Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.

Eski mesaj arşivi

  • rendo85 • 8 Mayıs 2008 20:18 • #389438
    şapkalı a yı nereden buldun :Ç?
  • ikinokta • 9 Mayıs 2008 08:00 • #389503
    klavyede 3 tuşunda ^ :S
  • rendo85 • 9 Mayıs 2008 11:30 • #389513
    âââ harbiden :Ç

    hahah
  • ikinokta • 9 Mayıs 2008 11:44 • #389517
    Ahahahaaah :D
  • korn_big_fan • 9 Mayıs 2008 12:24 • #389522
    Türkçe'nin tarihsel gelişimi

    Türk dillerinin yazılı metne dayalı tarihleri 7.-9. yüzyıl Orhon Türkçesine kadar uzansa bile, Türkiye Türkçesi için, Anadolu'ya göç eden Oğuzların 11. yüzyıldan sonra kendi lehçeleri üzerine kurdukları yazı dilini başlangıç saymak gerekir.

    15. yüzyıla kadar Eski Anadolu Türkçesi olarak adlandırdığımız bu dönemin en ünlü temsilcisi Yunus Emre'dir.

    Anadolu Selçuklularının önce Arapçayı, sonra da Farsçayı resmi dil olarak kabul etmeleri nedeniyle Türkçe Anadolu sahasında 13. yüzyıla kadar gelişememiştir. 13. ve 15, yüzyıllar arasında da gittikçe artan sayıda Arapça, Farsça sözcük içeren bir dil ortaya çıkmıştır. Ancak yine de sade sayılabilecek bir Türkçenin egemen olduğu bu dönemden sonra Osmanlıca adı verilen, yoğun Arapça, Farsça etkisi görülen bir dönem başlamıştır.

    16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar süren Osmanlıca dönemi kendi içinde Başlangıç Dönemi, Klasik Dönem ve Yenileşme Dönemi olarak üç bölümde incelenir. Bu dönemde yalnız Arapça, Farsça sözcükler değil gramer kuralları da Türkçeye girmiş, yalnız aydın kesimin okuyup yazabildiği bir saray dili ortaya çıkmıştır.

    Dilde özleşme çabaları 19. yüzyılın ikinci yansında Tanzimat dönemi ile başlamıştır. Aydınların Türkçe sözcük kullanma, Arap alfabesinde yenilikler yapma (örneğin tüm ünlüleri yazıda gösterme, normalde bitişik yazılan Arapça harfleri ayrı yazma gibi) çabalarıyla geçen bir hazırlık döneminden sonra Cumhuriyetle birlikte çağdaş Türkçenin temelleri atılmıştır.

    Atatürk'ün özel ilgi ve çabalarıyla Latin alfabesine geçilmiş, tarama, derleme ve türetme yoluyla dildeki Türkçe sözcük oranı kısa sürede büyük oranlara ulaşmıştır.
  • insane_im • 12 Mayıs 2008 15:57 • #390065
    Geçenlerde bir televizyon programında rastgeldim İlhan Şeşen'e. Türkçe ile ilgili konuşuyorlardı programda. Çok fazla ayrıntı vermek istemiyorum. İlhan Bey Türkçe'nin sadece bir edebiyat dili olmaya başladığını söyledi. Bunun nedenlerinden biri olarak da interneti gösterdi. İnternet adreslerinde vs Türkçe karakter kullanamama durumundan yakındı.

    "Neden dilimiz (sadece) bir edebiyat diline dönüşme aşamasında?"
    Sizce de Türkçe bir edebiyat dili olma yolunda mı? Eğer böyle düşünüyorsanız, nedenlerini paylaşırsanız bahtiyar olurum :)
  • NeGüZeL_İsTnbL • 16 Mayıs 2008 22:04 • #390670
    bak yıllar önce yabancılar kenan evrene internet diye bişey kurulacak. bize özel karakterlerinizi gönderin ki internet yaygınlaştığında sizin karakterleriniz de kullanılır olsun. kenan evren ise bizim internet gibi saçma birşeyde karakterlerimi görmemize ihtiyacımız yok gibi bir ima ile konuşup göndermemiştir karakterleri. türkçe karakterlerin internet aleminde olmamasının sebeplerinden biriside o ressam, asker, emekli cumhurbaşkanı, 13 eylül 1980 kahramanlarından kenan evrendir.
  • korn_big_fan • 17 Mayıs 2008 20:03 • #390952
    Öyle deme biz Kenan Evreni çok severiz:p
  • insane_im • 17 Mayıs 2008 20:18 • #390967
    Bu taşın altından da onun çıkacağı aklımın ucundan bile geçmezdi...
  • NeGüZeL_İsTnbL • 17 Mayıs 2008 22:38 • #391010
    iyi mi yaptı desek kötü mü yaptı desek ama yok yok ben buna karar veremiycem. ne hali varsa görsün :)