Bu yaz geçen yazdan daha güzel olucak
inşallah Tuncay...
Eskiden garajda sabah 9 akşam 1 online'dım... bekçinin bana "gözlerin bozulmuyor mu monitör karşısında?" diye garmes yolladığını çok iyi hatırlıyorum.... keşke o çok eski garmesleri saklıyor olsaydım.... GaRaj'ın bu kadar değişeceğini bilseydim bir tekini silmezdim o mesajların... şimdiyse günde gelen garmeslerin nerdeyse tamamını okuduğum an siliyorum....
Yemeğimizi bile monitör karşısında yediğimiz günlerdi o günler... ev halkının kafayı üşüttüğümüzü düşündüğü günlerdi... sohbet odasında sabahlara kadar sohbet ederdik... kanalda sanal "alem" yapardık.... Ufuk Abim (Affedilmeyen) açardı rakıyı... ben eski dostları söylerdim.... Tuncay'dan (Ktulu'dan) gizli çekirdek çıtlatırdık kanalda o away olduğunda... hep op olduğu için "çekirdek yasak yerleri ben süpürüyorum" derdi :)
Garajdayken sanki bir internet sitesinde değil de bizim biraraya gelmemiz için oluşturulmuş bir çatının altında gibiydik...Hatta bekçiye minnettardık bize böyle bir ortam sundu, bizi biraraya getirdi diye...Herkes severdi bekçiyi... hatta bazen adımız "bekçi yalakası"na çıkardı kimizin :))... kimi zaman kavga ederdik müzik hakkında konuşurken... :)) kimimiz metallica'yı savunurduk, kimimiz megadeath'i :)) sonra da hiçbir şey olmamış gibi açardık rakıları yine :))
GaRaj eski GaRaj değil.... eski tadı yok... aylar önce girmek için bilgisayarın açılmasını bile sabırsızlıkla beklediğimiz siteyi şimdi açmaya üşeniyoruz bazen... kim suçlu? kimse "ben" demiyor...