Pedal pek kullanmıyorum
volume pedalı, bazen de birazcık kompresör kullanıyorum. Onun dışında iyi kablo ve genelde lambalı amfi. Amfi transistörlüyse lambalı bir preamfi kullanıyorum. Eski bir Peaveyim var.
Onu Mesa Boogie V-Twin ile kullanıyorum. Ampeg kafa kabin, Mesa Boogie 50 Caliber + kombo amfim ve 67lerden kalma Silverface bir Fender Twin Reverbüm var.
Çok kişi seni elektro gitar, sonra da perdesiz klasik gitardan tanıdı. Şimdi bambaşka yerel enstrümanlar çalıyorsun. Bu değişikliğin nedeni?
Değişiklik değil, bu hep yaptığım bir şeydi aslında. Sadece ortalıkta değildi belki. Benim başlangıcım, müzik aletleriyle olan ilişkim çocuktan beri zaten hep böyle etnik sazlarla oldu. Bağlama, dede sazları, cümbüş çaldım çocukken. Benim adıma pek bir değişiklik yok.
Dünyada takip ettiğin müzisyenler var mı?
Var tabi, çok. Hayretler içinde izlediğimiz bir sürü insan var. Gitarcılar arasında dinlediğim, takip ettiğim bir sürü insan var. Pat Martino mesela, onu çok seviyorum. Adını sanını duyduğunuz bütün müzisyenleri ben de dinliyorum ve çok seviyorum.
Onun dışında kendi bölgemin, Anadolu müzikleriyle ilgili olarak takip ettiğim, eskiden yaşamış, bugün olmayan bazı ozanlarını dinliyorum. Ta 13., 15. yüzyıllardan, Yunustan bugüne kadar olan bir aralıkta
Zaten icra ettiğim müzikler de genelde o zaman dilimi içerisinde, o zamana ait.
Türk Klasik Müziği alanında da geçmişten bugüne, isimleri son derece önemli enstrümancılar, besteciler var. Tamburi Cemil Bey ve Hacı Arif Beyin şarkılarını dinlerim ve çok severim. Dede Efendinin büyük müziklerini severim.
Kendi yöremin, Harput yöresinin müziğini taşıyorum ve anlıyorum. Müziklerini
ve folklorunu seviyorum. Zaten kaynağım da orası; düşünce biçimim oradan hareket ediyor.
Yazan:Faruk Kavi