Divan şiirinden bahsedelim peki ayrıca şu an kullandığımız türkçede özgün türkçe kelimelerle harmanlanmış birçok arapça ve farsça kelime(kelime bile türkçe değil) var
ve her dil ilerdede o anki kültürün ihtiyaçlarına göre değişir-gelişir bu yanlış değildir
şu anki ihtiyaç hızlı olmak o yüzden özellikle insanların anlayabileceği şekilde harflerin yutulması (örn:b.i.l.i.o.m, y.a.p.ı.o.m vb) zamanın şartlarına uygun olarak yazımın değişmesinden kaynaklanır söyleniş değişmez. Eğer türkçenin bozulmasını istemiyorsak bunların dışında dünyada oluşan yeni kelimelerde türkçeleşme yapmalı ve türkçeyi zenginleştirmeliyiz ayrıca yeni kelimelerin türemesi yeni buluşların veya yeni kavramların ortaya çıktığı anlamına gelir bunları eğer bizler bulursak bu yeni kelimeler türkçe olur. Başkaları bulduğu için bu tartışma ortalarda geziniyor yani türkçenin elden gittiğini konuşacağımıza bir devinim içinde olmadığımız için kaygılanmak daha dogru olur
not:orta asyadan gelen hun ve ardından selçuklu dönemlerindeki öz türkçe azerbaycanda konuşulana daha yakındır hatta şu an dejenere olarak düşünülen bazı kelimeler aslında öztürkçe olabiliyor
not'un notu=yunus emre tükler islama geçtikten sonra yaşamış bir şairdir nihayetinde
söz ettiğim değişim gerçekleştikten sonra yani
Çarh-ı felek yoğidi canlarımız var iken
Biz ol vaktin dost idik, Azrâil ağyar iken.
Çalap aşkı candaydı, bu bilişlik andaydı,
Âdem, Havva kandaydı, biz onunla yâr iken.
Ne gök varıdı ne yer, ne zeber vardı ne zir
Konşuyuduk cümlemiz, nûr dağın yaylar iken."
"Aklın ererse sor bana, ben evvelde kandayıdım
Dilerisen deyüverem, ezelî vatandayıdım.
Kâlû belâ söylenmeden, tertip-düzen eylenmeden
Hakk'dan ayrı değil idim, ol ulu dîvândayıdım."
"Bu cihana gelmeden sultan-ı cihandayıdım
Sözü gerçek, hükm-i revan ol hükm-i sultandayıdım."
içerisinde türkçede hiç kullanmadıgımız biçok kelime var
http://w3.gazi.edu.tr/~ertan/yunus.html şiir buradan alıntıdır.