Kapat
..yükleniyor..
Kapat
İşi müzik olanlar, işlerini GaRaJ'da tanıtıp, müzisyene ulaşıyorlar. GaRaJ rehberini inceleyin.

Yeni Albüm :: Bad Trip - Kirli Müzik

Bu konu şu haber ile ilgilidir: Yeni Albüm :: Bad Trip - Kirli Müzik
  • Smith Wesson • 5 Ekim 2008 00:00 • #635953
    Bence müziği matematikle notayla yapmakla yaptığımız şeyin matematiksel bir açıklaması olması çok farklı şeyler. Ben kalem kağıda nota yazmaktan farklı olarak da müzik yapılabileceğini, insanın kendi hissettiklerine göre bir enstrümanla birşeyler çalabileceğini söylüyorum. Enstrümandan çıkan her şey zaten matematiksel olmak zorundadır. Size estetik gelmemiş olabilir bu matematik. Ama eminim birileri beğenmiştir. Veya beğenmese de olur. Ama kimse bu müzik bu değil diyemez. O bahsettiğimiz müzik kuralları birçok şeyi içine alacak kadar geniş aslında. Yani sadece bir insan çığlığı bile müzik değeri taşıyabilir.


    Daha fazla konuşmayacağım çünkü eleştiriye açık biri değilsiniz, konuştuğum herşeyi kişiliğinize hakaret olarak algılayıp, hayvansal güdülerinizle, duygusal tepkiler veriyorsunuz. Olayı kişiselleştiriyorsunuz. Bu da gösteriyor ki tartışma kültürünüz gelişmemiş, tartışmaktan zevk almıyorsunuz, aksine korkuyorsunuz.


    Yorumsuz zaten bu başlı başına :)
  • marklanegan • 6 Ekim 2008 00:00 • #635954
    5 Ekim 2008 Pazar | Yazan: Smith Wesson

    aynı şeylerden bahsediyoruz sayın wesson. bence müzik duygudadır, işin matematiği ise duyguyu anlamakta zorlananda.
    müzik bence duygu işidir, çığlık bile notadır, konuşma bile. ayak sesimiz bile ritimdir.

    müzikte farklı şeyler deneyen ve işin deneyselliğinden zevk alan birisiyim. bu yüzden her müziğin matematiksel sağlamasını yapmadan, sadece tamamen cahil biri gibi dinlerim. hayatında müzik dinlememiş, hiçbir ses duymamış gibi dinlerim ve bundan zevk alırım.

    "müzik doğallıktır, matematik değildir" sözünden çıkmış sanırım bu tartışma. sonu gelmeyecek gibi duruyor, bir kapıya çıkamıyor. üzgünüm...
  • Smith Wesson • 6 Ekim 2008 00:00 • #635955
    Bence tartışma çok güzel bir şekilde sonlandı.. Ufak bir şey anlatmak istiyorum...

    Diyelim ki iki kişi var. Ve bir bir eser var ortada. Bu eserin bir yerinde de ufak bir prozodi hatası olsun.
    A Kişisi büyük müzik bilgisine sahip olsun. İşin matematiğini kampış olsun hatta.
    B Kişisi de sadece normal müzik kulağına sahip olan standart müzik dinleyicisi olsun.

    A kişisi eseri yıllardır dinliyor ve seviyor diyelim. Ama gün oldu ki inceledi diyelim. Notalara filan baktı. O veya bu şekilde hatayı gördü. Bundan sonra kulağı oraya takılacaktır. Bu kaçınılmazdır.

    B kişisi. İşin sadece ruhundadır. Müzik olan tarafıyla ilgilidir. O eseri yıllar yılı keyif alarak dinleyecektir.

    En azından ben öyle düşünüyorum.
  • jiwago- • 6 Ekim 2008 00:00 • #635956
    Bu elemanlar önceden grunge yapmıyomuydu ?
    Indie'ye dönmüşler sanırım.. Ne modaysa , ne tutuyosa onu yapan adamların müziği bana samimi gelmiyo kusura bakmasınlar...
    Bu arada aşağıdaki o matematik saçmalığını üşenmeden yazan arkadaşta bi işine gitsin zahmet olmazsa...
  • sanat_okulu • 7 Ekim 2008 00:00 • #635957
    sayın jiwago-
    Müzik kurallı bir yapıdır. Günümüzde "müzik" yapan kitleler 2 türdür:
    1. Kuralların farkında olanlar
    2. Kuralların farkında olmayanlar

