Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.

Yeni Demo :: Onur Korkmaz - Gitti

Bu konu şu haber ile ilgilidir: Yeni Demo :: Onur Korkmaz - Gitti
  • CommandeR • 31 Ağustos 2007 00:00 • #614074
    Benim başımdan geçen traji komik bir anımı anlatmak isterim. 1980 yılında 12 Eylül'e 5 kala, ben daha 18 yaşlarında çiçeği burnunda ve araba kullanmaya çok meraklı bir gençtim. Dayım otomobil ticareti yapıyordu ve devamlı Almanya'ya giderler arabalar getirirlerdi. Gelirkende 2 karton Marlboro sigarası getirme hakları vardı. O yıllarda Türkiye' yabancı sigara yasaktı. Herneyse, dayım yine Almanya'dan dönmüştü ve ailecek onların İst Fenerbahçe'deki evlerine akşam yemeğine gitmiştik. Biz de o yıllarda Levent'te oturuyorduk ve yine o yıllarda gece 12 den sonra sokağa çıkma yasağı vardı. Yemek sonrası ben hemen dayıma sırnaşarak arabasının anahtarlarını istedim, arkadaşımla bir tur atıp getiririm dedim. Dayım bana hiç bir zaman dayanamazdı ve anahtarları verdi. Ancak beni bir konuda uyardı, arabanın karbüratöründe bir sorun oluşmuş, eğer çalıştırırken güçlük çıkarırsa sen marşa basarken birinin karbüratörü eliyle emzirmesi gerekir demişti. Saat 21:00 sularında evden fırladım arabaya atladım, sokağa çıkma yasağına üç saat var ve ben doğruca arkadaşlarımın yanına yani Levent'e gitmeye karar verdim köprü yoluna bastım gaza. (Bu kadar detaylı anlatmak zorundayım çünkü gerisi film gibi aklımıza geldikçe ailecek kopuyoruz gülmekten.) Herneyse Levent'teki arkadaşlarımla buluşup gezip tozduktan sonra saat 22:30 gibi hepsini evlerine bıraktım, son arkadaşımıda Etiler'e bıraktıktan sonra Etiler çıkışında bir polis çevirmesine denk geldim. (Film başlıyor) Polisler beni arabadan indirdiler, üstümü başımı aradılar, kimliğime baktılar bu arada bir başka polis bagajı açtırdı ve orada kuzu gibi yatan iki karton Marlboro'yu gördüler. Hemşehrim sen gacakcımızın dedi, hayır dedim dayım Almanya'dan yeni geldi iki karton hakkını almış dedim. Bu alınan sigaralar meğersem pasaporta işleniyormuş ve pasaport yanında yoksa seni nezarethaneye götürüyorlarmış. Beni, arabama bindirdiler ve yanımda bir polisle Etiler Karakoluna götürdüler. Karakolda hiç unutmam şişman kırmızı yanaklı Karadeniz şivesiyle konuşan asabi bir komiser vardı ve beni karşısına çıkardılar. Komiser bana kaçakçı muamelesi yapmayı sürdürdü. Adama ne diller döktüm anlatamam, bu arada saat 12 ye yaklaşıyor ve adam benimle dalga geçer gibi peki o zaman dedi, kimliğini alıkoyuyorum git bana dayını ve pasaportunu getir dedi. (Pis pis sırıtarak) Çaresiz kurlulmak için peki dedim ve anahtarları kaptığım gibi arabaya atladım veee....MARŞ BASMADI. Çıldıracaktım kalbim deli gibi çarpıyor heyecandan. Hayır eve ulaşsam artık dayımlarda kalacağız çaresiz ve evdekilerin yüzünü düşündükçe dehşete kapılıyordum. Neyse orada nöbet tutan bekçiye gayet yalvaran bir ses tonuyla yardım etmesini rica ettim. (Asıl Film Başlıyor) Bekçi sağolsun direksiyona geçti ve o marşa basarken ben elimle karbüratörü emzirdim ve araba çalıştı. Ben bekçiye ayağını gazdan çekme dedim ve altalta üstüste bekçiyle yer değiştirdik ve ben direksiyona geçer geçmez teşekkür edip bastım gaza. Saate bir baktım 23:50 deli gibi köprü yoluna daldım ve gişelere yaklaşırken bir de ne göreyim Mavi Bereli Askerler çevirme yapıyor . Eyvah dedim kimlik yok yandım diye düşünürken elimi vitese attım ama elime soğuk bir demir denk geldi Bilin bakalım o soğuk demir ne Neyse sıkı durun söylüyorum, arabamın çalışması için marşa basan bekçinin telaşla inerken unuttuğu makinalı tüfeği Gülün gülün ben orada öldüm öldüm dirildim. Olduğum yerde nasıl frene bastıysam bütün askerlerin dikkatini çekmeyi fazlasıyla başardım ve camı açıp asker abiler bende bir silah var diye seslendim. Cevap hep bir ağızdan ve tüm silahları bana doğrultarak ellerini başının üzerine koy yavaşça in yere yat el ve ayaklarını açık tut. İnanılmaz rezil ve korku dolu bir geceydi. Dediklerini yaptım geldiler ve ite kaka aranmadık yerim kalmadı evet o gece çok fazla kurcalanmıştım Sonra başlarındaki Asteğmen beni soru yağmuruna tuttu, ben nasıl telaşlandıysam cümle kurmaya çalıştıkça batıyordum, 2 karton sigara yakalattım... neee kaçakçımısın? hayır efendim dayımın pasaportunu almaya gidiyordum (nası yani?) bu silah ne ??? efendim bekçi marşa bastı ben de emzirdim???? ve tokat patladı suratıma sen benimle dalgamı geçiyorsun tribi ile benim dudak sağa çekmeye başladı mı hayır tokattan değil kahretsin sinirden ağlama modu Önce söylemeye çekindim ama dayak olayı baş gösterince ben de babamın Binbaşı olduğunu belirttim. Çeşitli telsiz haberleşmelerinden sonra olay açıklığa kavuştu ve yanıma iki asker verdiler zira sokağa çıkma yasağı çoktan başlamıştı birlikte Etiler Karakoluna gittik. Birde ne göreyim karakol, komiserin naralarıyla çınlıyor. ''Ha uşağum sen nasil kaptirursun silahuni' şaaakkk tokat sesi zavallı bekçiyi almış karşısına döve döve kıyamet ediyor. Kapıda beni görünce sigaraları ve kimliğimi kafama attı ve defol senu cözüm cörmesun diye bağırdı. Bekçinin işinden olmaması için anlaştı herkes ve tutanak tutulmadı. Tabi ben tekrar askerlerle birlikte köprü gişelerine döndüm saat sabahın ikisi olduğu için köprüde arabada saat altıyı bekledim. Sabah eve gittiğimde bütün ailem bana girşmek için kapıda karşıladılar. Sadece bir kez dinleyin sonra istediğinizi yaparsınız dedim ve anlattım... bütün aile yerlerde sürünerek güldüler ve bana kızamadılar. Sadece uzun zaman dayımdan arabayı alamadım bir daha.
  • emreschen • 13 Mayıs 2010 00:00 • #614075
    vay anasına sayın seyirciler neler dönmüş yavv!