![]()
yine sabah oluyor, fark edince yazmak için geliyorum :) selamlar bu arada :) çok pis esprilerle ve saçmalıklarla dolu bir yazı oluyor, bakın baştan uyarıyorum, mesuliyet kabul etmem.. ayrıca manda ve himaye de kesinlikle kabul edilmez, ona göre.. (heh al işte ilk iğrençlik, bu daha birşey değil, dikkatli olun.. çeşitli mental sorunlara yol açmak istemem doğrusu (doğrusu ve yanlışıyla yaşıyoruz hayatı, peh)) Allah'ım, durduramıyorum kendimi :D
Haliye, varoşlardan gelen küçük Haliye'ye dönmüşsün :D sinirliyken söylemese miydim bunu yoksa, korkuyorum lan :D
Pınaaaar, o söylediğini sanırım Kemal Sunal bir filmde söylüyordu gerçekten ama orijinalinde kendisi bizim bir ara eurovision şarkımızdı, hatta şimdi google abiye sorucam ve kimin şarkısı olduğunu da yazıcam (sanki hemen yazmışım gibi oluyor ama google abiye sordum ben şimdi, öyle düşünün.. ya da düşünmeyin, ne fark edecekse) Ali Rıza Binboğa'nınmış.. bu çok önemli bilgiyi paylaştığım için çok mutlu oldum :D ayrıca yayında ve yapımda emeği geçen herkese (ki google ve ekşisözlük oluyorlar) teşekkür de edeyim.. nasıl da kaptırıyorum hemen kendimi ya :D
reklam içinse "şimdiye kadar buraya konulmuş en dalga geçilebilitesi az reklam" yorumunu yapmak istiyorum izninizle.. he istesem dalga geçecek şey bulurum, o ayrı konu ama direkt bakınca aklıma gelmedi birşey (bu da günün itirafı olsun)
Pınaaaar, yatağa inilir sözümü onayladığın için şükranlarımı sunuyorum (dikkat!! iğrenç espri geliyor, tutamıyorum.. çok üzgünüm bunu yaptığım için.. 2 tane Şükran yakaladım yolda, onlar da sana kısmetmiş Pınaaaar eheh yaşasın bilinçli iğrençlik :D gerçi ben bilinçsizken de öyleyim ama çaktırmayalım şimdi :D) he bir de çok ye ama bık arada ya.. bıkkınlık da değişik bir duygu sonuçta, arada yaşamalı tabii (pii, iyice aklım gitti benim.. normalde yazacağım cümleyi yazmaya başlamadan bir şekillendirmeye çalışırdım ama artık bir sonraki kelimenin ne olacağını bilmeden yazmaya başladım ki bu da yine bilinçli-bilinçsiz iğrençliğe giriyor.. bu konuyu da bir makaleyle tüm insanlığa açıklarım bir gün :D)
çocukluğa inersek cino çıkar tabii ama başka şeyler de çıkabilir diye çok da inmemek lazım.. yorucu da bir prosedürü var.. hem düşüneceksin, hatırlamaya çalışacaksın falan ohoo hem çocukluğuna inen, hem de çocukluğuna indirten (ki bu kelimeyi sizin de fark ettiğiniz gibi (çok afedersiniz) mabadımdan uydurdum, hayırlı olsun) çok yüksek derecede enerji harcar.. bu enerji harcaması sonucu havadaki oksijen azalır, karbondioksit, karbonmonoksit gibi zehirli gazlar açığa çıkar ve sonuçta ne olur? sorarım size, nolur? tabii ki küresel ısınma olur.. küresel ısınma olunca nolur? heh işte onu anlatması için Al Gore ve Bono'yu çağırıcam hehe özellikle Al Gore'un uzmanlık alanı sonuçta, ben girmiyim yani konuya.. anlatırım da ayıp olur şimdi :D (ve işte tam bu paragrafı yazarken yazının başına uyarı koymam gerektiğini düşündüm ve koydum)
24 sayfalık 2. yaş özel sayısıyla Uykusuz'umu bitirdim az önce.. Alpay Erdem Penguen'den Uykusuz'a gelmiş, hatta bir de Esin Özbek gelmiş.. (ki çok daha eskiden Penguen'deydi o da) şaşırttılar beni ama ilk sayı performanslarını sevmedim.. neyse, kendilerini bulurlar elbet..
artık daha fazla uzatıp da daha fazla saçmalamak istemiyorum ve burada yazımı sonlandırıyorum.. verdiğim rahatsızlıklardan dolayı özür diler, eğer bütün yazıyı okuduysanız psikolojik danışmanlardan yardım almanızı tavsiye ederim.. bu mesaj (maalesef) bir süre sonra kendini imha etmeyecek, (büyük ihtimalle) garaj kapanana kadar bir köşede birinin psikolojisine ağır bir darbe vurmak için bekleyecektir.. belki bir süre sonra ben de Oppenheimer gibi (Oppenheimer: atom bombasını bulan arkadaş(not: içinde bulunduğumuz parantez yüksek dozda ukalalık içermektedir.. tabii bunu parantezin sonuna koymak da ayrı bir ukalalık mıdır? olabilir ama daha çok ihmalkarlık gibi.. demek ki ben de devlet bakanı olabilirim, ihmalkarlıkta yarışırız) (bu da sosyal mesajım olsun)) insanlık için tehlikeli bu mesajı dünyaya saldığım için çok üzülürüm (ama büyük ihtimal (ne büyük ihtimali, kesin) unutur giderim eheh)
bir önceki paragrafta yazıyı bitirecektim sözde ama bir paragraf daha saçmaladım, çok üzgünüm :D ama dediğim gibi an itibariyle kendimi tutamıyorum resmen.. tutmak için bitirmeye çalışıyorum, kendimle savaşıyorum efendim.. hatta şimdi bir anda mesajı gönderip, sayfayı kapatıcam ki daha da coşmayayım.. esen kalın (bunları okuduktan sonra kalabiliyorsanız tabii) :)
