Senin içinde birazcık değişime uğruyor tabi. Aldıklarını kendi içinde karıyorsun ve senin yaşantın, deneyimin, çeşitli faktörlerle değişik bir şekilde yansıtıyorsun. Notalar belli 12 tane var, ne yapabilirsin? Aslında çok önemli bir konu; kişilik, insanın kendi kişiliğini bulması, benliğini, tonunu tanımlayabilmesi. Bunun için başlangıçta hakikaten kopyalamak gerekiyor fakat daha sonra bunları unutup kendi içinde bir karma, kendi kişisel isteklerini belki bulma, "bu güzel bir ton ama ben daha şöyle bir şey istiyorum" diyebilme gerekiyor. Kendi isteklerini belirlemeye çalışmak herhalde yaş ilerledikçe doğal olarak olan bir şey. Ufak yaşlarda taklit etmek, kopyalamak lazım. O şekilde öğreniyoruz. Daha sonra bir takım cümlelerin senin olmadığını fark ediyorsun. Neticede kendi cümleni kurmaya başlıyorsun, bu da güzel bir şey.
Dünyanın her tarafında zor diye düşünüyorum. Herhalde Afganistan'da da zordur, Amerika'da da
çeşitli sebeplerden ötürü, ama zordur. Neticede bence hayıflanmamak lazım ve yine Don Kişot'luk konusuna döneceğim; etrafındaki toprağı, bahçeyi yeşertmeye çalışmak lazım. Nerede olursan ol. Ortam değiştirmeye çalışmak değil de bulunduğun ortamı senin değiştirmeye çalışman daha üst düzey bir durum diye düşünüyorum.