ismi Hon Joe olsa gerek, playlistin yazılı kağıdın fotoğrafını çektik ama insan Goldmother'ı Goldmum, Waltzing Along'u Waltz olarak görünce pek emin olamıyor şarkı isimlerinden haliyle).
Konser bittikten sonra bir de bis yaptılar ve She's A Star'ı çaldılar, tabii yine hep birlikte söyledik. Fotoğrafta da göreceğiniz üzere, listenin en altında She's A Star'dan sonra Goldmother görülüyor!!! O orada görüldükçe benim içim acıyor!!!