    Müzik kurallarının farkında olanlar, yani müzik teorisi hakkında bilgi sahibi olanlar "ne yaptığını bilenler"dir. Diğerleri ise "ne yaptığını bilmeyenler"dir. Eğer "ne yaptığını biliyor" olmayı desteklemek saçmalıksa, ben en zırva adam olmayı kabul ediyorum :)

    Kulağa en kompleks gelen jazz ritmleri bile belirli ölçüler içerisinde yazılır, bu sayede jazzcılar zor gözüken birleşik ölçülü besteleri çalabilmektedir. Eğer öyle olmasaydı albümde dinlediğiniz zor bir jazz eserini bir daha aynı davul riffleriyle dinlemenizin imkanı olmazdı. Çünkü davulcu her konserde farklı şeyler çalardı(ki bunlar da çoğunlukla grubun ahengini bozan şeyler olurdu).

    Duygular düşüncelerimizle koordineli gittiğinde daha geniş alanlara yayılabilme olanağı bulurlar. Eylemlerin kaynağı düşünce olduğuna göre, düşünce dünyamız geliştikçe duygularımız kendilerine özgürce koşabilecekleri mekanlar bulurlar. Bunun sağlaması olarak da şunları gösterebiliriz: Beyni gelişmiş hayvanların duygu dünyaları daha karmaşıktır. Ya da şehir insanı çokça duygusal hastalıklarla yüzyüze gelirken, tek düze yaşayan köy insanının bunlarla pek işi olmayacaktır.

    Umarım anlatabilmişimdir, daha net nasıl açıklarım, bilmiyorum.
  • jiwago- • 7 Ekim 2008 00:00 • #635958
    Bu elemanlar önceden grunge yapmıyomuydu ?
    Indie'ye dönmüşler sanırım.. Ne modaysa , ne tutuyosa onu yapan adamların müziği bana samimi gelmiyo kusura bakmasınlar...
  • heretixlave • 7 Ekim 2008 00:00 • #635959
    sevgili sanat_okulu;
    tartışmanızdaki çelişme kavram kargaşasından kaynaklanıyor diye düşünüyorum. siz müzik deyince karmaşık jazz riflerini örnek verirken, arkadaşlar bir çığlığı, yürürken adımların çıkardığı sesi örnek veriyorlar. sorun da burdan kaynaklanıyor diye düşünüyorum. saygılar.
  • Smith Wesson • 7 Ekim 2008 00:00 • #635960
    Burada birşeylere cevap vermek ihtiyacı hissettiğim için kötü hissettim. Şunu belirtmek isterim ki kimsenin savunucusu değilim.

    6 Ekim 2008 Pazartesi | Yazan: jiwago-

    Açıkçası bilemiyorum sebebini. Ama şunları biliyorum grupla ilgili. Müziklerini yaparken maddi kaygılar, bilinirlik veya ünlü olma gibi kaygıları yok.. Keza bu ülkede ünlü olmak bu kadar kolayken bunu tarz değiştirerek yapmak işin zor kısmı olsa gerek :)

    7 Ekim 2008 Salı | Yazan: sanat_okulu

    Sizi de kendi karmaşık dünyanıza bırakıyorum efendim. Öğrencilerinizle mutluluklar. Bu arada. Öss de derece yapmış kişiden Matematik dersi verilir. Malum burası müzik sitesi. Lazım olabilir :))
  • jiwago- • 7 Ekim 2008 00:00 • #635961
    Bu elemanların bende depresif melodi cd'si var ve bu son çıkardıkları demoyla benim elimdeki arasında dağlar kadar fark var tarz açısından. Bu adamlar punk-grunge takılırken ne olduda şimdi biz indie yapıyoruz diyorlar çok merak ettim doğrusu. Çığlık falanda duyamadım müziklerinde, Sakin vb gruplarından etkilenme ya da taklit etme üst düzeyde. Hani şunu demek istiyorum, abi grunge tutmadı ya bi de indie mi denesek hazır Sakin falan çıkmışken çabası mı var? Yok ben onu gördüm biraz o yüzden sordum..(Vokal eskiden katlanılabilir düzeyde kötüydü şimdi katlanılamayacak derecede kötü onu da belirtiyim)
  • jack london • 7 Ekim 2008 00:00 • #635962
    vallahi hiç bulaşmayacaktım aslında.

