![]()
Ben de tatildeyim. "Lan sıcaktır şimdi oralar, kaçıp da kemiklerimi ısıtayım" diye gittiğim büyükçe bir güney ilimizde ev içinde bereyle dolaşıyor, iyice üşütmesin diye bira yerine sıcak şarap tercih ediyor ve tüm beklentilerimi boşa çıkaran sıkıcı kadınlarla edebiyat tartışıyorum. Elli tane gerilimli öyküsünü okuduktan sonra "oeh, artık senin kölenim" diye teklif sunduğum kızın gece pofuduk ayılarla yatağına giren ve sıcak sütüne pekmez katmadan güne başlamayan bir yaratılışa sahip olduğunu öğrendiğimde hem korku edebiyatına, hem de boyum kadar öyküler yazıp çılgınlar gibi tepişen entelektüel kadın modeline olan inancımı yitirdim. "Lan bari siyaset falan konuşalım, zaten birazdan kalkarım" diye düşünüp "Peki gündem?" diye sorduğumda "Bence herkes kendi kapısının önünü temizlese problem kalmaz" şeklinde bir yanıt aldım ve aklıma siyaseti kapının önünde bırakıp evine giren Garaj ahalisi geldi. İşte o an dünyam aydınlandı, hakikate nail oldum, sırdaki hikmete vakıf oldum. Hafifçe tebessüm ettim, hanfendiye muhabbeti için teşekkür edip nazikçe elini öptüm ve "Adiyos matmazel" gibi salakça bir ünlemle masadan kalkıp kayıplara karıştım.
Bu tecrübeden çıkardığım sonuç siyasetin bireyin topluma olan bir ödevi olarak görülmesi gerektiği yerde bir hobiymiş gibi icra edildiği gerçeğidir. Birazdan palmiye figürlü gömleğimi giyeceğim, ray ban güneş gözlüklerimi takacağım, kırmızı sigara paketim, cep telefonu ve araba anahtarımı sağ elime sıkıştırıp sol elimle sigara yakacağım, yüksek seste can't touch this çalan ilk mekana girip sahneye çıkacağım ve belimden başlatıp kafama kadar yükselttiğim elektrik dalgasıyla tüm meziyetlerimi sergileyeceğim. Adeta bir yılan gibi kıvrılacağım, atmaca gibi salınacağım, kollar hafif açık, çene yukarda, yeri dövercesine zıplayıp "hmms hmms, kahrolsun siyaset, lan gençliğime yazık be, saç kalmadı kafada, felsefeyi de bırakıyorum arkadaş, olay seste dansta ritimdeymiş" diye bağıracağım. Votka enerji içeceklerini lıkır lıkır indirip günün ilk ışıklarına dek "ulan Marks Engels Lenin görsünler buraları, aylığımın yarısını kitaplara yatırdım da ne oldu, verdi mi bana böyle bir sinerji, böyle bir yaşam ateşi, böyle libidinal coşkular" diye içimden geçireceğim.
Demem o ki; kurtulun lan biraz müzik henüz bitmeden.
