Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.

Eski mesaj arşivi

  • öz türkçeci • 10 Haziran 2008 03:07 • #393744
    Yeni türetilen sözcükler

    Türk Dil Kurumu'nun sıkça kullanılan bazı yabancı sözcükler yerine önerdiği karşılıklar: "logo" yerine "imlek", "modem" yerine "çevirge", "çip" yerine "yonga". Bunlara ek olarak söyleyebileceğim Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu da yıllar önce birçok yabancı fizik ve kimya terimine karşılık Türkçe terimler türetmişti. Aklıma gelen birkaçı: "atom" yerine "ögecik", "molekül" yerine "özdecik", "termodinamik" yerine "ısıldevilge". Bu kadar verilen emek ilgililerin (daha doğrusu ilgisizlerin) duyarsızlığı nedeniyle heba oluyor. Bu sözcüklerin yaygınlık kazanması için sizce neler yapılmalı?
  • korn_big_fan • 10 Haziran 2008 13:08 • #393753
    Öz Türkçeci arkadaşım bu kelimelerin yaygınlaşması için milli bilincin mutlaka toplum üstünde oluşması lazım.Senin benim çabamla ancak bir yere kadar devam eder.Mesela medyanın Türkçemize destek verdiğini hiç gördün mü? Aksine Türkçemizin elden gitmesi için ellerinden geleni yapıyorlar.Yani anlayacağın biz yolda yalnızız.
  • rendo85 • 10 Haziran 2008 21:29 • #393804
    Feyza Hepçilingirler hocamın yazdığı bir kitap var:

    "Türkçe Off"

    Arkadaşlar bir bakın bu roman tarzı bilgi kitabına. Ali Kırca' dan Süleyman Demirel' e aklınıza gelen herkesin yaptığı Türkçe hataları ve bizim de doğru olduğunu sandığımız hataları gösteriyor. İki kere okudum, üçüncü kez okuyorum şu sıralar. En azından bir nebze ışık tutar diye düşünüyorum. Bunun dışında, aslında birazcık içimizde yatıyor herşey. Açıkçası ben üstüme düşeni yapıyorum, düzgün Türkçe yazıp konuşmaya çalışıyorum. Benim karşımdaki birisi de mutlaka benden etkileniyordur ve bir şeyler gösteriyordur. Birbirimizi suçlayarak değil, teşvik ederek aşabiliriz. Yoksa, ilerleyen zamanlarda özgeçmişimize Türkçe' yi yabancı dil olarak yazmamız gerekecek :(
  • öz türkçeci • 11 Haziran 2008 11:34 • #393858
    Cevap: -Konu içermez-

    Evet katılıyorum rendo. Kişisel bilinçlenme de önemli. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik konuşurken ağzından "konsensüsler, dizaynlar, organizasyonlar" eksik olmuyor maşallah. İmam cemaat diyaloğu geliyor aklıma. Böyle bir insan milli eğitim bakanı olursa zaten Türkçe'nin ilerlemesi beklenemez. Balık baştan kokuyor anlayacağınız.
  • nazmiyyeaah • 11 Haziran 2008 11:42 • #393859
    Türkçe Off

    rendo iyi ki hatırlattın, o kitap harika. bize üniversitedeki hocamız derste sürekli o kitaptan alıntılar yapardı. bakmıştı ki, öğrenciler hiçbir şekilde derslerle ilgilenmiyorlar, o kitapla herkesi bağlamayı başarmıştı.
  • rendo85 • 11 Haziran 2008 20:17 • #393883
    Aslında bir yol buldum kendimce, düzgün Türkçe kullanımını arttırmak için :)
    Mesela en başta msn. Sonuçta çevremde belirli bir itibarım var, arkadaşlarımın çoğu genç. Aslında birazcık sağa sola özenenler yapıyor bunu, diğerleri de bilmediğinden. Yazılan kelimeler o kadar anlamsız ki, inanın bazen anlamıyorum ne demek istediklerini :) komik ama gerçek. Tekrar tekrar soruyorum ne demek istediğini. Sonra da neden bu şekilde yazdığını ve zor olup olmadığını soruyorum, falanca kişide görmüş, hoşuna gitmiş. Ben de çok itici ve küçük düşürücü olduğunu, ilkokul öğrencisinin bile daha doğru Türkçe konuştuğunu söylüyorum. Bozuluyorlar tabi :)
    Ama sonra bakıyorum ki, birşeyler değişiyor. Zaten en başta msn katletti Türkçe' yi.

    Feyza hocamın kitabına gelince, zannedersem bu tarzda bir başka kitap yok. Yani hem Türkçe bilgisi verip, hem de mizah içeren başka bir kitaba rastlamadım. Varsa eğer bildiğiniz, okumaktan çok memnun olurum. Zaten ülke çapında biliniyor ve tanınıyor Feyza hoca. E un var, şeker var; bize de helva yapmak düşer.

    Bakanımız (ben seçmedim :P ) istediğimiz yardımı yapmayabilir. Ama biz düşünen bireyleriz. İllaha ki başımızda çoban olmasına gerek yok. Biz üzerimize düşeni yapalım, gerisi zaten gelir merak etmeyin. Ben bu konuda oldukça umutluyum. Siz de iyimser olun ;)
  • öz türkçeci • 12 Haziran 2008 21:43 • #394045
    Başımızda çoban olmasına gerek yok elbette. Ama bir bakanın insanlar üzerindeki etkisiyle bizim etkimiz aynı olamaz. Sonuçta bakan bir otoritedir.
  • insane_im • 13 Haziran 2008 14:34 • #394134
    Bakanın otorite olması bir şeyi değiştirmiyor bana kalırsa. Yani onun çoraplarını gördükten sonra, kim çıkıp da kendi adının vs yazdığı çorap yaptırdı? :)
    Neyse, rendo85 sana katılıyorum. Herkes üzerine düşeni yerine getirdikten sonra, gerisi gelecektir. İyimserim ben :)
  • korn_big_fan • 13 Haziran 2008 14:41 • #394136
    Keşke herkes sizin kadar duyarlı olsa arkadaşlar :) Çünkü birçok insanda aşırı derecede umursamazlık var ve bu beni gerçekten deli ediyor:@
  • NeGüZeL_İsTnbL • 13 Haziran 2008 21:33 • #394177
    Egolarını rahatsız etmek en iyi yöntem olmalı bence. Benimle msnde konuşan bi kişi eğer bozuk Türkçe kullanıyorsa onu ona farkettirmeden aşağılarım. rendo arkadaşımın verdiği örnekteki gibi bişi olabilir bu.
    "-Kullandığın bu yazım tarzı çok salakça ne dediğin hem anlaşılmıyor hemde bunu ilkokul çocukları bile yapmıyor. Onların bile senden daha iyi türkçe konuştuğuna ve yazdığına emin olabilirsin"

    Bu ve bunun gibi cümleler o güzelim Türkçemizi katleden şahsiyetlere ilk giriş olarak çıkılabilecek bi yaklaşım... Gelişme bölümünde onu bu yazı şeklinden dolayı örneklerle küçük düşürmek ve sonuç olarak ta güzel bi yaklaşımla Türkçemizin düzgün kullanmanın kendi milli benlik ve milli dilimizi en iyi şekilde kullanmamız ve korumamızın gelecek nesillerdeki insanlara örnek teşkil edeceğinden bahsedilerek noktalanır. O insanın içerisinde azcık sağ duyu varsa kendini düzeltir ama yoksa zaten uğraşmaya gerek yok demektir.