    zira bir anda hürriyet gazetesinin okur yorumları bölümüne dönüşüverdi mecra.

    bundan gayri de yazmam herhalde.

    bir tarz/dönüş/üm/dönence mevzusu ortaya atılmış.

    müzik midir niteliksiz gürültü müdür tartışmasına hiç müdâhil dahi olmak istemiyorum. henry chinaski edebiyat eleştirmenleri ile üniversitelerde puff yastıklar & peluş bebekler içinde ahkam edebiyat hocaları için ne düşünüyorsa ben de müzik eleştirmenleri ve benzeri güruh için aynını düşünüyorum, demekle yetindim gitti. meraklısı açar bakar deşer kazar.

    tarz konusunda....bad trip indie olmuşmuş...bilmemne grubu çıkmışmış da bad trip indie'yi keşfetmişmiş de bak bu tuttu hadi biz de ardından koşalım demişmiş!
    öncelikle "indie" nedir, ne değildir acaba? içi boşaltımış bi janrdan (genre) ibaret midir indie denen kavram? punk deyince aklına blink182 filan gelen/ gelebilecek insanlar için öyledir belki. biraz öyledir evet.
    fakat indie; "bağımsız duruş" denen şeyin [independent canım, bildin, he mi?] kısaltılmış ifadesidir.
    vakti zamanında mainstream denen güruh lağıma doğru akıp ipe sapa gelmez pek güzel matematikli ışıldayan ve fakat içi kof melodileri insanlara pompalarken bir kısım zevat samimi/ ruhlu/ duruşlu/ ifadeli birşeyler ortaya koymak adına o ışıltılı alemin tersine gitmeyi tercih edince doğmuş olan "şey"dir, indie.
    grunge ne kadar "farklı"dır, ne kadar uyuşmaz'dır indie ile. ben bilemiyorum gerçekten. anlamıyorum. anlamayacağım da. [bu son "anlamayacağım" sözcüğü hiç kimse parmaklarını yorup klavyesine abanıp da birşey izah etme zahmetine girmesin diye özellikle ilave edildi. polemiğe çevirmeyelim. lütfen. rica.]

    bad trip grunge'mış da indie'ye dönmüşmüş. hazır bilmemkim çıkmışmış, verelim baba biz de akıntıya küreği demişmiş.
    londra'da mıyız detroit'te miyiz neredeyiz biz? hangi kentin sokaklarında çürüyoruz? ne ara tutulmuş bu ülkede indie, kim tutmuş da haberimiz yok?? yok haberim. olmayacak da [yukarıdaki "anlamayacağım" ile aynı fonksiyon üzre kullanıldı bu da. lütfen. rica.] ve bad trip'in grunge'ı terk edip indie'ye döndüğü de nereden çıktı hele? hele hele? t-shirt mü giyip çıkarıyoruz burada? ne oluyor ulu uçanspagetticanavarı??

    bad trip, ne isterse onu yaptı bugüne kadar, bundan sonra da aynını yapmaya devam edecek. bad trip'in kökünü nereye saldığı belli, dalını nereye uzattığı belli. o kök acı geliyorsa kemirmezsin olur biter. o dal gözüne kulağına batıyorsa oralı olmazsın, kırar bir kenara korsun. olur biter. ve biter. üzerinde konuşmazsın. ne parmaklarını ne zihnini yormazsın. tertemiz devam edersin hayatına. et. ediniz. lütfen.
    bad trip de bilir cillop gibi, hohlanıp silinmiş kristal gibi steril kayıtlar almayı, kimseye ilişmeyen şarkılar yapmayı...fakat bad trip'in öyle bir derdi yok.
    yok ki.
    beğenilmek gibi bir derdi de yok.
    bad trip'in yaratıp paylaştığı şeyler, gürültüler, melodiler, sözcükler bad trip tarafından eleştiriye konu bile değil. hele hele samimiyetine, ruhuna laf etmek hiç hiç hiç hiç hiç hiç hiç kimsenin haddine değil. olmayacak [lütfen, evet. rica. evet.]

    bu kadar. başka da tek bir kelime etmeyeceğim buna ilişkin ben
    artık.
    birileri birşeyler yapmış, koymuş ortaya. seven dinler/dinliyor. sevmeyen sevdiğini dinler/dinlesin. bir zahmet.
    artık.
    lütfen
    bu kapatı konuyalım.
    konuyalım bu kapatı.
    artık
    kapatı konuyalım bu.
    iyi olunuz.